Keskin, Ahilik Kültür Haftası ve Ahilik Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Keskin, “Ahilik Kültür Haftası ve Ahilik Bayramı’nın en coşkulu kutlandığı illerimizden birisi olan Malatya’da bu yıl 6 Şubat depremlerinden dolayı kutlama töreni yapamamanın burukluğunu ve üzüntüsünü yaşıyoruz. 20 bini aşkın esnafımız işini, sermayesini, evini olmak üzere tüm birikimini ve sermayesini deprem de kaybetti. Deprem felaketinden daha da kötüsü belirsizlik, umutsuzluk ve çözümsüzlüktür. Şu anda hayata sıfırdan başlayan esnafımız ne yapacağını ve Malatya’da ne yapılacağını bilmemektedir. Sadece esnafımız değil, Malatya’da ne olacağını bu şehirde vatandaşımız, yetki ve söz sahibi olanlarda bilmiyor. Bakınız; Malatya’da esnaf dükkanı olmayan tüm cadde ve sokaklar aylardır karanlık. Esnafın açık olduğu cadde ve sokaklar da ise ışık var, aydınlık var, ses var, nefes var. Malatya’nın biran önce ayağa kalkabilmesi için ticari hayatın düzenlenmesi gerekiyor. Malatya Çarşısının ayağa kalkabilmesi için hükümetimiz gereken desteği vermelidir. Malatya Çarşısı, Sivas Caddesi ile Sıtmapınarı arasında bir bütün olarak ele alınmalı ve planlama ona göre yapılmalı.” dedi.
Keskin şu ifadeleri kaydetti, “Yıllardır, Ahilik Kültürünü anlatırken, Türkiye’nin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal alanlarda yaşamış olduğu sorunların çözümünün Ahilik kültürü olduğunu ifade ettik. Bu gerçekliği 6 Şubat depremlerinde de maalesef acı bir şekilde yaşadık. Türk-İslam Medeniyetinin en önemli yansıması olan Ahilikte kula kul olmadan çalışma, helal rızk kazanma, kimsenin hakkına tecavüz etmeme, özünde eline, diline ve beline sahip olma vardır. Müteahhitler, belediye başkanları, resmi kurumlar, belediye ve sahadaki mimar ve mühendisler Ahilik Kültürünü yaşayarak, eline, diline ve beline sahip olabilseydi, insanlarımız ihmaller zincirini canlarıyla ödemez, vatandaşımızın 30-40 yıllık birikimleri saniyeler içinde kaybolmaz, bölgemiz en az 20-30 yıl geri gitmezdi. Eğer Ahilik Kültürü yaşatılıyor olsaydı, depremlerde bu kadar ağır bedel ödenmezdi. Toplam Kalite Yönetimi, müşteri memnuniyeti, sürekli gelişme ve iyileştirme, kalite standartları ve eğitim gibi ilkeler Ahilik Teşkilatı tarafından yüzyıllar öncesinde uygulamaya konulmuştur. Ancak günümüzde maalesef Türkiye’de toplumun her alanında Ahilik Kültürü yaşatılamadı.”
Keskin açıklamasında şu ifadeleri de kaydetti,
“13. yüzyılda Anadolu'da kurulan Ahilik; bir meslek teşkilatı olduğu kadar, getirmiş olduğu ahlaki değerlerle birlikte Ahilik değerlerinin günlük hayatın bütün alanlarında yaşanmasını amaçlamış kapsamlı bir ahlak eğitim merkezi konumundadır. Ahilikte mesleki eğitim, ahlaki eğitim ve halkın eğitimi temel prensiptir. Ahilik eğitim sisteminin temelinde ahlaklı insan yetiştirilmesi, özelde ise dürüst esnaf yetiştirilmesi vardır. Ahi ahlakı, temelde Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in hadislerine dayanmaktadır.
Ahilik; Türk-İslam medeniyetidir.
Ahilik; eline, diline ve beline sahip olabilmektir.
Ahilik; iyi insan ve iyi sanatkar olmaktır.
Ahilik; hoş görüdür, barış içinde yaşamaktır.
Ahilik; sosyal ve toplumsal dayanışmadır.
Ahilik; kalite demektir, işini sağlam yapmaktır.
Ahilik: Yerli ve milli üretim yapmaktır.
Ahilik; vatana ve millete, ezana, bayrağa sahip çıkmaktır.
Ahilik; dünyanın en iyi ekonomik yapılanma modelidir.
Ahilik; dünyanın en iyi mesleki eğitim kurumudur.
Ahilik; dünyanın en iyi sosyal dayanışma kurumudur.
Ahilik; Türkiye’de ve dünyada yaşanan sorunların çözüm anahtarıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle; Ahilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran ve arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, Ahilik geleneğimizi yaşatan ve her şartta toplumsal barışımıza katkıda bulunan esnaf ve sanatkârlarımızın Ahilik Kültür Haftası ve Ahilik Bayramını kutluyorum.”