Birleşik Emekliler Sendikası Malatya Şube Başkanı Haydar Göktaş, yaptığı açıklamada "Sayın Cumhurbaşkanımız, bir gece yarısı kararnamesiyle emeklilere 5.000 TL ikramiye verileceğini açıkladı ve sonunda bu ikramiyeden çalışan emeklilerin muaf tutulacağı belirtildi. Ancak, neden çalışan emekliler muaf tutuluyor ki? Zaten emekli maaşı ev kirasını karşılayamıyor, bu yüzden çalışmak zorunda kalıyorlar. Emekli maaşı, asgari memur maaşı kadar olmalıdır. Emekliler, o yaşından sonra çalışmak zorunda kalmamalı, evlerinde oturmalı veya istedikleri gibi vakit geçirmelidirler. Maaşları 7.500 TL olsa bile, kira, gıda, sağlık giderleri, öğrenci masrafları, özellikle il dışında üniversitede okuyan öğrencilerin masrafları gibi temel ihtiyaçları karşılamıyor. Zaten emeklilerin yüzde yetmişi ek iş arıyor veya ek iş yapıyor. Seçim öncesinde verilen vaatler, iktidara geldikten sonra unutulmamalıdır. Cumhurbaşkanımızın boynumun borcu dediği vaatleri, emeklileri bölmeden ve ayırmadan yerine getirmelidir.
Özellikle depremzede emekliler, yaklaşan kış aylarında büyük bir sefaletle karşı karşıya kalacaklar. Konteynerlerde yaşayan emekliler, ısınma, barınma ve gıda temini konusunda sıkıntı yaşayacaklar. İktidar, depremzede emeklilere hemen gereken yardım ve desteği sağlamalıdır, özellikle maddi desteği sağlamalıdır. Ancak bu yardımı emeklileri ayrıştırmadan, tüm emeklileri kapsayacak şekilde yapmalıdır" diye konuştu.
Göktaş şunları söyledi:
"Bir ülkenin emeklileri, o ülkenin aynasıdır. Bir devlet, kendini gerçekten görmek istiyorsa saraylara, yatlara ve katlara bakmak yerine sokaktaki, evindeki emekliye bakmalıdır. Bu şekilde hükümetin gerçek yüzünü görecektir.
Biz Birleşik Emekliler Sendikası Malatya Şubesi olarak, zaten sadaka gibi verilen bu ikramiyede bile ayrım yapılmasını ve bölünmeyi kabul etmiyoruz. Bu ikramiye, tüm emeklileri kapsamalı ve bir maaş tutarında olmalıdır.
Özellikle depremzede emekliler, kışı düşünüyorlar. Emekli çocukları üniversiteyi kazandığı için sevinemiyorlar. Birçoğu kayıt dondurdu ve belki ileride eğitimlerine devam edebilmek için vicdan sahibi insanların biraz daha maaşlarını iyileştirmesini bekliyorlar. Konteynerlerde yaşayan emekliler için ısınma, yiyecek, giyecek ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlar büyük bir sorun teşkil ediyor.
Ya seçim öncesinde yapamayacağınız sözleri vermemeliydiniz, ya da verilen sözleri yerine getirmelisiniz. Emeklilerin sıkıntılarını ve yoksulluğunu çok iyi biliyorum. Beş bin lira emekli ikramiyesini alırken çalışan emeklilere hiçbir şey verilmemesini kabul edemeyiz. Biz emekliler, sizlerin verdiği vaatlerin, ancak tutulmayan ve yerine getirilmeyen vaatler yüzünden bu sefaleti yaşamaktayız.
Biz emekliler, bu zor günleri bir şekilde atlatacak güçteyiz, ama yaşadığımız zorlukları unutmayız. Bu günler geçer, ancak yediğimiz ayazı unutmamızı istemeyin. Biz bu yoklukta nasıl iktidar sahiplerine muhtaçsak, yarın seçim zamanı bu gariban emeklinin kapısını çalacaksınız. O zaman emekliye verdiğiniz kadarı alırsınız. Bütün siyasilerin bunu iyi anlaması ve idrak etmesi gerekmektedir."