Malatya Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda gerçekleşen programa, Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Abdulkadir Artan, İnönü Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Boyraz, Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Ülker katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Abdulkadir Artan, “Malatya Kent Konseyi, yaşanan 6 Şubat depreminden sonra bir çalıştay düzenlemişti. Bu çalıştayımıza birbirinden kıymetli bilim insanları bildiriler sunmuşlardı. Aynı zamanda Sivil toplum Kuruluşları (STK) çalıştayda Malatya şehrinin bundan sonrası için görüşlerini tamamını bir kitapçıkta topladık” dedi.
Boyraz: Amacımız Kente Daha Fazla Katkı Sağlamak
Depremden sonra yapılan ilk çalıştay olduğunu söyleyen İnönü Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Boyraz, “Amacımız bu süreç içerisinde kente nasıl bir katkılar sağlayabiliriz. Yapılacak yeni imar uygulamalarda nasıl destek olabiliriz. İnönü Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi ve Büyükşehir Belediyesi ile Kent konseyi işbirliğiyle bu çalıştay yapıldı. Değerleri hocalarımızın katılımı ile görüşleri alındı. Bazı Sivil Toplum Kuruluşlarımızın görüşleri alındı. Çalıştay’da neler yapılabilir? Yapılan uygulamalar nasıl? Özellikle Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve Hasar Tespitleri ile ilgili uygulamalar nelerdir? Yapı stoğumuz ile ilgili neler yapıldı? Bunların analizleri ve değerlendirmeleri hocalarımız tarafından anlatıldı. Çalıştay raporuna da görüş olarak sunuldu. Malatya’nın zemini ile ilgili çok önemli görüşler ve değerlendirmelerin raporda yer aldığını belirtti.
Ülker: Elazığ Depremini Bir Milat Olarak Almamız Gerekiyordu
Erzincan ve Bingöl depreminde hep sahada olduklarını belirten Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Ülker, “Depreme hâkimdik. Depremin ne olduğunu biliyorduk. Onun içinde yol göstermek amacıyla her zaman sahanın içerisinde olduk. Biz esasen Elazığ depremini bir milat olarak alıp bazı şeyler yapmamız gerekiyordu. Elazığ ve Malatya depremlerinde incelemeler yaptım. Malatya’daki incelemelerde ben şunu gördüm. 1975 yılında yapılan deprem yönetmeliğine veya yönetmenlik dışı yapılan yapıların suratle gözden geçirilmesi, incelenmesi ve karar verilmesi gerekiyordu” dedi. Bostanbaşı’nda zeminde sıvılaşma olduğuna inanmadığını söyleyen Ülker, “Bu binaların hasar almasının başka sebepleri var. Bu sebepler genel olarak işçilikten dolayı hataların olduğunu, binalarının tasarımından dolayı hataların olduğunu ifade etti.