CHP İl Binasında düzenlenen programa CHP İl Başkanı Barış Yıldız, İl yönetim kurulu üyeleri, kadın kolları yöneticileri, ilçe başkanları ve partililer katıldı.
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nezahat Aydın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" sözleriyle, toplum içinde kadınlara verdiği önemi her fırsatta dile getirdiğini ve gerçekleştirdiği reformlarla Türk kadınlarının hakları teslim ettiğini söyledi.
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nezahat Aydın şunları söyledi:
1913 Yılında Sofya’ya askeri ataşe olarak atanan Mustafa Kemal Paşa'nın orada olduğu dönemlerde yaverine yazdığı bir mektupta Bulgar ordusu generalinin kızıyla yaptığı sohbeti anlatır. Şöyle der Mustafa Kemal:
Kadın erkek eşitliği, seçim hakkı, seçilme hakkı, kadınların her türlü özgürlüğü olmalı.” Bulgar generalin kızı şaşırır, bunun Avrupa’da bile olmadığını söyler, Türkiye’de ne zaman olabileceğini sorar. Atatürk ise kendinden emin şöyle der: “çok yakında, hem de çok yakında kadınlar, yeniden doğuracaklar kendilerini.” İşte Cumhuriyet’le birlikte kadınlar yeniden doğurdular kendilerini.
Kurtuluş Savaşı boyunca canını dişine takan Halide Edipler, Nezahat Onbaşılar, Şerife Bacılar, Elif Analar, Kara Fatmalar ve daha niceleri sayesinde milli mücadele, şanlı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına vesile oldu. Hiç şüphesiz bağımsızlığın kazanılmasında kadınların rolü büyüktü. Cumhuriyet devrimleriyle din ve devlet işleri ayrıldı, laik bir devlet kuruldu. Medeni kanunun kabul edilmesi, kadın haklarının kazanılmasında bir dönüm noktası oldu.
Tarih 1924
Tevhid-i Tedrisat yasası ile asıl amaç kadınlarımıza eğitimde "fırsat eşitliği" sağlamaktı. İş ve çalışma düzenimizde Türk kadını Cumhuriyet ve yeni yasalarla birlikte, büyük adımlar atmış, ekonomik özgürlüğünü kazanmış, değerini ve önemini kazanma fırsatı elde etmiştir. Sözlerimin başında belirtmeye çalıştığım gibi Atatürk, Türk kadınlarına batılı hemcinslerinden çok daha önce lâyık olduğu konuma getirmiştir.
Tarih 1926
Cumhuriyetimizin kurulmasından hemen sonra Türk Medenî Kanunu ile "Mecelle" kaldırılmış, böylece Türk kadını, evlenme, boşanma, mal edinme, miras, velâyet nafaka gibi her türlü toplumsal konuda çağdaş, olumlu ve eşitlikçi bir konuma getirildi.
Tarih 1934
Seçim kanununda yapılan değişikliklerle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu hakların kazanılması Mustafa Kemal Paşa'nın kadınlara verdiği önem ile gerçekleşti. Avrupa’nın önemli ulusları bu haklara bizden ancak 10 yıl sona kavuştular.
Atatürk "Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" diyecek kadar kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini takdir etmektedir. Kadın haklarını çağdaşlaşmanın bir unsuru olarak algılamıştır. Türk kadınına her zaman güvenmiş ve Türk kadınının toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü reformlara imza atmıştır. Hiçbir ülkede, hiçbir lider, kadın hakları için böylesine duyarlı olmamış ve böylesine savaşmamıştır.
Kadınların yol arkadaşlığı nedir bilir misiniz?
Mustafa Kemal Paşa’nın “Sen üşümüyor musun?” sorusuna “Paşa, 100 bin kişi kurtulacak ben öleceğim de ne olacak” diyen Halime Çavuşa soralım!
Kocayayla’da baskın sırasında askere cesaret vermek için hızla öne atılıp şehit olan Gördesli Makbule’ye soralım!
Çocuğunun üstüne değil, merminin üstüne battaniye örten bu memleketin binlerce analarına soralım!
Mustafa Kemal Paşa’nın değerini de “Savaştım Yunana karşı, elimde kalan en değerli şey Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyası'dır” diyen Çete Emir Ayşe’ye soralım.
Yaşamın her alanında mücadele ederken birbirinin elini tutmaktır, kilometrelerce ötede bir kadının bile sesine binlerce kadın olarak ses olmaktır. Kapıyı çalan da kadın açan da kadın. Değişim kadınların emeğiyle taçlanacaktır.
Kararlı bir Cumhuriyet Kadını olarak yürekten inanıyorum; aydınlık yarınlar hepimizin eseri olacak!
Sizleri saygıyla selamlarken, mücadelemize katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.”
Battalgazi İlçe Başkanı Hülya Karakurt ise:
“Binlerce yıl boyunca Anadolu topraklarında kadın bilgeliğin üretkenliğin çalışkanlığın bereketin sevginin ve barışın simgesi olarak anılmıştır. Bu anlayış günümüze dek yaşatılmışsa da bazı bağnaz kesimlerin kadını yalnızca çocuk doğurup ailesine hizmet etmekle yükümlü bir varlık olarak nitelemesiyle büyük bir kadın nüfusu eve hapsolmuş erkeklerin izin verdiği ölçüde yaşamın içinde yer alabilmiştir. Halbuki Kurtuluş savası sırasında Anadolu kadını mayasında var olan cesaretini yurdunu koruma inancını ve gücünü büyük bir kahramanlıkla ortaya koymuştur ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Cumhuriyet ile taçlandırmıştır.
Cumhuriyet, kadınlarımızı, teba olmaktan kurtarıp evrensel hukuka uygun bir yere konumlandırmış ve kadının kendini gerçekleştirebilmesi için çağın ötesinde yeni fırsatlar sunmuştur.
Bir kadın avukat olarak bence en önemlisi 1926 yılında kabul ilk kadın kazanımı olarak kabul edilen Medeni Kanun Türkiye’de kadın haklarının tarihsel gelişimini başka bir seviyeye taşımıştır.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesiyle önlerinde açılan yeni kapıların hakkını vermek için yorulmaksızın canla başla çalışmış, pilotluk tabiplik yargıçlık avukatlık mühendislik gibi statüler kazanarak önemli dönüm noktalarına imza atmış ve kendisinden sonra gelen nesile öncülük etmişlerdir. Kazanılan hakların en önemlisi şüphesiz ki Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmasıydı.
Ardından Türk medeni kanunu ile beraber kadınlara boşanma, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu bağlamda 1935 seçimlerinde 17 kadın milletvekili Türkiye büyük millet meclisine girdi.
1930 yılında Artvin’in Ersis beldesinde sadiye hanım ve 1950 yılında ise ilk il belediye başkanı olarak Mersin’de Müfide hanım seçilmiştir. Muğla iline ilk kadın vali atandı. Bu haklar çerçevesinde kadınlar aydınlık yeni bir çağa adım atarak sosyal hayatta hak ettikleri yerlerini aldılar.
Atatürk’ün bulunduğumuz coğrafyada imkansızı başararak yarattığı aydınlanma devriminden bizleri uzaklaştıran her adımın sonu karanlık olacaktır. Çağdaş laik demokratik hukuk devleti olma yolunda inanç ve kararlılıkla yürümek ise cumhuriyet aydınlarına ve yine cumhuriyet kadınlarına yani bizlere düşen kutsal bir görevdir.”
Konuşmalar sonrasında “Kurtuluş Savaşı Sonu ve Cumhuriyet” temalı belgesel izletildi ve ardından İl Kadın Kolları üyeleri tarafından hazırlanan “Kurtuluş Savaşı Kahramanları Kadınlar” isimli tiyatro gösterisi yapıldı. Katılımcılar tarafından Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve 10. Yıl Marşı okundu. Son olarak da Rozet Takma Töreni yapıldı.