Malatya'ya ne Valiler geldi, niceleri de gitti.
İz bırakanlar oldu, adı bir daha anılmayanlarda.
Malatya'da Valiler ile ilgili haber yapmaya başladığımız tarihe uzandığımızda; Üstadımız Bahattin Erdem'in çıkardığı 1975 Yılındaki Yeni Haber Gazetesindeki çıraklığımızdan başlayarak, Vali A. Sadullah Verel döneminden başlar. 
O günden bu yana; 23 Vali Malatya'ya geldi, görev yaptılar ve gittiler. 1980 Yılı öncesindeki siyasal olayların başladığı zor dönemlerdeki Malatya'da görev yapan Valileri bir kenara bırakırsak 1980 Yılından itibaren gelen Valilerden bir olan Naim Cömertoğlu'nun Hükümet Meydanında konuşan Başbakan Turgut Özal'ın Bakanlarına çök emrini verip uygulatırken, Vali Cömertoğlu'nun "Ben çökmem, ben Devleti temisl ediyorum" diye çıkışını hatırlamayan yoktur.
Çökmeyen Valimiz Naim Cömertoğlu hala bu anıyla anlatılır. Vali Kurtuluş Şişmantürk'ü akşam sohbetleriyle ve Gazeteci Erhan Kırçuval'la yaşadığı "Vali- Paşa" yakışmasıyla hala anarız.
Kutlu Aktaş'ı bu günkü LC Waikiki binasının yerinde olan Şirket Han'ın yerine Özel İdare İş Merkezi yapmak için çaktığı fore kazıklarla, Kırkgöz'deki Beyaz Saray tesislerini yapmakla, tarihi eser yerlerine spor sahası yapmaya kalkışmasıyla konuşuruz.
Oğuz Kağan Köksal'ı piposuyla, Saffet Arıkan Bedük'ü Devlet adamlığıyla, "gidemediğin yer senin değil" diyerek Malatya'nın tüm bölgelerini ziyaret ederek hizmeti gittiği yerde başlatmasıyla tanırız. İçilmeyen suyla yapılan ayranı kafasını dikerken, "Vatandaş içiyorsa Vali de içer" diyen Bedük'ün ilk sondaj aracıyla Göçeruşağı köyünü içme suyuna kavuşturmasıyla, Şotik çıkartmasıyla ve ondan çok şey öğrendiğimiz bilegeliğiyle hala görüşürüz, bilgilerine başvururuz.
Atillaosman Çelebioğlu ve Atilla Vural ziyaretleriyle, Mustafa Yıldırım Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçilmesiyle, Osman Derya Kadıoğlu sohbetleriyle, Halil İbrahim Daşöz'ü ise 95 Bin Dev adam projesiyle kazandırdığı okul binalarıyla hala minnetle anarız.
Vali Ulivi Saran'ı projeleriyle, Beydağlarını Ormana çevirmesiyle, Levent Vadisi Seyir Terasını yapmasıyla, Film Festivali ve Kitap Fuarlarıyla tanırız. Valimizin tek ıskalayan projesi Yama Dağı Kayak tesisileri olmuştur.
Vali Vasip Şahin'i efendi kişiliğiyle, sakin duruşuyla, ahde vefasıyla, Süleyman Kamçı'yı objektif duruşuyla, Mustafa Toprak'ı kararlı ve emin tavırlarıyla biliriz.
Vali Hulusi Şahin ismi aklımıza geldiğinde de 6 Şubat depremlerini hatırlarız. 2 Dakika da yıkılan Malatya'nın çaresiz kaldığı günleri ve Vali'nin adeta çırpınışını görürüz. Vurgun yemiş  Malatya yerle bir olmuştur, Vali tek başına ne yapar ki? Toparlanma süreci bir hayli uzun sürdü, yıkımlar yavaş ilerliyordu, tüm tedbirlere rağmen Malatya'da yıkımlar yüzde 10'larda geziyordu.
Görev değişikliğine gidildi, Antalya Valiliğine atandı, yerine Antalya Valisi Ersin Yazıcı atandı, göreve başlar başlamaz hedef koydu, "Yıl sonuna kadar Şehir merkezindeki yıkımlar bitecek" diye? Kimse inanamadı, atıyor diyenler oldu, yıkılacak bina sayısını siraladılar.
Hafta sonunda Valilikten aradılar Vali Ersin Yazıcı Malatya Gazeteciler Cemiyetini ziyaret edecek dediler.
3 Ay önce atandığı Malatya Valiliği görevinde durmak bilmeyen enerjisiyle koşturan Vali bir yandan da kendisine ziyarete gelenlere iadei ziyarette bulunuyordu.
Malatya basını depremlerde büyük kayıplar vermiş, konteynırlara taşınmıştı. Gazeteler burada hazırlanıyor, Televizyonlar burada yayın yapıyor, Radyolar konteynırlarda ses veriyor, internet siteleri, gazeteciler konteynırlarda mesai yapıyordu.
Daha önceki Valilerden görmediğimiz bu davranış bizce çok anlamlıydı. 
Valimizi bu neden gidip karşıladık, konteynırlarda görev yapan gazetecileri onca yorgunluğuna rağmen tek tek ziyaret etti, bilgiler verdi, umut oldu  ve "Ben buradayım, görevimiz zor ama hep birlikte başaracağız" dedi.
15 güne kadar Şehir Merkezindeki yıkımların tamamlanacağını söyledi. yüzde 15'lerde olan yıkım oranını devir alan Vali Yazıcı, bizleri ziyaretinde bu oranın yüzde 70'le çıktığını açıkladı.
Göreve gelirken 28 adet olan yürütmeyi durdurma kararlarının bini aştığını, bitişik nizam binaların yıkılmasında sorun yaşadıklarını, bunu çözmeye çalıştıklarını her şeye rağmen şehir merkezindeki yıkımların durdurulanlar hariç olmak üzere kısa sürede tamamlanacağını bildirdi.
Malatya Çarşısı inşaatına başlandığını, Yeni Cami ile birlikte Söğütlü Camiyi de hayırsever Bayram Kızılaslan'ın yapmayı üstlendiğini, projelerin yapılmasını ve onay verilmesini beklediklerini anlattı. 
Yeniden yapılacak Söğütlü Caminin bu kez altına işyeri yapılacak mı diye sorduk Valimize?
-Size soralım, altında işyeri olsun mu? Altında işyeri olan bir Kilise gördünüz mü? Ama burada Cami de yapılsın işyerleri de yapılsın deniyor. Buna bir karar verilecek, henüz araştırıyoruz...
1990'lı yıllarda Söğütlü Cami bir su kaynağının kenarında yerde yapılmış, meşhur tuvaletlerini bilmeyen, tarihi minaresini de bilmeyen yoktur. Yerde olan Camiyi rant uğruna adeta 4-5 metre yüksekliğindeki işyerlerinin üzerine taşıyanlar, altını da işyeri olarak kiraya verdiler. Yaşlılar ve engelliler Camiye gidemez oldular, abdest alma bile sorun oldu. Son depremlerde de yıkım kararı verildi.
İnşallh bu kez Camiyi yerli yerinde, bırakın altında, etrafında bile işyeri olmayan bir Söğütlü Cami yaparlar. Yine temenni ediyoruz ki Çarşı adı verilen işyerlerinden de vaz geçerler.
Sayın Valimize Malatya Orduevinin durumunu da sordum.
-Ağır hasarlı yıkılacak ve yeniden yapılacak.
Malatya'da Öğretmenevi, Polis Evi, Huzur Evi derken Orduevi'de yıkılacak binalar arasında yer alıyor.
Yıkım gerçekten büyük. Hatay'dan sonra en büyük hyıkımlar Malatya'da yaşanmış. Haksahipliği için başvuranlarda da ikinci sıradayız, yıkımlarda ise dördüncüyüz.
Malatya Valimiz Ersiz Yazıcı, disiplinin yanı sıra mütevazi ve samimi yapısıyla da bizlerin karamsar düşüncelerine de ışık olmaya çalıştı. Rakamları verdi, yıkımın boyutlarını anlattı ama umut da verdi.
Malatya gerçekten büyük bir yıkım yaşadı, felaketin boyutları çok büyük ama Malatya gelecekte daha da güzel olacak.
Bir yıl sonra, iki yıl sonra Malatya'yı tanıyamayacaksız dedi. 
Ne olacak Malatya'nı hali diye sorar dururuz. Giden gidene der dertleniriz. Yeter artık diyerek de kızarız...
Valimiz dinledikten sonra; Malatya gelecekte çok güzel olacak diye bizlerde ümitlendik.
Geleceğin Malatyası üzerine hayaller kurmaya başladık.
Hoş geldiniz Sayın Valimiz...