Tıp Fakültesi Öğretim üyesi ve Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörlüğü Tütün Bağımlılığı Komisyonu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Baran, bağımlılığı kullanılan herhangi bir maddenin ruhsal, fiziksel ve sosyal sorunlarına rağmen kullanılmaya devam edilmesi, kişide zaman zaman bırakma isteği oluşması ancak bırakamama, maddeye karşı alım isteğinin durdurulamaması ve tolerans geliştikçe daha fazla aynı ürün alımına devam edilmesi şeklinde tanımladı.
Bağımlılığın bir hastalık olup olmadığı sorusuna Baran “Evet bence bağımlılık bir hastalıktır. Özellikle madde bağımlılıklarında ya da alkolde bunu söyleyebiliriz. Beyinde dopamin gibi nörokimyasallar salınır mesela sigarada bu aktivitenin ortaya çıktığı söylenir ve bu maddeyi tekrar tekrar kullanma isteği oluşturur. Vücudumuzda sigaranın içinde bulunan nikotin seviyesi azalmaya başladıkça anksiyete, gergin ruh hali oluşur ve vücut tekrar bu maddeyi kullanmak ister. Kişi tam olarak tedavi edilmediğinde, bu maddeden tamamen uzaklaşmayana kadar tekrar tekrar karşısına çıkabilir. Bu nedenle tedavi edilebilir bir hastalık olarak ifade edebiliriz.” dedi.
Ayşe Baran tütün için bağımlılık belirtilerinin şunlar olduğunu söyledi:
“Kişi tütünü bırakmak istediği zaman bırakabiliyor mu? Ya da bir süre sonra içmek zorunda kalıyor mu? Vücut buna alıştığı için tekrar tekrar sigara içme isteği oluşturuyor mu? Bir diğer etken de zararları ortaya çıkan hastalıklarla doktor tavsiyesi üzerine sigarayı bırakabiliyor mu? İlk başta 1, 2 taneyle başlayıp sonra arttırma isteği duyuyor mu? Bir de toplumsal ve sosyal olarak kapalı alanlarda sigara içme yasağının etkisiyle kişi sürekli dışarı çıkıp sigara içme ihtiyacı duyuyorsa bu kişiye biz ‘sigara bağımlısı’ diyebiliriz.”
Baran, kapalı alanda sigara içme yasağının ardından sigara kullanımında düşüşün gerçekleştiğini ancak 2010 yılından sonra kadınlarda erkeklere oranla sigara kullanımın arttığına değinerek 15 yaş üstünün 3 kişiden 1’inin risk grubunda olduğunu belirtti. Dr. Öğr. Üyesi Baran, birinci sınıf üniversite öğrencilerinin sigara kullanım oranıyla son sınıf üniversite öğrencilerinin sigara kullanım oranının arttığından söz ederek üniversite bünyesinde seçmeli “Bağımlılık dersi” uygulamasıyla risk gurubunda olan üniversite öğrencilerine yönelik sigara bağımlılığıyla mücadele de önemli adımlar atılabileceğini söyledi.
Sigarayı bırakmak isteyen öğrenciler için Sağlık Bakanlığına bağlı Sigara Bırakma Poliklinikleri olduğunu belirten Baran, Üniversite bünyesinde de Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı’na ait Sigara Bırakma Polikliniği olduğunu ve bunun dışında Alo 171’i arayarak uzman kişilerden destek alınabileceğini de ekledi. Baran, ayrıca pasif içiciliğe değinerek sigara dumanına maruz kalan bireylerin de içen bireylere oranla aynı zarara maruz kaldıkları üzerinde durdu.
Ayşe Baran sigara bağımlılığının başka bağımlılıkları tetikleyebileceğini sözlerine ekleyerek “Sigara bağımlılığı ve bağımlılıktan korunma bizim için son derece önemli.” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Baran, 2008 yılında “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Kanunu” ile kapalı alanlarda sigara içme yasağının, sigara kullanımında düşüşe neden olduğunu çok sayıda kişinin sigarayı bıraktığını veya başlamadığını anlattı. Baran, sigara kullanımının tekrar artışa geçmesiyle birlikte 2010 yılından sonra sigara paketleri üzerinde caydırıcı görseller ve yazılar, sigara paketlerinin tek tipleşmesi ve 18 yaşın altına sigara satışı yasağının getirilmesinin bağımlılıkla mücadele konusunda yeterli olmadığını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Baran, üniversite bünyesinde “Dumansız Kampüs” uygulamasının öğrencileri sigara kullanmamaya teşvik etmek ve caydırıcılık açısından önemli bir adım olacağını vurguladı.
Program Ayşe Baran’ın “Sigarasız bir hayat, sağlıklı bir hayat.” söyleriyle sona erdi.
Haber: Burcu Ülkü-Özkan Koç