Ekonomisinin ayağa kalkmadığı bir şehrin kalkınamayacağını ifade eden Gezer, “Bir şehirde üretim artmıyorsa söylenen her şey boş slogandan ibarettir” dedi.

Malatya olarak Türkiye'nin yaklaşık yarısı, dünyanın ise üçte biri gelirle yaşadıklarını ifade eden Prof. Dr. Gezer, “Ülkemizin en hızlı yoksullaşan 5 şehrinden biriyiz. 50’yi aşkın coğrafi işaret belgeli ürünümüz var, ancak tek kuruş ekstra gelirimiz yok. Dünya kültürel miras listesindeki eserlerimiz var, ama turizmimiz yok. Topraklarımızın altı madenlerle dolu ama madenciliğimiz yok. Ülkemizin en önemli enerji üretim havzasının tam ortasındayız, ama yüksek teknolojimiz yok. Türkiye'nin en çok güneş alan illerinden biriyiz, ama bize bir faydası yok. Ciddi bir mavi ekonomi potansiyelimiz var, ama bundan haberimiz yok.  Meralarımız, yaylalarımız, otlaklarımız var ama yeterli hayvancılığımız yok. Her türlü meyvenin yetiştirilmesine uygun bir coğrafyamız var ama bir meyve işletme tesisimiz yok.” ifadelerine yer verdi.

“MALATYA TOPARLANINCAYA KADAR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLARAK EKONOMİDE AKTİF ROL ALACAĞIZ”

Tüm bu sorunlara hazırladıkları ‘Refah Kent Malatya’ projesi ile çözüm bulacaklarının altını çizen Büyükşehir Bağımsız Başkan Adayı Prof. Dr. Gezer, “Yıkım yaşayan şehrimizi bir an önce ayağa kaldırmak için, Malatya toparlanıncaya kadar Büyükşehir Belediyesi olarak ekonomide aktif rol alacağız. Özel sektörün girmekte imtina ettiği bazı stratejik alanlara yatırımlar yaparak istihdamı ve üretimi artıracağız. İş insanlarımız ve esnaflarımızla ortak işletmeler kurarak işsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığı ile mücadele edeceğiz” dedi.

“HEMŞEHRİLERİMİZE FATURA, KİRA VE ÖĞRENCİ BURSU DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”

Projenin detaylarını paylaşan Gezer, şunları söyledi:

“Bütün ilçelerimizde ve mahallelerimizde bölgenin özelliklerine göre tarım, hayvancılık, sanayi, enerji balıkçılık ve benzeri alanlarda işletmeler açacak kooperatifler kurulacak, ortaklıklar oluşturacak ve vatandaşlarımızın refah düzeyini yükselteceğiz. Şehrimizin iğneden ipliğe, köyden kente, tarımdan sanayiye harekete geçirilmesi gereken ne kadar imkan ve potansiyeli varsa harekete geçirecek ve bütün bunları refah ve zenginlik olarak vatandaşlarımıza sunacağız.

Yüksek katma değerli üretim yapan kümeler oluşturacağız. Tarımsal sanayiyi güçlendirerek ilçelere yayacağız. Kayısının katma değerini artırıcı çalışmalara ağırlık vereceğiz. 50’yi aşkın coğrafi işaret belgeli ürünümüzün en azından bir kısmını ticari markaya dönüştüreceğiz. Çok sayıda balık işletmesi kurarak bölge ülkelerine somon ve alabalık ihraç edeceğiz. Şehrimizin güneş, rüzgar ve hidrolik enerji potansiyelini değerlendirmek için GEZ, HES ve RES tesisleri kuracağız.  Arslantepe ve Nemrut için kapsamlı bir tanıtım stratejisi hazırlayarak turizmi canlandıracağız.

Avrupa Birliği ve Dünya Bankası gibi fon kaynaklarını yakından takip ederek alacağımız desteklerle yeni projeler üreteceğiz. Ayrıca buralardan elde edeceğimiz kaynaklarla emeklilerimiz ile asgari ücret ve daha altı gelire sahip hemşehrilerimize fatura, kira ve öğrenci bursu desteği sağlayacağız. Sevgili Malatyalılar tarihimizin en kapsamlı kalkınma seferberliğini başlatmaya var mısınız?”