Gazetecilik, temel olarak 17. yüzyılda ortaya çıkmış ve olgunlaşa olgunlaşa bugünlere gelmiş bir meslek. Profesyonel bir meslek hâline ise 20. yüzyılda geldi.
Bu profesyonelleşme sürecinde üç önemli gelişme yaşandı:
- Birincisi, gazeteciliğin ne olduğuna ve haberin neleri içermesi gerektiğine ilişkin ortak duyusal bir anlayış gelişti. 19. yüzyıl sonlarına kadar yaygın olan parti gazeteciliği anlayışı, yerini kitle gazeteciliği anlayışına bıraktı. Bununla ilişkili olarak haber, içeriği 5N1K ile tanımlanan ve nesnellik iddiası taşıyan bir yazı türüne evrildi.
- İkincisi, gazetecilik eğitimi veren okulların, bölümlerin açılmasıyla gazetecilik alaylı bir meslek olmaktan çıkıp mektepli bir mesleğe dönüştü. Böylece, “gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur” anlayışı tarihe karıştı.
- Üçüncüsü, profesyonelliğin en önemli göstergelerinden biri olan etik değerler ve ilkeler 20. yüzyılda belirginleşti ve gazetecilerin rehberi hâline geldi. Etik değerlere uygun gazeteciliğin iyi gazetecilik olduğu anlayışı yerleşti.
Gazeteciliğin en önemli ilkeleri ve değerleri neler?
Bu konuda öncelikle gazetecilik meslek örgütleri tarafından geliştirilmiş etik kodlara bakmak gerekiyor. Etik Gazetecilik Ağı kurucusu Aidan White, gazeteciliğin beş temel ilkesi olduğunu söylüyor ve bunları şöyle sıralıyor: doğruluk, bağımsızlık, hakkaniyet, insanilik, hesap verebilirlik. Ben bunların gazeteciliği tanımlamakta yetersiz kaldığını düşünerek yeni bir kategorileştirme yaptım ve bu ilkeleri aşağıda açıklamaya çalıştım.
- Doğruluk (Accuracy): Gazeteciliğin kuşkusuz en önemli ilkesi doğruluktur. Yapılan haberler doğrulukla ilişkisi bağlamında değer kazanır veya değersizleşir. “Gazetecilik doğruyu söyleme mesleğidir” şeklindeki tanımlama da gazeteciliği en iyi anlatan tanımlamadır. Bu sloganımsı tanımlamayı bütün haber merkezlerine asmak gerekir. Yine gazetecilikle ilgili İngilizce güzel sözlerden biri şu şekildedir: “Get it first, but first get it right” (Haberi ilk önce sen ver ama öncelikle doğru ver).
- Dürüstlük (Honesty): Gazeteciliğin ikinci ilkesi dürüstlüktür. Dürüstlük, özü sözü bir olmak, güvenilir olmak, verdiği sözleri tutmak anlamlarına geliyor. Bu temel ilkeye göre, gazetecilerin özellikle haber aldıkları kaynaklarına karşı dürüst olmaları beklenir. Örneğin; kaynaklarına verdikleri off the record (kayıt dışı bilgi) sözleri tutmaları, gizli haber kaynaklarını hiçbir biçimde açıklamamaları, aldatıcı yöntemlerden uzak durmaları beklenir.
- Editoryal bağımsızlık (Editorial independence): Gazeteciliğin üçüncü ilkesi editoryal bağımsızlıktır. Her ne kadar büyük medya kuruluşlarında ya da holdinglerde gazetecinin bağımsızlığı sorunlu bir başlık olsa da editoryal bağımsızlık özgür ve etik gazeteciliğin olmazsa olmazı olarak kabul edilir. Bu kavram, gazetecinin dışarıdan herhangi bir etki altında kalmadan neyi haber yapacağı, neyi yapmayacağı kararını özgürce verebilmesini anlatır.
- Nesnellik (Objectivity): Gazeteciliğin dördüncü ilkesi nesnelliktir. Nesnellik, en basit anlatımla bir gazetecinin gerçeği olduğu gibi aktarmasını anlatır. Gazeteci, taraf olduğu konularda haber yaparken bile gerçeği çarpıtamaz, olanı farklı gösteremez. Gazeteci taraf olsa bile nesnellikten ödün veremez. Bu ilkeyi tarafsızlık ilkesiyle birlikte değerlendirmek gerekir. En başta, nesnellik ve tarafsızlık aynı şey değildir. Nesnellik kanıtlanabilir olgularla, tarafsızlık öznel tutumlarla ilgilidir. TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde de açıkça ifade edildiği gibi, “Gazeteci; başta barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü, laiklik ve insan hakları olmak üzere; insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur.” Yani gazeteci insan haklarından yana, barıştan yana, demokrasiden yana taraftır, taraf olmak zorundadır.
- Hakkaniyet (Impartiality): Gazeteciliğin beşinci ilkesi adil olmaktır. Adil olmak, tartışmalı konuları haber yaparken gazetecinin tüm taraflara hakkaniyetli biçimde yer vermesini, taraflardan birine haksızlık etmemesini anlatır. Partizan gazeteciliğin panzehiri adil, hakkaniyetli gazeteciliktir.
- İnsanilik (Humanity): Gazeteciliğin altıncı ilkesi zarar vermemektir. Bu ilkeyi çok önemsiyorum. Gazeteciler haber yaparken özellikle mağdur konumundaki bireylere zarar vermemeyi temel almak zorundadırlar. Çocuklara ilişkin haberlerde, şiddete, tacize, tecavüze uğramış kadınlara ilişkin haberlerde zarar vermeme ilkesi çok önemlidir.
- Cesaret (Courage): Gazeteciliğin yedinci ilkesi cesarettir. Özellikle araştırmacı gazetecilik yapanların cesaretli olmaları gerekir. Güç odaklarının karşısında korkmadan durabilmek, cesaretli gazetecilerin gizlenen gerçekleri gün yüzüne çıkarmak için alabilecekleri bir risktir. Medya tarihi, cesaretli gazetecilerin tarihidir aynı zamanda.
- Çözüm Odaklı Gazetecilik (Practicing Solutions Journalism): Gazeteciliğin sekizinci ilkesi çözüm gazeteciliği yapmaktır. Gazeteci, sadece olayları ve sorunları haber yapan değil, sorunların çözümü için çaba gösteren kişidir. Sadece sorunlara odaklı bir gazetecilik anlayışı toplumda sorunların çözülemezliğine ilişkin öğrenilmiş çaresizlik sendromuna yol açmaktadır. Çözüm odaklı gazetecilik ise toplumu yaşanan sorunlara çözümler bulma konusunda cesaretlendirir.
- Teyit (Verification): Gazeteciliğin dokuzuncu ilkesi teyittir. Gazetecinin görevi, bir bilgi doğru gibi görünse bile, aldığı her bilgiyi teyit etmektir. Günümüzde yaşanan etik sorunların önemli bir kısmı bu eksiklikten kaynaklanmaktadır.
- Hesap Verebilirlik (Accountability): Gazeteciliğin onuncu ilkesi hesap verebilir olmaktır. Gazeteci, yaptığı haberlerin sorumluluğunu alan, yaptığı haber yanlış çıkmışsa suçu başkalarına atma kolaycılığına kaçmadan özür dileyen ve hatasını en hızlı biçimde düzelten kişidir.
Üniversite tercihlerinin yapıldığı şu günlerde henüz ne okuyacaklarına karar verememiş sözelci gençler bu 10 ilkede anlatmaya çalıştığım mesleği kendi kişilik yapılarına uygun görüyorlarsa gazetecilik bölümünü seçebilirler. Gazetecilik mesleğinin toplumsal sorunlara duyarlı, bilinçli, kararlı ve cesaretli gençlere ihtiyacı var.