Sergi açılışı ile ilgili gerçekleştirilen söyleşide İncesu, gazeteci Mazlum Vesek’in sorularını yanıtladı.
Kadir İncesu (sağda), Özer Akdemir (solda) | Fotoğraf: Evrensel
"'FOTOĞRAFIMI ÇEKER MİSİN?' DENİLECEĞİNİ HİSSETTİĞİM YERDEN UZAKLAŞIRIM"
Fotoğraf çekmeye Galatasaray futbol takımının antrenmanları sırasında çektiği fotoğrafla başladığını ve yıllar içerisinde sanat ve edebiyat alanında yoğunlaştığını belirten İncesu, işin zorlukları ve incelikleri ile ilgili deneyimlerini anlattı. Bulunduğu ortamda birisinin “Benim fotoğraflarımı çeker misin?” diyeceğini hissettiği anda oradan uzaklaşmayı yeğlediğini söyleyen İncesu, “Oysa birinin isteği ile değil kendi isteğimle fotoğraf çekmek isterim ben. Kişinin fotoğraf çekilirken habersiz olması da daha doğal fotoğraflar çıkması sağlar ancak bu her zaman mümkün olmuyor” dedi.
AİLEVİ TRAVMA!
Bazen bir kişinin 500’ün üzerinde karesini çektiğini, bunu tasnif etmenin çok zor bir uğraş olduğunu aktaran İncesu, “Ancak fotoğraf çekmeye başladığınızda kendinizi deklanşöre basmaktan alamıyorsunuz. Sonradan bu kadar çok fotoğraf çekmemin kendi ailevi bir travmamdan kaynaklanmış olabileceğini düşündüm. Çünkü anne ve babamla birlikte çekilmiş tek bir kare fotoğrafımız var sadece” dedi.
"ADNAN ÖZYALÇINER İLE ARTIK KONUŞMADAN ANLAŞIYORUZ"
Fotoğraflarını başkalarının beğenmesinden öte kendisi için çektiğini dile getiren İncesu, “Önemli olan çekilen fotoğrafı benim sevmem, beğenmem. Anı ölümsüzleştirmek için çekiyorum” dedi. İncesu fotoğrafçılığın kendisine herşeyden önce insanları sevmeyi ve seni seviyorum demeyi öğrettiğini söyledi. İncesi edebiyat ve sanatın önde gelen isimleri ile ilgili anılarını ve onlara dair gözlemlerini de paylaşırken, Adnan Özyalçıner’e özellikle atıfta bulundu. “Adnan abi ile bir etkinlikte karşılaşmışsak birşey demeden birbirimizle göz işaretiyle anlaşırız. Hemen uygun bir yere geçip fotoğraflarını çekerim” dedi.
Etkinlik Bornova Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen sergi 7 Ocak 2025 tarihine kadar açık kalacak. (İzmir/EVRENSEL)