Malatya Turgut Özal Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Zeynep Sağır’ın moderatörlüğünü gerçekleştirdiği söyleşi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli’nin kıymetli eşi Şeyda Bentli hanımefendinin açılış konuşmaları ile başladı.

Sayın Şeyda Bentli, “Bugün, üniversitemizde sizleri ağırlamaktan büyük bir onur ve gönülden bir muhabbet duyuyorum. Bugün burada, hepimizin hayatında derin izler bırakan, tarifsiz acılar yaşatan 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında bir araya geldik. O gün hepimiz bir şekilde sarsıldık, ama en büyük yıkımı yaşayanlar sizler oldunuz. Eşinizi, evinizi, alışkanlıklarınızı, hayatınızdaki birçok değeri bir anda kaybetmenin ne demek olduğunu belki tam olarak bilemeyiz, ama acınızı yüreğimizde hissediyoruz. Ancak bugün burada sadece yıkımı değil, yeniden ayağa kalkmayı, dayanışmayı ve umudu konuşmak istiyoruz. Çünkü sizler, yaşadığınız büyük kayıplara rağmen dimdik ayakta durarak, hepimize hayatın en kıymetli derslerinden birini verdiniz. Sizler, bu şehrin ve bu ülkenin güçlü kadınlarısınız.” ifadelerine yer verdi.

Sayın Şeyda Bentli, “Bizler de, hem devletimizin hem üniversitemizin temsilcileri olarak, her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz. Bugün burada bulunan kıymetli hanımefendiler ve değerli akademisyenlerimizle birlikte, sizlerle dertleşmek, sizleri dinlemek ve bu acıyı birlikte iyileştirmek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, paylaşınca acılar hafifler, umut büyür ve yollar aydınlanır. Böyle bir felaketin ve acının ülkemizde ve dünyada bir daha yaşanmamasını temenni ediyor, depremde hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor ve Allah tan rahmet diliyorum. Yakınlarını geride bırakıp yaşam mücadelesi verenlere de sabırlar diliyorum. Bugünkü buluşmamızın, hepimiz için anlamlı ve güçlendirici bir deneyim olmasını diliyorum. Programımızın moderatörlüğünü yapacak olan kıymetli hocamız, Doç. Dr. Zeynep Sağır’a şimdiden teşekkür ediyor, varlığınız, cesaretiniz ve gücünüz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerine yer vererek konuşmalarını sonlandırdı.

Malatya Belediye Başkanı Sayın Sami Er’in eşi Sevgi Er hanımefendiler ise konuşmalarında “Öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Bu anlamlı programda sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Depremin ikinci yıl dönümünde yaşanan acıları unutmadan ama umutla geleceğe bakarak, yaralarımızı birlikte sarmaya devam edeceğiz. Malatyalı kadınlarımızın azmi, dirayeti ve dayanışması hepimize güç veriyor. Bu değerli söyleşi için Şeyda Hanım başta olmak üzere Malatya Turgut Özal Üniversitesine ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Kadınlarımızın gücü ve dayanışmasıyla daha güzel yarınlar inşa edeceğimize olan inancımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor ve acılar geçmiyor. 6 Şubat 2023 bugünde soğukluğu ve acısıyla kendisini hissettirdi. Ancak sizlerin her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Acılarınızı paylaşmak istiyoruz. Şuna inanıyoruz: Büyük afetler be büyük hastalıklardan vefat edenler inşallah şehitlik makamına ererler. Onlarında makamlarının şehitlik olması için dua ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Zeynep Sağır, “Depremler, yalnızca binaları değil, hayatları, umutları ve geleceğe dair kurulan hayalleri de sarsıyor. Ancak böylesi zor zamanlarda insan ruhunun ne kadar güçlü olduğunu, dayanışmanın nasıl bir iyileştirici güce sahip olduğunu hep birlikte görüyoruz. Hepimiz, özellikle de kadınlar, kayıplarımızı ve acılarımızı omuz omuza vererek aşmaya çalışıyoruz. Ben bugün burada, bir akademisyen olarak değil, en çok da bir insan, bir kadın, bir evlat olarak sizlerle konuşmak istiyorum. Çünkü biz millet olarak, birbirimizin acısını hisseden, yasını paylaşan büyük bir aileyiz.” dedi.

Doç. Dr. Zeynep Sağır konuşmasında, “Depremler gibi büyük felaketlerin ardından yas süreci kaçınılmazdır. Yasın evreleri vardır ama her insanın kaybı yaşama ve bu süreçle başa çıkma biçimi kendine özgüdür. Kimi sessizce içe döner, kimi konuşarak rahatlar. Unutmayalım ki hiçbir duygu yanlış değildir. Hissettiğiniz her şey doğaldır ve olması gerektiği gibidir. Ancak bu sürecin en zor tarafı, yalnız hissetmektir. Oysa yalnız değiliz. Burada, birbirimize uzanan ellerin, içten gelen sarılmaların, paylaşılan gözyaşlarının iyileştirici gücünü görüyoruz. Kadınlar olarak bizler hem ailemizin hem toplumumuzun en güçlü destek noktalarıyız. Evlatlarımıza, ailemize, çevremize güç veririz. Ama unutmamalıyız ki bizim de destek almaya, konuşmaya, anlatmaya, iyileşmeye hakkımız var.” ifadelerine yer verdi.

Doç. Dr. Zeynep Sağır, “Her büyük felaket, beraberinde tarifsiz acılar getirse de, aynı zamanda bizlere kim olduğumuzu, neye sahip olduğumuzu ve en zor anlarda nasıl kenetlendiğimizi hatırlatır. Deprem, sadece şehirlerimizi değil, yüreklerimizi de sarstı. Ancak bu büyük sarsıntının ardından gördüğümüz en güçlü gerçek, devletimizin ve milletimizin bir araya gelerek tek yürek olmasıydı. Depremin hemen ardından gördük ki, güçlü bir devletin varlığı sadece fiziksel enkazları kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal yaraları sarmakta da en büyük destek oluyor. Devletimiz, tüm kurumlarıyla hızla harekete geçerken, milletimiz de hiçbir ayrım gözetmeksizin dayanışmanın en güzel örneklerini sergiledi.” dedi.

Yıkımın Ardında Umut ve Dayanışma Söyleşisi, Sayın Sevgi Er Hanımefendinin günün anlam ve önemine dair kıymetli depremzede kadınlarımıza ve Sayın Şeyda Bentli Hanımefendinin değerli protokol üyelerinin eşlerine hediye takdimi ile sona erdi.