Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Dr. Öğr. Üyesi Kübra Batar gerçekleştirdiği açılış konuşmalarında, “8 Mart Dünya Kadınlar Gününün çıkış noktası 1857’de ABD'nin New York kentinde tekstil işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları ve ücretleri için grev yapmaları ve grev sırasında çıkan yangında 129 kadın işçinin hayatını kaybetmesidir. Bu elim hadisenin ardından Birleşmiş Milletler, 1957’de 8 Mart’ı dünya kadınlar günü ilan etmiştir.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Kübra Batar, erkeklere büyük sorumluluk düştüğünün altını çizerek, “Kadın ve erkek bir bütünün iki eşit parçasıdır. Bu iki parça, insanlığın kendisidir ve bunlardan birinin bütünden çıkarıldığı takdirde artık insanlıktan da bahsedilemez. Merhum sanatçımız Neşet Ertaş kadın erkek bütünlüğünde kadının toplumdaki değerine ve önemine dikkat çekmiş, bu bağlamda ‘Kadın İnsandır Biz İnsanoğlu’ diyerek bir bakıma kadını toplumun merkezine almıştır. Bu nedenle yeryüzünün ve toplumların inşasında kadın ve erkek birbirinden ayrı düşünülemez. Günümüzde kadının güçlendirilmesine hemen her platformda değinilmektedir. Kadının güçlenmesi, aynı zamanda toplumsal kalkınmanın da temel unsurudur. Eğitim, ekonomik bağımsızlık ve siyasi temsiliyet, kadınların güçlenmesi için vazgeçilmez unsurlar arasında yer almaktadır. Bulunduğumuz çağda Kadınlar, haklarını savunmak, toplumda hak ettiği değeri görmek yeterli eğitim ve istihdam olanaklarını elde etmek için büyük uğraşlar vermektedir. Kadınların bu mücadelesiyle benzer şekilde dinimiz de kadının haklarının korunması, toplumda değer görmesi ve incinmemesini ön görür. Cenneti annelerin ayağı altına seren İslamiyet’te kadın yüce bir varlıktır. Hz. Peygamber, kadınların sosyal hayata katılımlarının engellenmemesini, onların incitilmemesini istemiş ve kadının erkeğe Allah’ın emaneti olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte kuranı kerimde kadın ve erkeğin eşit yaratıldığına değinilmiş ve Nisa Suresi’nde kadınlarla iyi geçinme emretmiştir.” ifadelerine yer verdi.

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kadının ailenin temelini oluşturduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Kübra Batar, “Kadın merhametin, sevginin, hoşgörünün, özverinin sembolüdür. Kadın özellikle annelik gibi kutsal bir görevi üstlenmesi ve yaşamın her zorluğuna göğüs germesi sebebiyle de olağanüstü bir varlıktır. Kadınlar Ailenin birleştirici gücü ve aile bütünlüğünün garantörleridir. Onlar, aile içinde ve dışında birçok sorumluluk üstlenirler. Örneğin İşyerlerinde başarılı profesyoneller, evlerinde sevgi dolu anneler ve toplumda aktif bireyler olarak rol alırlar. Onlar, zorlukların üstesinden gelerek, engelleri aşarak ve başarıya ulaşarak nesillere ilham oluyorlar. Meseleye bu açıdan bakıldığında sağlıklı, üretken, bilinçli nesillerin inşasında annenin, kadınların önemli bir rolü bulunmaktadır. Son olarak bugün burada tüm kadınlarımızı; emekleri, başarıları; ailelere, topluma ve dünyaya kattıkları değer sebebiyle takdir ediyor ve tüm kadınların dünya kadınlar gününü gönülden kutluyorum.” ifadelerine yer vererek konuşmalarını sonlandırdı.

Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Dr. Öğr. Üyesi Kübra Batar’ın konuşmalarının ardından Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Müzik Bölümü Çok Sesli Koro Müzik Dinletisi gerçekleştirdi. Koro şefliğini Prof. Dr. Elif Sanem Güleç ve sanat yönetmenliğini Doç. Dr. Ferdi Karaönçel’in üstlendiği koro da İstiklal Marşı, Mustafa’m, Sevdim Bir Genç Kadını, Çimende Sürü Gazlar, Elinde Oya Gidiyor Toya gibi eşsiz eserler dinleyicilere seslendirildi.

Çok Sesli Koro tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü konseri toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.