“Bir bilene danışılmadan yapılan yapılar, topluma fayda yerine zarar veriyor”
Çevre kirliliğine sebep olan Beyler Deresi göleti ile ilgili değerlendirmede bulunan Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Önal şu bilgileri aktardı; “Beyler Deresi barajının formasyonu gözenekli, geçirimli ve kuzeye eğilimlidir. Bu özellikler barajın inşası için uygun değildir. Bu özellikler barajın su tutma kapasitesini ciddi şekilde etkileyebilecektir. Barajın su tutmayacağını defalarca dile getirmiştim. Ancak bu uyarılarıma rağmen barajın inşası gerçekleştirildi. Bir bilene danışılmadan yapılan yapılar, topluma fayda yerine zarar veriyor. Malatya bölgesinin litolojik ve yapısal özellikleri hakkında daha önce yaptığım yayınlarda da bu konuya dikkat çekmiştim. Bölgenin jeolojik özelliklerinin göz önüne alınmadan gerçekleştirilen projeler risk taşımaktadır. Etrafında binlerce insanların yaşadığı bölgede yine bölgeye yapılan İkizce deprem konutlarının atık sularının da gölete aktarılması söz konusuyken çevre felaketinin boyutu dahada büyüyecektir.”

“Mevcut arıtma tesisinin yetersiz olması ayrı bir çevre felaketine sebep oluyor”
DSİ yetkililerinin yapmış olduğu gölette çevre kirliliğinin her geçen gün arttığını vurgulayan vatandaşlar şu iddiaları gündeme getirdiler;
“Göletin kanalizasyon atıkları aktığı için burada foseptik çukurlar oluştu. Biriken kanalizasyon artıklarından dolayı sivrisineklerde ve karasineklerde aşırı artış oldu. Bu gölet tehlikeli olduğu için hastalıklar saçmaya başladı. Barajdan aktarılan su ile kaysı bahçelerinin ve sebze dikim alanlarının sulanması sağlık açısından da büyük bir riske sebep oluyor. Baraj sonrası organize sanayi sitesinin atıklarının Beyler Deresi’ne akması da başlı başına bir doğa katliamıdır. Mevcut arıtma tesisinin yetersiz olması ayrı bir çevre felaketine sebep oluyor. Çevre mühendisleri su kirliliğinin, su ekosistemlerinde ciddi hasara neden olarak biyolojik çeşitliliğin azalmasına, besin zincirlerinde değişikliklere ve su canlılarının ölümüne yol açabileceğini söylüyor. Bu durum suyun pH dengesini bozduğunda, nehirlerdeki balıklar ve diğer su canlıları ciddi risk altına alıyor”

“Çevreye olan duyarsızlık nedeniyle yaşanabilir bir çevreyi yavaş yavaş öldürüyorlar”
Vatandaşlar yaşadıkları çevre sorununa yetkililerin hiçbir şekilde müdahale etmediğini vurgulayarak şu iddialara yer verdiler; “Bu konuyla ilgili olarak görüştüğümüz gıda mühendisleri de kanalizasyon sularının gelişi güzel bahçe ve tarlalara verilmesinin bitki, hayvan ve insan sağlığının yanı sıra özellikle çocuk ve yaşlıların sağlığı açısından son derece üzücü olaylara neden olabileceğini bildiriyor. Tarım ürünlerinin bünyesine girecek toksik kimyasallar da yine hastalık etmeni olabilmektedir. Bu kimyasallar toprakta birikebilmekte, yıkanmak suretiyle yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına da bulaşabilmektedirler. Çevreye olan duyarsızlık nedeniyle yaşanabilir bir çevreyi yavaş yavaş öldürüyorlar. Buradaki su kirliliği konusunda gerekli önlemler alınmazsa insanlığın karşılaştığı en büyük problemlerden biri olma potansiyeline sahiptir. Su kirliliğinin bütün boyutlarıyla ele alınması, sürdürülebilir uygulamaların standartlaşması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi, bu sorunla mücadelede önde gelen ihtiyaçlar arasındadır.”
Haber: Celil Kocataş
Beylerderesi Göleti yapılan uyarılara rağmen yapıldı, Projeyi dönemin Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat hazırladı, Milletvekilleri destekledi, DSİ Genel Müdürlüğü hayata geçirdi. Ama kimse kanalizasyon şebesi dahi olamayan Yeşilyurt ve Gündüzbey'in atıklarının Barajı dolduracağını çevreciler uyarsa da dinleyen olmadı. Gölet tam bir çevre katliamına neden oldu.