ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Kiraz: Bu iktidar, bu politikalarla tarımdaki çöküşü önleyemez

CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, tarım ve hayvancılıktaki çöküşün devam ettiğini belirterek "bu iktidar bu politikalarla tarımdaki çöküşü önleyemez" dedi.  

24 Ağustos 2020 00:24
Kiraz: Bu iktidar, bu politikalarla tarımdaki çöküşü önleyemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya İl başkanı Enver Kiraz tarım ve hayvancılık alanındaki sıkıntıları bir yazılı açıklamayla eleştirdi. Türkiye tarımındaki çöküşün en somut bir diğer göstergesi; tarım alanlarının ve ekilen tarım arazilerinin milyonlarca hektar azalmış olmasına dikkat çeken Kiraz "3,5 milyon hektar tarım arazisinde artık üretim yapılmıyor!
İktidar sözcülerinin savunduğu gibi bu azalışın nedeni tarımsal üretimde nadasa bırakılan alanların artmış olması değildir. Aksine nadasa bırakılan alanlar 2002 yılında 5 milyon hektarın üzerinde iken 2019 TÜİK verileriyle 3,3 milyon hektara geriledi. Buna karşılık tarım yapılan alanlarımızın toplam büyüklüğü ise 2002’deki 41 milyon 196 bin hektar düzeyinden yaklaşık 3,5 milyon hektar azalarak 37 milyon 712 bin hektara indi. Diğer deyişle 3,5 milyon hektar tarım arazisinde artık üretim yapılmıyor. Bu pek çok Avrupa ülkesinin toprağından daha büyük bir alanın üretimden dışlanması, üreticinin topraktan, üretimden soğutulmuş olması demektir.
Bir dönem yoksul ve dar gelirli hanelerin sofrasının vazgeçilmezi olan kuru fasulye, nohut, bulgur artık ithal. Rusya’nın, Ukrayna’nın en büyük buğday ithalatçısı konumuna geldik. Bereketli Harran, Çukurova, Söke ovalarının en temel ürünlerinden pamukta yüzde 50’ye varan üretim düşüşüyle sadece bu yıl şu ana kadar yapılan pamuk ithalatı 1 milyon tona ulaştı, yerli üretim ise 600 bin tona geriledi" diye konuştu.
 
"İktidar hâlâ pamuk üreticisine verilecek destekleme primini açıklamazken, ithalata ise kapılar ardına kadar açılmış durumda" diyen CHP İl Başkanı Enver Kiraz şöyle devam etti: "Yerli üretici destekleme ödemesini alamadığı, girdi maliyetlerini karşılayamadığı, sulama bedelini, elektrik faturasını ödeyemediği için üretimden vazgeçerken açılan ithalat kapılarıyla Ege’de, Doğu Akdeniz’de karşı karşıya geldiğimiz Yunanistan, İsrail pamuk üreticileri başta olmak üzere çok sayıda ülkenin üreticisi zengin ediliyor.
TÜİK’in yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı Ürün Masaları tarafından düzenli şekilde yayınlanan raporlara göre de Türkiye bu iki ülkenin yanı sıra ABD’den, Brezilya’ya, Arjantin’den Uganda ve Burkina Faso’ya varana kadar dünyanın dört köşesindeki ülkelerden pamuk ithal ediyor. Hatta Bakanlığın raporuna göre Suriye’den bile pamuk ithal ediliyor.
Kuru fasulye, mercimek, nohut, bakla, börülce gibi bakliyat ürünlerinin ekildiği tarımsal alan 13,6 milyon dekardan 9 milyon dekara gerilemiş durumda ve buna paralel olarak bu ürünlerin üretiminde de büyük düşüşler yaşandığı için ithalatla fark kapatılıyor, milyonlarca dolar yabancı üreticinin cebine akıtılıyor.
2002’de 1 milyar 754 milyon dolarlık tarımsal ürün ihracatına karşılık 1 milyar 702 milyon dolarlık ithalat yapılarak tarımsal dış ticarette 52 milyon dolar fazla verirken,
2019 rakamları, 5,5 milyar dolarlık ihracata karşılık yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ithalat yapıldığını tarımsal-hayvansal ürün dış ticaretinde net ithalatçı durumuna gelerek 4 milyar dolar açık verdiğimizi, gösteriyor!
Diğer açıdan yerli üreticiden esirgenen tarımsal ve hayvansal üretim destekleri yerine yabancı üreticilere 4 milyar dolar (yaklaşık 30 milyar TL) kaynak aktarıldığı ortaya çıkıyor. Özellikle Korona salgınıyla tüm dünyanın yeniden algıladığı sağlıklı, sürdürülebilir gıda üretimi ve güvenliği en az enerji, su kadar stratejik önem kazandı. Sadece tarım ve hayvancılık üretiminin desteklenmesi, üretimin ve iç tüketim haricindeki ihracatın artırılmasıyla bile Türkiye’nin cari açık vermesi önlenebilir ya da büyük bölümü finanse edilebilir. Ancak iktidarın izlediği tarım ve hayvancılık politikalarıyla tarımdaki çöküşün önüne geçmek olanaksız görünüyor."

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.