Kernek de bir su kaynağı vardır. Beydağlarının derinliklerinden süzülerek Kernek'de gümüleyerek ortaya çıkardı. Battalgazi'ya kadar kanalda dolana dolana bahçelere hayat verirdi. Sonra dan yanında tam 4 adet sondaj kazılarak kanala su takviyesi yapıldı. Kernek Gölü türkülere konu oldu:
"Malatya Eline serin dediler
Kernek'in Gölüne derin dediler.."
Gölsuyunu toplamak amacıyla Malatya haritasını andırıı bir havuz yaptılar. Sonra da önce Gazino, sonra Aile Çay bahçesi olarak yıllarca hizmet verdi. Tepeden akan sudan santralden yıllarca elektrik elde üretildi.
Ve bir gün yıkım kararı çıktı Beleidyeden, Dozerlerle girişitiler, Havuzu önce taşlarla sonra da betonla doldurdular. Kendi doğal cazibesiyle akan Şelalenin üzerini betonla kapattılar, üzerine de tamamen doldur boşalt yönetmiyle çalışan yapay bir şelale yaptılar. Elektrik Santralının borusunun üzeri de betonla kapatılarak üzerine merdivenler yapıldı. Kernek alanı binlerce ton taş ve betona boğuldu.
Duyumlarımıoz o dur ki Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, tüm betonlar olmasa da Kernek suyunu yeniden yüzeye çıkarmak amacıyla bazı incelemeler yaptırıyor. Dileğimiz o dur ki, Kernek suyu eski günlerinde olduğu gibi ortaya çıkarılır.
Üstadımız Selami Yücel yıllar önce yazsısında Kernek Suyunu, Ankara Nallıhan'da çıkan Uyuz suyuna benzeterek bu iki suyun birbiriyle yaptığı sohbeti anlatmıştı. Bakın Kernek suyu Malatyalılar için neler söylüyormuş:
"Nallıhan’nın Uyuz Suyu ile Malatya’nın Kernek suyu sık sık konuşur, arkadaşlık yaparlarmış. Şu günlerde şöyle sohbet ediyorlarmış:
Kernek Suyu- Uyuz Suyu kardeş ben bu Malatyalılara ne yaptım? Onlara hep faydam oldu, suyumdan istifade ederek bağlarını bahçelerini suladılar, yüzdüler, içtiler, etrafımda eğlendiler, piknik yaptılar, atlarını suvardılar, faytonlarını yıkadılar. Onlara her zaman yardımcı olmama rağmen bana hasetlik ve hainlik yaptılar. Herkes benim yeryüzüne çıkmamı engellemeye çalıştı ama ben mücadeleden vazgeçmeyerek gene kaynadım. Bu sene iflahımı kestiler. Belediyenin yaptığı baştan aşağı taş olan, trilyonlarca lira harcanan, Malatya kültürü ve bizim doğamızla bağdaşmayan mega proje ile üzerime binlerce tonluk taşları ve betonları yığdılar ki benim hiç hareket edecek alanım kalmadı. Yani tabir caizse beni, ölmeden mezara koydular. Halbuki; alanımızı eski duruma getireceklerdi. Betonlaşmaya hiç gitmeyeceklerdi. Millet , topraklarla, sularla ve ağaçlarla haşir neşir olacaktı, Derme Suyu yanımdan akacaktı ben de baharda gümbürdeyerek çıkacaktım, daha güzel olmaz mıydı ? Yazık bu kadar harcanan paraya. Madem her tarafı beton yapacaktın mübarek bu projeyi başka yerde uygulayaydın, bize de topraktan ağaçtan doğal bir proje yapaydın. Allah onların günahlarını affetsin."
Kernek Suyuna Selahattin Gürkan el atar diyerek mazi de kalan Kernek resimlerine yer verelim: