09 Ekim 2020 11:20
İşçilerin hem gelirini elinden aldı hem de kendine borçlandırdı! Ücretsiz izin uygulamasının en çok hizmet sektörü ve asgari ücretle çalışanlarını etkilediği belirtilen raporda şu ifadeler yer aldı:
“ Ücretsiz izin uygulaması neticesinde işçiler büyük hak kaybına uğradı. Bu süreçte iş ve gelir kaybına uğrayan çalışanların sayısı 1 milyon 976 bin olarak açıklandı.Türkiye genelinde ücretsiz izne çıkartılan 500 kişi ile yaptığımız anket çalışmasında sömürünün ve yoksulluğun acı görünümü bir kez daha ortaya çıktı.
İşveren ücretsiz izin hakkı verilmesinin ardından ücretsiz izne çıkartılan işçilerin %47’si asgari ücretin yarısı kadar, %13’ü ise asgari ücretten daha fazla gelir kaybına uğradı. Ücretsiz izne gönderilen işçilerden çocuklu ve tek gelirle geçinen hanelerin yaşam koşulları bu süreçte daha da ağırlaştı. Günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği ile aylık 1168 TL ile geçinen hanelerin aylık ortalama giderleri en az 2420 TL olarak hesaplandı; ancak ekonomik krizin derinleşmesi ve artan enflasyonla birlikte çalışanlara ödenen günlük nakdi ücret desteği aylık masraflar karşısında devede kulak kaldı. Bu rakamla geçinemeyen işçilerin %82’si kira, fatura ve aylık mutfak masraflarını tam anlamıyla karşılayamadı. İktidar bu uygulamayla işçilerin hem gelirini elinden aldı hem de borçlandırıldı. Gelir kaybına uğrayan işçilerin %71’i geçinebilmek için bankalardan kredi almak zorunda kaldı.”
İşçiler ücretsiz izinde olmasına rağmen ya çalıştırıldı ya da baskıyla istifaya zorlandı!
İşçilerle yapılan anket çalışmasında işçilerin gelir kaybının asgari ücretten daha fazla olduğu belirtilen raporda, işçilerin zorla çalıştırıldığı belirtildi:
“Salgın sürecinde işçilerin kıdem ve ihbar hakkı da tehlikeye girmiş, milyonlarca işçinin haklı fesih hakkı elinden alınmıştır. Bu süreçte işçilerin %27’si işveren tarafından zorla istifa baskısına maruz kaldı. İşçilerin %35’i ücretsiz izinde olmasına rağmen işveren tarafından iş yerine gelmeye zorlandı. İktidar milyonlarca işçiye ve bakmakla yükümlü olduğu ailelerine karşı açıkça suç işlemiştir ve işlemeye de devam etmektedir. İşçiler ile yapılan anket, büyük sosyal yıkımı ve işçilerin içerisinde bulunduğu yaşam mücadelesi bu durumu bir kez daha kanıtlamış oldu. Ücretsiz izin uygulamasından hemen her sektörde çalışan işçiler etkilendi. Ankete katılan ve ücretsiz izne gönderilerin işçilerin %77’si hizmet sektöründe yer alırken bu oran sanayii sektöründe % 12 ve inşaat sektöründe ise %11 olduğu görülmektedir. Bu durum ücretsiz iznin en çok hizmet sektörünü etkilediğini göstermektedir.”
Ücretsiz izin uygulaması hem Anayasa’ya hem de insan haklarına aykırıdır!
Raporda ücretsiz izin uygulamasının insan haklarına aykırı olduğunu belirten CHP’li Ağbaba, ücretsiz uygulamasına bir an önce son verilmesi ve adil bir işten çıkarma yasağı uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti:
“Ücretsiz izin uygulaması Cumhurbaşkanının keyfi inisiyatifine bırakılmış durumdadır. Nisan’dan bu yana uzatılan uygulama en son Cumhurbaşkanlığı kararı ile ücretsiz 17 Eylül tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılarak 17 Kasım’a kadar uzatıldı. Bu durumda işçilerin Haziran 2021’e kadar ücretsiz izne gönderilmesinin önünde herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. Bakanlığın son verisine göre Türkiye’de şu an 1 milyon 976 bin kişi ücretsiz izne çıkartılmıştır ve ilerleyen dönemlerde bu sayının daha da artma olasılığı vardır. Yaklaşık 2 milyon ücretsiz izne çıkartılan işçinin her birinin en az bir kişiye bakma mecburiyeti olduğunu düşündüğümüzde bu sayı 4 milyona çıkmaktadır. Bir başka deyişle birlikte Nisan ayından itibaren en az 4 milyon yurttaş açlıkla baş başa hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Bu uygulama, ne Anayasanın sosyal devlet ilkesi, ne insan hakları evrensel ilkeleri ne de işçi haklarıyla bağdaşmamaktadır. İnsanlık onuruna yaraşmayan bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli, gerçek bir işten çıkarma yasağı uygulanmalı ve işçilerin normal çalışma ücretlerinde elde ettikleri gelir devlet tarafından güvence altına alınmalıdır. Yine bu dönemde emeklilik primleri de dâhil olmak üzere ücretsiz izne çıkartılan işçileri uzun dönemli sigorta primleri devlet tarafından karşılanmalıdır.”