Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 2004 yılında yürürlüğe giren Maden Yasası’nın ardından tüm Türkiye’de olduğu gibi Malatya’da da gelişigüzel taş ocağı ruhsatları verilmeye başlandığını kaydederek, “Dağları, ovası,yaylası cennet olan Malatya, maalesef taş ocağı cenneti haline geldi.Son taş ocağının Türkiye’nin en önemli organik tarım merkezlerinden biri olan Cumhuriyet Örnekköy bölgesine kurulmak istenmesi AKP’nin tarım ve hayvancılık katili olduğunu bir kez daha göstermiştir.Cumhuriyet Örnekköy’ünde yaşayan insanların yüzde 90’ının organik ve sertifikalı kayısı üreticisi olduğu biliniyorken, Malatya’nın en önemli tarım havzasının taş ocağının tozuna, toprağına kurban verilmesi kabul edilemez” dedi.
İKTİDAR TERCİHİNİ DOĞADAN YANA DEĞİL RANTTAN YANA KULLANIYOR
Cumhuriyet Örnekköy ve çevre mahallelerin üst kısmında yer alan Işıklı bölgesinde kurulmak istenen, halkın katılmamasına rağmen ÇED raporu verilen ‘Kalker ocağı,kırma-eleme tesisi ve hazır beton tesisi’nin bölgedeki yaratacağı tahribatın onarılamaz sonuçlar doğuracağını kaydeden Ağbaba, “Taş ocaklarının açılmasıyla yer altı suyu akımlarının bozulacağı, tarım ürünlerinin çıkan tozdan olumsuz etkileneceği, bitki örtüsünün zarar görmesi dolayısıyla hayvancılığın orta-uzun vadede sıkıntı yaşayacağı ve gerek işletmenin gerekse işletme sırasında ortaya çıkan zararlıların yöre halkının sağlığını tehdit edecek sonuçlar doğuracağı genel kabul görmektedir.Bu kadar ağır sonuçları bilinmesine rağmen inatla ve ısrarla yeni taş ve maden ocakları izinleri verilmesi iktidarın tercihini yine insandan,doğadan,yaşamdan yana değil ranttan yana kullanmasının göstergesidir.”ifadelerini kullandı.
GÜZELİM ŞEHRİN DÖRT BİR YANINDAN TOZ DUMANLARI YÜKSELİYOR
Önceki yılların verilerine göre Malatya İl sınırları içerisinde 12 ilçeye yayılmış toplam 326 adet maden ocağı bulunurken, madenler sınıfına giren ve çeşitli amaçlarla kırmataş (kum-çakıl-mıcır) üretimi yapılan taş ocaklarının sayısı 111 olarak belirlenmiştir. Bu ocaklardan 75 tanesi özel sektöre, 26 tanesi Devlet Su İşleri, Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kamu kuruluşlarına 10 tanesi de belediyelere aittir. 2004 yılında çıkarılan 3213 sayılı Maden Yasası ile maden kapsamına alınan taş ocaklarının ÇED yönetmeliği gereğince belirli sınırlamalar altında ‘ÇED raporu gerekli değildir’ şeklinde düzenlenebilir hale gelmesi ise taş ocakçılığı yatırımlarının yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Güzelim şehrin dört bir yanından toz dumanları yükseliyor.” Dedi.
BÖLGE TAŞ OCAKLARI İLE KUŞATILMIŞ DURUMDA
“Yeni kurulmak istenen taş ocağı bölgedeki ilk ocak değil” diyen Ağbaba, “Cumhuriyet Örnekköy, Işıklı, Oluklu, Kırlangıç,Haçova, Görgü gibi yerleşim yerleri taş ve maden ocaklarıyla kuşatılmış durumda. Işıklı bölgesinde su kuyuları, Güneş Enerjisi Santralleri, Tavuk çiftlikleri,küçük baş hayvan çiftliği gibi tesisler bulunuyor. Bir ocak için tarımı, havayı, üretim tesislerini feda ediyorlar.Taş ocakları doğanın düşmanı, tarımın düşmanı, insanlığın düşmanıdır. Verilen ruhsatlar bir kez daha gözden geçirilmelidir.Cumhuriyet Örnekköy ve çevresindeki yerleşim yerlerini olumsuz etkileyecek yeni ocak ile ilgili bölge halkı ile hareket ederek geri adım atılması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.