Gelişmelere hızlı bir şekilde ayak uyduran Türk Kızılayı kurduğu ağ ve kullandığı son teknolojilerle Elazığ ve İzmir depremlerinde farkını ortaya koydu. Olaylara müdahale hızıyla örnek olan Kızılay, afetlerin pik yaptığı günümüz dünyasında nokta bir atış yaparak, Malatya’dan dünyanın dört bir yanına yaşam teknolojileri üretecek olan Lojistik Merkez yatırımına imza attı. Türk Kızılay Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Av. Umut Yalçın, afet barınma sistemleri fabrikasında çalışmaların son aşamaya geldiğini ve ocak ayı gibi üretime başlanacağını belirtti.
Türk Kızılay Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Av. Umut Yalçın ile Kızılay’ın kullandığı teknoloji ve sistemler noktasında kat ettiği mesafeleri, vatandaşın Kızılay’a yaklaşımını ve hayata geçirmeye hazırlandıkları Lojistik merkezde gelinen son durumu konuştuk.
1999 dönemi ile günümüz Kızılay’ını karşılaştırmak noktasında nasıl bir değerlendirmede bulunursunuz?
“Dünyanın dört bir yanında insanlığa hizmet veren Türk Kızılayı, son yıllarda geliştirdiği örnek projelerle küresel bir aktör hâline geldi. Sadece acil yardım malzemesi desteği değil kendi kendine yeten bir toplum için de çalışmalarımız bulunuyor. Zor zamanlarda kurulmuş bir cemiyet olarak milletimizin olağanüstü şartlara hazırlanması için çalışmalar da yürütüyoruz. Marmara depremi sadece Kızılay’ın değil tüm kurumların depreme ne kadar hazır olduğunu gösterdi. Tabi ki afetlere müdahale konusunda tüm kurumlarımızın üzerine düşen görevler var. Kızılay’da bu noktada kendi üzerine düşen hazırlıkları ve çalışmaları yaptı. Şubeleriyle gönüllüleriyle, profesyonel yapısıyla birlikte hareket edebilen çevik bir yapıya sahibiz. Bu bizi en güçlü kılan tarafımız. Ülke çapında yaygınlaştırdığımız Bölgesel ve Yerel Afet Yönetim Merkezlerimiz ile afete hazırlık, afet müdahale ve afet lojistik sisteminden oluşan bir ağ oluşturduk. Bu ağ ile dünyanın en iyi örgütlenmiş afet sistemlerinden birisine sahip bulunuyoruz. Deprem olduğu zaman o bölgedeki ekiplerimizle, şubelerimizle görüşüyoruz. Neredeyse her mahallede bizim bir kontak noktamız var. Beslenme alanında görev aldığımız Türkiye Afet Müdahale Planına göre ortaya koyduğumuz ‘Mobil Ekmek Fırını’, ‘Mobil Mutfak’ ve ‘Mobil İkram Araçları’ ile daha kaliteli ve hızlı beslenme hizmeti sağlıyoruz. 152 yıllık tarihinden ve hayırseverlerden aldığı güçle Türk Kızılay, afetlere müdahalede daha hızlı ve etkin bir yapıya sahiptir. Ancak tek başına kurumların afetlere hazır olması yetmiyor. Toplum olarak da herhangi bir afete hazır olarak yaşamımızı sürdürmemiz gerekiyor.”
Arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde kullanılan teknoloji bakımından da geçmiş ile günümüzü kıyaslamanızı istersek neler söylersiniz, yaşanan teknolojik gelişmeler kuruma bu noktada ne tür avantajlar kazandırdı?
“Teknolojinin gelişim hızı ve son dönemlerde milli üretim hamleleri geçmişte yaşanan talihsizliklerin önüne geçmede büyük rol oynuyor. Arama Kurtarma faaliyeti olan kurumlarımızın kullandığı donanımların teknolojik gelişimi de afetzedelerimizin en kısa sürede kurtarılmasını sağlıyor. Uyarı sistemlerindeki teknolojik gelişmeler sayesinde ise yaşanan afetlerden anında haberdar olabiliyoruz. Bu da hareket hızımızı olumlu yönde etkiliyor. İletişimin büyük önem taşıdığı afet anında gerekli olması halinde bünyemizde bulunan uydu haberleşme sistemlerimizle yurt çapında kesintisiz haberleşme imkânımız bulunuyor. Tüm bu gelişmeler ise afetzedeye ulaşmada büyük katkılar sağlıyor.”
Duruma bir de vatandaşın Kızılay’a yönelik yaptığı yardımlar noktasından bakalım… Özellikle afet dönemlerinde yapılan yardımlarda artış söz konusu oluyor mu, Kızılay en çok hangi noktada eksiklik yaşıyor?
“Bağışçılarının mukaddes emanetleriyle yardım yapan ve daha çok ihtiyaç sahibine ulaşabilmek için bu emanete ihtiyacı olan Kızılay, gerek afet dönemlerinde gerekse normal dönemlerde hayırseverlerin ilk aklına gelen kurum oluyor. Bunun olması ise gayet doğal. Çünkü Kızılay, bu milletin içinde bulunan yardımlaşma duygusuyla ete kemiğe büründü. Milletimizin yardımlaşma duygusu dünyaya da örnek oluyor. Dünya genelinde gelirine göre en çok yardım yapan ülke konumundayız. Bu da vatandaşlarımızın her zaman Kızılay’a destek olduğunun bir göstergesi. İçinde bulunduğumuz yılda da pandemi, deprem, sel, yangın gibi çok sayıda yaşadığımız afetlerde mağduriyeti en aza indirmeye çalışan Kızılay, bağışçılarının desteğiyle daha çok insana yardım eli uzattı, yardım etmeye de devam ediyor.”
Ülke olarak 1 yılda iki büyük deprem yaşadık. Uzmanlardan gelen açıklamalar da afetlerin artacağı ve şiddetleneceği yönünde… Bu açıdan bakıldığında şehrimizde kurulan Kızılay Lojistik Merkezi’nin zamanında yapılan bir yatırım olduğunu söylemek mümkün mü?
“Hiçbir yatırım geç kalınmış değildir, önemli olan etkin bir şekilde üretimin sağlanmasıdır. Kızılay olarak biz de Malatya’da atıl durumda olan Vagon Onarım Fabrikasını Malatya Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Vekillerimizin özverileri ile faaliyete geçirmeye çalışıyoruz. Hafif çelik ve modüler yapı malzemelerinin üretileceği Afet Barınma Sistemleri Fabrikamızda ucuz, hızlı, çevresel, sağlıklı yapılar ve yaşam alanları için üretim yapacağız. Sera, kamp alanı, sahra hastanesi, afet konutları gibi çok farklı alanlara katkı sağlanacak. Biz burada aslında teknoloji üreteceğiz, yaşam teknolojisi üreteceğiz diyebiliriz. Dolayısıyla fabrikamızın varlığı da afetzedelerin mağduriyetini en kısa sürede gidermeye, normal yaşamlarına dönmelerini hızlandırmaya yarayacak.”
Kaynak: Malatya Sonsöz Gazetesi