Vahap GÜNER

Depremzede Esnafın sorunu konuşulacaktı.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Malatya'ya gelmişti.

Malatya'da depremde etkilenen esnaf ve vatandaşların sorunlarını dinleyecekti.

Fotoğraf Makinesini kuşanan Kayhan İnceoğlu ile Bakan'ın ziyaret edeceği  Esnaf Odaları Birliğine birlikte gittik.

Bakan gelecek depremden etkilenen esnafları dinleyecek ve müjdeler verecekti.

ESOB'un toplantı salonuna vardık.

Merdivenler  dolu,

Toplantı salonunda yer yok.

Oda Başkanları ve tanıdık simalar ön sıradan itibaren koltuklara yerleşmişler.

Depremde işyeri yıkılan.

İşyerlerini 3 günde boşaltan.

Hem işyerini, hem de evini kaybeden.

Deprem gününden beri evlerine giremeyen esnaflar ya ayaktaydı, ya da arkalarda zor bela bir yere sıkışmışlardı.

Bakandan önce bir danışman yaklaşık bir saat Bakanın oturacağı koltuğu defalarca inceledi durdu. Salon görevlilerine görevini anlattı. Paltosunu çıkarttı, hatta bir ara ceketini de eline aldı, sonra tekrar Bakanın oturacağı koltuğu inceledi durdu.

Nihayet Bakan Ruhsar Pekcan, Milletvekilleri Bülent Tüfenkci, Ahmet Çakır, Öznur Çalık, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve Vali Aydın Baruş ile birlikte salona girip belirlenen koltuğa oturdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan  sağ başa, ESOB Başkanı Şevket Keskin sol başa oturdu.

Önce Şevket Keskin konuştu.

Bakanımız bize depremden etkilenen esnaflar için müjdeler verecek dedi. Salonumuz dar ama gönlümüz geniş diyerek, artık Esnaflara layık yeni bir bina için destek istedi. TESK Başkanı Palandöken, siz arsayı bulun ben binayı yaparım diye atılıverdi.

Gözler Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'a dönüverdi. O da ders verir gibi anlattı, görkemli binalara gerek olup olmadığına bakmak lazım diye uyardıktan sonra "burada bir toplantı var, biraz sonra da TSO'da benzer bir toplantı yapılacak. Halbuki tek toplantıyı organize edilseydi en azından zaman kaybı olmayacak ve sorunlar daha iyi anlatılabilirdi. ESOB'a yer gerekliyse biz bunda varız" dedi.

Eski Büyükşehir Belediye Başkanı  ve Milletvekili Ahmet Çakır benim yer konusunda bir önerim var diyerek Çevre yolundaki Eski Arapgir Garajının yerini ESOB Binası için adres gösterdi. Şevket Keskin "Sayın Başkanım sizde söz vermiştiniz ama yapmadınız" dedikten sonra, eğer verilen sözler tutulursa Çevre Yolu kenarında olan eski Arapgir Garajı yerine ESOB Binası, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken tarafından yapılacak. Hayırlı olsun diyelim.

ESOB'un yeni yerinin konuşulduğu toplantıda söz alan Protokol, deprem anından itibaren yaraları sarmak için neler yaptıklarını anlattılar.

Konuşmaların ardından Bakan Pekcan geliş nedenini açıklayıverdi.:

"Ben buraya konuşmaya değil, sizleri dinlemeye geldim. Depremden zarar gören esnaflara Pazartesi gününden itibaren başvurmaları halinde 50 bin liralık faizsiz kredi verilecek. Sizleri dinlemek istiyorum."

Bir Oda Başkanı söz aldı esnaflar olarak siftah yapamadıklarını belirterek esnafların tüm borçlarının ertelenmesini istedi.

Salonun bir köşesine sıkışan bir bayan sesini duyurmaya çalıştı:

"Ben Fuzuli Caddesinde mühürlenen binada işyeri olan bir esnafım, Dükkana giremiyoruz, şimdi bina sağlam diyorlar, Ne yapacağımızı bilmiyoruz."

Emeksiz Caddesinde dükkanını taşımak zorunda kalan bayan esnaf anlattı:

"Binanın durumu belli değil, dükkanı taşıdım zor durumdayız."

Vali Aydın Baruş, bu seslere yanıt vererek, "böyle bir sıkıntı var o binalarda ikinci bir inceleme yapılacak" dedi.

Konuşmalar uzayınca derdini anlatmak için gelen esnaflar seslerini duyuramadılar.

Depremden zarar gören esnaflara il etapta 50 bin lira faizsiz kredi işi müjdelendi. ESOB Binası için de yer verildiği takdirde o da garanti olmuştu.

Elazığ Sivrice depreminin Malatya'da yol açtığı zarar çok büyük.

15 bini aşan hasarlı yapı var Malatya'da .

5 bin vatandaşın konutu hasar görmüş yenilenmesi gerekiyor.

Yıkılması gereken bina sayısı oldukça fazla.

Peki evleri yıkılacak vatandaşın hali ne olacak?

İşte o konuda bilgi veren yok.

Vatandaş eskiden olduğu gibi depremin yıktığı konutları Devletin bedelsiz yapacağını sanıyor ve böyle bir algısı var.

Ama yetkili makamlara "evleri yıkılan vatandaşın konutunu kim yapacak?" diye sorduğumuzda hemen cevap geliyor:

-"İki yılı ödemesiz… 20 Yıl vadeyle…"

İki yıl vadesiz tamam.

Sonra… 20 Yıl Vade sözü işi bozuyor.

Yani vatandaşın yıkılan evi yapılacak, iki yıl ödemesiz 20 yıl vadeyle depremzedeye satılacakmış.

Bakalım bundan sonra ne olacak.

Bekleyelim görelim.

-"İKİ YILI ÖDEMESİZ 20 YIL VADELİ SATIŞ"  Sözü bundan sonra çok tartışılacak gibi görünüyor.

Bence bunu şimdiden tartışmak lazım…