Sözlerine, Diyarbakır Lice'de PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Malatyalı Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Çelik’e Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, konuşmalarında “Dünden bugüne tüm şehit ve gazileri, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile 8. Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal’ı rahmet ve şükranla anıyorum. Aynı zamanda, Malatya’mızın son dönemde kaybettiği değerli gazetecilerimiz Şenol Yalvaç, Akif Çelik ve ahirete irtihal eden tüm gazetecilerimize Allah’tan rahmet ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Etkin, tarafsız ve dürüst olarak insanları bilgilendirme görevini yerine getirebilen medyanın varlığı, olmazsa olmazıdır. Tarihin her döneminde milletin gözü, kulağı ve sesi olan basın, kamuoyunun haber alma hakkına katkıda bulunma görevini doğru, ilkeli ve tarafsız gazetecilik anlayışıyla görevlerini icra eden tüm basın mensuplarımızın Çalışan Gazeteciler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum”diye konuştu.

“Çünkü Biz Biliyoruz Ki Sizler Bizleri Seviyorsunuz.”

Basının ilkeli ve kaliteli haber anlayışına değinen Prof. Dr. Karabulut, “Basın deyince insanın aklına ilkeli ve kaliteli haber yapan geliyor. Ben de sizleri öyle görüyorum.
Çünkü gerçekten birçok anlamda bizlerin sözlerle ifade edemediğini sizler yazıyorsunuz. Konuyu o kadar güze anlatıyorsunuz ki pozitif olunca insan daha çok motive oluyor.
Elbette eleştiriler de oluyor, bunlar da bizi pozitif motive ediyor. Çünkü biz biliyoruz ki sizler bizleri seviyorsunuz. Malatya Turgut Özal Üniversitesinin kurucu rektörü olmanın gururu ve onurunu yaşıyorum.” İfadelerini kullandı.

“Toplumsal Sorunlara Çözüm Önerileri Üretiyoruz.”

MTÜ’nün kurulduğu ilk günden itibaren kalite bilinci ile öğrenci, personel ve paydaşlarının görüşlerini alarak eğitim-öğretim, araştırma, yönetim ve toplum yararına hizmetler başlığında sunmuş olduğu çalışmaları yürüttüğünü belirten Prof. Dr. Karabulut şu şekilde konuştu:

“Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından gerçekleştirilen akademik ve idari personel memnuniyet göstergelerinde 2018 yılında kurulan üniversiteler arasında ilk sırada yer aldı. Uygulama ve Araştırma Merkezleri’miz ile akademik çalışmalarımızın alan temelli uygulamalarını gerçekleştiriyor ve kıymetli sonuçlar elde ediyoruz. Toplumsal sorunlara çözüm önerileri üretiyor, sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz.”

“İki Yaşında Genç Ve Dinamik Bir Üniversiteyiz”

Rektör Prof. Dr. Karabulut, “İki yaşında genç ve dinamik bir üniversiteyiz ve tüm kadrolarımız ile bilim, emek, özveri ve kalite odaklı olarak büyümeye devam ediyoruz. Bu anlamda, 2020 yılı itibarı ile akademik personelimiz, 2018 yılına göre %160 artış sağlamıştır. 2020 yılında akademik yayın performans başlığında 587 bilimsel doküman üretmiştir, 2019 yılına göre %153 artış sağlanmıştır. 2018 yılından 2020 yılına H-indeksi artış oranımız %378, İ-10 indeksi artışı ise %426’dır.”

“Malatya Turgut Özal Üniversitesi, uzaktan eğitim faaliyetlerini henüz 5 aylık bir üniversite iken başlattı. Covid-19 sürecinde üniversitemiz kesintisiz eğitim sürecini gerçekleştirmiş ve öğrencilerine kendi kurumsal yazılımı ile uzaktan eğitim vererek mağdur etmemiştir.   Kalite Güvence çalışmalarının bir parçası olarak yürütülen anket çalışmalarında çoğunluğun görüşünü almak, katılımcı bir anlayış ile süreçleri yönetmek ve katılımcıların anlık geri bildirim verebilmesine imkan sağlamak adına geri bildirim mekanizmalarını dijital platforma taşıyan üniversitemiz tüm paydaşlarının günün her dakikasında görüş ve önerilerini bildirmelerine olanak sağlamaktadır.” şeklinde konuştu.

“Her An Yanımızdaydınız”

Prof. Dr. Karabulut, “Bizim ülkemize, milletimize, bölgemize ve Malatya’mıza dair sorumluluklarımız var. Üniversitemiz; geliştireceği ve uygulayacağı projelerle ulusal ve uluslararası marka bir üniversite olacaktır. Evet bu süreçte siz değerli basın mensuplarının çok büyük desteklerini gördük, her an yanımızdaydınız, Malatya’mızın Yükselen Değeri Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Bilim, emek ve özveri ile sizlerin destekleriniz ile yükselmeye, büyümeye, gelişmeye devam ediyor. Geleceğe sizler ile iz bırakıyoruz. Bilinçli, duyarlı, ahlaklı, vatanına ve milletine bağlı nesiller yetiştiriyoruz. Bugüne kadar gösterdiğiniz emekler, mesailer, hassasiyetler ve elbette doğru haber alma hakkını teslim eden yaklaşımınız için teşekkür ediyorum. Sağlık, mutluluk ve başarılarla dolu bir meslek yaşamı diliyorum. Ebediyete intikal eden değerli basın mensuplarını rahmetle anıyor, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nüzü kutluyorum.” ifadeleri ile sözlerine son verdi.

“MTÜ İki Yıllık Süreçte Belli Bir Noktaya Geldi”
Programda konuşma yapan Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner, “Yeni bir üniversite olmasına rağmen, iki yıl gibi bir süreçte belirli bir yere gelen Turgut Özal Üniversitesinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü diğer kurum ve kuruluşlardan önce hatırlamasından dolayı Sayın Rektör’ümüze ve değerli çalışanlarına teşekkür ediyoruz.” İfadelerini kullandı.

“Bugünde Bir Arada Olmanın Öncülüğünü Yapıyoruz.”
Çalışan Gazeteciler Günü’nün doğuşuna değinen Güner, “10 Ocak nasıl doğdu, nasıl gelişti ve Türkiye’ye özgü olan bu 10 Ocak nasıl Çalışan Gazeteciler Günü oldu. Maalesef ülkemizde darbeler yaşandığı bir dönemde. 1960 yılında yapılan darbenin ardından oluşturulan milli birlik komitesi 4 Ocak 1961 tarihinde 212 sayılı bir yasa ve yanında da 195 sayılı basın ilan kurumu yasasını milli birlik komitesinde kabul etti. Tabii bu yasa ile gazetecilere önce sözleşme hakkı, kıdem, yıpranma ve tazminat hakkı, belirli bir mesai hakkı ve çok önemli haklar tanınıyordu. O günün şartlarında gazetecilerden de böyle bir talep gelmiyordu, gazete sahiplerinden gelmesi hiç mümkün değildi. Gazete patronları toplandılar olmaz dediler ve 10 Ocakta 9 Gazete patronlar tarafından kapatıldı. Gazetelerin çalışanları bir araya gelerek Basın adlı bir gazete çıkardılar ve elleriyle dağıtıp Anadoluya kadar gönderdiler. Patronlar 14 Ocak geri adım attı ve o gün bu gündür 10 Ocak Gazetecilerin direnişiyle kazanılan muhteşem bir gündür. Böyle bir direniş günü nedeni ile önce bayram, 1971 müdahalesi ile de gazeteciler günü olarak kutlanmaya devam ediyor. Bugün biz de, bugünde bir arada olmanın öncülüğünü yapıyoruv” diye konuştu.

“Malatya Yerel Basını, Malatya’ya İki Ayrı Üniversitenin Kurulmasında Öncülük Etmiştir.”
Avukat  Hayrettin Abacı’nın 1960 yılında yazmış olduğu bir yazıya değinen Malatya Gazeteciler Cemiyet Başkanı Güner, “Yazılarda ve çıkardığı halkın derdi gazetesinde şunlar yazar; Malatya’ya, Malatya’nın ve bölgenin ihtiyacını karşılayacak bir üniversite kurulmalıdır. 7 yıl boyunca üniversite kurulması yönünde öncülük yapar. Bakıyor bu çalışmalar olmuyor, 1967 yılında bir dernek kurar; Malatya üniversite kurma ve yaşatma derneği. Bu dernek ile 7 yıl mücadele eder, 1974 yılında rahmetli İsmet Paşa’nın vefatı ile, Malatya İnönü Üniversitesinin kurulmasının temellerini atar. O dönemdeki gazeteci üstadlarımızın verdiği mücadele sonucunda Malatya İnönü Üniversitesi doğmuştur” dedi.

“Malatya’ya İkinci Üniversitenin Kurulmasını İstedik.”

Güner şu şekilde konuştu, “Biz de Malatya Gazeteciler Cemiyeti olarak  o üstadlarımızın yaptıklarından hareketle Malatya’ya ikinci üniversitenin kurulmasını istedik. Bu üniversitenin adının Turgut Özal Üniversitesi olmasını talep ettik. Turgut Özal ismi toplumun her kesiminde Malatyalılar tarafından hemen kabul gördü. Turgut Özal Üniversitenin bugün geldiği seviyeyi gördükten sonra da daha mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.  Hele hele burada 10 Ocak gününü kutlamak bizleri daha da mutlu etmiştir. Sayın rektörümüzün gayretlerini çalışmalarını biliyoruz, kendisine ayrıca teşekkür ediyoruz. Malatya basını olarak Üniversitemizin daha da yükselerek layık olduğu yere gelmesi en büyük dileğimizdir.”