İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın yazısı ile 2021 Yılının "Afet Eğitim Yılı" ilan edildiği, sivil toplum ile daha yakın bir işbirliği ve ortak eğitimler düzenlenerek; aile, okul ve işyerlerine yönelik afete hazırlığın önemi, yaşam çevremizdeki riskler, afet ve acil durum planı, afet ve acil durum çantası, afet sırasında doğru davranış şekilleri, afet ve acil durum anında ilk 6 saatin önemi, afet sigortası, bina güvenliği, tahliye ve toplanma alanları gibi konuları içeren afet bilinci, arama ve kurtarma, yangın, ilkyardım, gönüllülük, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) tehdit ve tehlikeler, sivil savunma gibi başlıklarda eğitimlerin yürütülerek 83 milyon vatandaşımıza ulaşılmasının hedeflendiği bildirilmiştir.
Bu doğrultuda; Vali Aydın Baruş Başkanlığında Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıya, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Nogay, İlçe Kaymakamları, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Necmi İnce, İl Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, İlçe Belediye Başkanları ve Kurum Müdürleri katıldı.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlü Mustafa Türker yaptığı konuşmada, “Toplumda afet farkındalığının gelişmesi ve afet kültürünün yerleşmesi, yaşadığımız afet deneyimlerinden ders çıkararak bilgilerin kalıcılığının sağlanması, toplumda risk azaltma ve önlem alma konusunda davranış değişikliğinin oluşturulması ve bu şekilde afete hazır bir toplum oluşturulması hedefini gerçekleştirmek üzere İçişleri Bakanlığımızca Bakanımız Süleyman Soylu'nun talimatları ve öncülüğünde 2001 yılı “Afet Farkındalığı Eğitim Yılı” olarak ilan edilmiştir” dedi ve farkındalığın oluşmasına yönelik İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan sunumu yaptı.
Sunumun ardından Vali Aydın Baruş yaptığı konuşmasında, “Yurdumuzun değişik bölgelerinde afetlerle karşılaşıyoruz. Vatandaşlarımızın mağduriyetine sebebiyet veren sel baskınları, heyelan gibi doğa olayları ile birlikte sıklıkla karşılaştığımız afet türü depremdir. Türkiye’nin büyük bir bölümü deprem açısından risk taşıyan bir coğrafyaya sahip. Bu anlamda Malatya’mızda deprem açısından riskli bir bölgede. Dolayısıyla da Malatya olarak 1. derece ilgilendiren afet riski konusu deprem ile ilgilidir”
“Afetler hayatımızı ciddi şekilde etkilediği, canımıza, malımıza zarar verdiği, hem ülkemizin hem bulunduğumuz yerin ekonomik hayatını sekteye uğrattığı zaman afet niteliğini taşıyor. Bu karşılaşmış olduğumuz afetlerde, afetin meydana gelmesinden önce yapılan çalışmaların çok büyük önem taşıdığını görüyoruz. Bu konuda duyarlı olmamız gerektiği noktasında hepimizin mutlaka bir bilinci var. Afetler yönetilebilir olaylar. Risk yönetimi konusunda daha önceden gerekli çalışmaları yapmadıysanız, hazırlıkları yapmadıysanız o doğa olayının sizin hayatınızı olumsuz olarak etkileyecek bir konuma gelmesini sağlamış olursunuz. Dolayısıyla afetler olmadan önce o yörede meydana gelebilecek doğa olaylarının neler olduğu ve bunlara karşı hangi tedbirlerin alınması gerektiğini risk yönetimi oluşturuyor. İlimiz de bu yıl İl Afet Eylem Planı hazırlıkları devam ediyor. Bu eylem planında da risk yönetimi konusunda neler yapılması gerektiği, afetler öncesinde de hangi tedbirlerin alınması gerektiği noktasında da bütün kurumlarımızda birlikte bir değerlendirmede bulunulacak ve herhangi bir doğa olayıyla karşılaştığımız zamanda bunun vatandaşlarımızın hayatına en az zarar verecek halde yönetilmesi bakımından da bu eylem planı çok büyük önem arz edecek.
Afetler gerek olmadan önce, gerek afetin olduğu sırada, gerekse olaydan sonra bunların ekonomik ve sosyal hayatın, idari hayatın, güvenliğin yönetilmesi son derece önemlidir. Risk noktalarının iyi bir şekilde tespit edilmesi ve afet olduğu sırada da sonrasında da vatandaşlarımızı en az etkileyecek şekilde zararsız hale getirilmesi noktasında da çok iyi bir koordinasyon ve birlikte çalışma anlayışının gelişmesi lazım. Bu açıdan bütün kurumlarımızın afetlere hazırlıkta işbirliği bakımından büyük önemi var bizim için. Her kurumumuzun görev alanı itibarıyla İl Afet Planlarımızda 26 hizmet grubumuz var. Bu hizmet grupları içerisinde mutlaka bir kurumumuzun görev alanı ile ilgili bir görevi var. Dolayısıyla burada hep birlikte çalışmak gerekiyor ve o süreci iyi yöneterek afet sürecinde vatandaşlarımızın en az zarar görerek çıkmasını sağlamak gerekiyor. Bu anlamda biz idareciler olarak, yöneticiler olarak, kurumlar olarak elimizden gelen tedbirleri alıyoruz ama eğer toplumda afete karşı, risklere karşı gerekli duyarlılık yoksa o yönetme sürecini sekteye uğrar. Çünkü afet süreci hep birlikte yönetilecek bir süreçtir. Afetler konusunda toplumda gerekli bilincin oluşturulması, farkındalığın oluşturulması çok çok büyük önem taşıyor. Bu noktada bizlere önemli vazifeler düşüyor. İçişleri Bakanlığımız da 2021 yılını “Afet Eğitim Yılı” olarak ilan etti. Dolayısıyla bu eğitim yılı ilanı kapsamında bizim yapabileceklerimiz toplumun bu konuda farkındalığının arttırılması noktasında büyük önem taşıyor. Tüm Kamu Kurumlarımızdan bu katkıyı bekliyoruz” dedi.
2021 Afet Eğitim Yılı Bilgilendirme Toplantısı karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.