ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

OLCAYTO: GAZETECİLERİ POTANSİYEL SUÇLU GÖRMEKTEN VAZGEÇİN

Basın tarihine “kartopu cinayeti” olarak geçen olayda hayatını kaybeden Nuh Köklü için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ölümünün 5. yılında Basın Müzesi’nde bir toplantı düzenledi. 

17 Şubat 2020 13:17
OLCAYTO: GAZETECİLERİ POTANSİYEL SUÇLU GÖRMEKTEN VAZGEÇİN

İSTANBUL- Türkiye’de öldürülen 65. gazeteci olan Nuh Köklü ölümünün beşinci yılında anıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti “Ülkedeki politik iklimin etkisiyle nefret cinayetiyle öldürüldüğü” gerekçesiyle Nuh Köklü’nün TGC Basın Müzesi’ndeki Öldürülen Gazeteciler Galerisi’ne ismini ve fotoğrafını 7 Ağustos 2015 tarihinde düzenlenen bir törenle eklemişti.
Beş yıl önce 17 Şubat 2015 günü Kadıköy’de kartopu oynarken bir esnaf tarafından öldürülen gazeteci Nuh Köklü için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’nde 17 Şubat 2020 Pazartesi günü saat 13.00’de bir toplantı düzenlendi. Toplantıda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Sibel Köklü ve arkadaşları konuştu.

TURGAY OLCAYTO: UMUDUMUZU YİTİRMEDİK, BU KARANLIK BİTECEK

Toplantıda konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto gazetecilerin potansiyel suçlu olmaktan hiç kurtulamadığına işaret ederek, “Ben uzun yıllardır Babıali’de görev yapan bir gazeteci olarak içinde bulunduğumuz dönemden kötüsünü görmediğimi söyleyebilirim. Demokrasiden her gün biraz daha uzaklaşıyoruz. İktidara ‘gazetecileri artık potansiyel suçlu olarak görmekten vazgeçin’ diyorum” dedi ve şöyle devam etti:

“Nuh’un öldürülmesi çok da yabancı olmadığımız bir durum. Uzun zamandır devlet ’benim polisim, benim esnafım’ diyerek bir algı yaratmaya çalışıyor. O algının sonuçları oluyor. Genç gazeteciler, akademisyenler hedef gösteriliyor. Esnaf, polis, jandarma, muhtar kendisini devletin bir parçası olarak görüyor. Öyle ki potansiyel suçluları yakalamaya çalışır bir pozisyona geldiler. Devletin içinde yuvalanan bir derin devlet var. Bu çözülemedi. İşsiz gazeteci sayımız hızla artıyor. Yoksulluk artıyor. Umudumuzu yitirmedik. Bu karanlık bitecek. Türkiye yine aydınlığa kavuşacak. Nuh Köklü kardeşimiz çok değerli bir arkadaşımızdı. Meslek ilkeleri doğrultusunda gazetecilik yapmak istediği için gazete patronlarına da yöneticilere de yaranamayan bir meslektaşımızdı. Çok sıkıntılar çekti. Işıklar içinde uyusun. Onu hiç unutmayacağız.”

SİBEL KÖKLÜ: GAZETECİLİK ESKİDEN KAMU GÖREVİYDİ

Gazeteci Sibel Köklü ise anma toplantısında yaptığı konuşmada “Beş yıl Türkiye için çok uzun bir süre. Her şey unutuluyor. Bizlerin ve sizlerin çabalarıyla Nuh’u unutturmayacağız. TGC’ye de duyarlı davrandığı ve sahiplendiği için teşekkür ediyorum. Yakınlarını cinayetle kaybedenlerin travması hiç geçmiyor. Bu süreci arkadaşları ve yakınları olarak birlikte yaşadık. Nuh’u kaybettiğimiz o gece, adli tıpta, mahkemede bizi yalnız bırakmayanlara çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Köklü, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Avukatların çabasıyla Nuh’un katili müebbet hapis aldı. Yargıtay’da da onandı. Af konuları gündeme geliyor ama en azından ömür boyu hapis cezası aldı. Bir nebze yüreklerimize su serpti. Nuh Köklü’nün en çok kullanılan fotoğrafı Sabah ATV grevinde grev gözcülüğü yaptığı fotoğrafı. Bugünün Türkiye’sinde bir gazete önünde grev önlüğüyle grev yapıldığını ve halay çekildiğini düşünemiyorum. Türkiye çok başka bir yere geldi. Eskiden beğenmediğimiz merkez medyada böyle bir grev yapılabiliyordu. Artık çoğunluğu iktidarın kontrolünde bir medya söz konusu. Ama özgür ve bağımsız gazetecilik çabasına devam eden de birçok gazete ve gazeteci var. Gazetecilik eskiden kamu göreviydi. Görev bilinci, sorumluluğu ortadan kalktı. Yapmak isteyenler de kendilerine uygun ortam bulanmıyorlar, gazetecilik tehlikeli bir iş haline geldi, gözaltılarla, tutuklanmalarla karşı karşıya gelebiliyorsunuz. Nuh Köklü’nün öldürülme sürecini hiç unutturmayacağız. Demokrasi mücadelesi açısından da çok önemli. Nuh da yaşasaydı binlerce issiz gazeteciden biri olurdu. Kendimizi ifade edecek yeni mecralar yaratmamız gerekiyor. Bu bize düşen sorumluluk. "

ALPER TAŞ: NUH ARKADAŞLARI İÇİN CANINI VERECEK BİR İNSANDI VE CANINI VERDİ

Nuh Köklü’nün arkadaşlarından siyasetçi Alper Taş ise törende şöyle konuştu.

“Katledilen tüm gazetecileri sevgi ve saygıyla anıyoruz. Umalım ki Nuh Köklü katledilen son gazeteci olsun. Nuh Köklü bizim üniversiteden arkadaşımızdı, canımızdı, yoldaşımızdı. Biz de 12 Eylül’ün acılarının, baskılarının yoğunlaştığı bir kuşaktık. Nuh, Ankara Mamak’tan gelmişti. Sol düşünceye sahipti. 12 Eylül zulmüne karşı bir gençlik hareketinin içinde yer aldık birlikte. Katledildiği gün esnaf saldırıyor arkadaşlarına, zulüm edildiği için arkadaşlarını korumaya çalışıyor. Arkadaşları için canını verecek bir insandı, o yüzden canını verdi. Kenara çekilmedi. Böyle bir cinayetin kurbanı oldu. O bizim yüreğimizde. Onun mücadele süreci gazetecilerin güvenceli iş, sendikalı iş mücadelesiydi. Gazetecilerin hakları için çalıştı. Değerlerini gazetecilik alanına da taşıdı. Hayatı gazetecilikti. Onun değerlerini her zaman yaşatacağız. Bundan sonraki hayatımızda Nuh için de yaşayacağız. Yarım kalan hayatı için de yaşayacağız. Sevgi ve saygıyla anıyorum arkadaşımızı.”

BİRGÜN GAZETESİ YAYIN DANIŞMANI SEMRA KARDEŞOĞLU: NUH HAKSIZLIĞA KARŞI HEP MÜCADELE ETTİ

Nuh Köklü’nün arkadaşlarından Birgün Gazetesi Yayın Danışmanı Semra Kardeşoğlu ise konuşmasında “1989 yılında tanıştım Nuh Köklü’yle. Hayatımda hep olan bir meslektaşımdı. Onun ölümüyle ilgili haber gelince ‘bıçak, sokakta saldırı, ölüm’ kelimelerini Nuh Köklü’yle bağdaştıramadım. Her şubat ayında aynı üzüntüyü, aynı duyguları tekrar tekrar yaşıyoruz. Yaşanan bu haksızlığı kabullenmek çok mümkün değil. Anılan sadece Nuh değil. O ölünce bizden de bir parça yok oldu, öldü. Çocukluğumuz, gençliğimiz, yetişkinliğimize geçişimizdi. Kızım olduğumda bebeğimizi göstermek için ilk yanına gittiğimiz arkadaşımdı. Biz üniversiteden mezun olalı -30-32 yıl oldu. Aramızda güçlü bir bağ vardı. Nuh da o bağın önemli bir parçasıydı. Haksızlığa karşı hep mücadele etti. Açlık grevlerinde olanların, madenlerde yaralananların, ölenlerin yanındaydı. 18 yaşında sahip olduğumuz vicdanı korumak için hep mücadele ettik. O vicdanın en önemli temsilcisi Nuh Köklü’ydü.İçimizde o vicdanı kaybetmemiş insanlar olarak birlikte olalım ve Nuh Köklü’yü yaşatmaya devam edelim.”

Toplantıya TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Genel Sayman Ahmet Özdemir, TGC İdare Müdürü Cem Çapanoğlu, TGC Basın Müzesi Müdürü Saadet Altay, Yardımcısı Nedim Kavuk, karikatürist Akdağ Saydut, Nuh Köklü’nün arkadaşlarıyla üyeler katıldı.

NUH KÖKLÜ KİMDİR?
1968 yılında Ankara’da doğdu. Liseyi Ankara’da Mamak Lisesi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Radyo ve Televizyon Bölümü’nü bitirdi. Mesleğe, İstanbul Life Dergisi’nde editör olarak başladı. Aynı dergide haber müdürlüğü görevini üstlendi. Nokta ve Express dergilerinde çalıştı. Birgün Gazetesi’nin kuruluşunda görev aldı. Bianet haber sitesinde editörlük yaptı. Açık Radyo’da “Bir şey daha var” programını hazırladı. 2003 yılında Latin Amerika’ya gitti. Bir yıl Arjantin, Peru ve Uruguay’da yaşadı. Yurt dışında bulunduğu sürede Bianet’e haberler göndermeye devam etti. Türkiye’ye döndüğünde Sabah Gazetesi’nde çalıştı. Radikal 2’de yazılar yazdı. 2009 yılında ATV-Sabah grubundaki grev nedeniyle işten çıkartıldı. O dönem Türkiye Gazeteciler Sendikası işyeri temsilcisiydi. Daha sonra 2010-2014 yılları arasında NTV’de program editörü olarak çalıştı. Kadro daraltılması gerekçesiyle NTV’deki işinden çıkarıldı. Gazetecilik dışında başka iş yapmadı. Yaşamı boyunca mesleğini sürdürmek için mücadele verdi. Öldürüldüğünde 47 yaşındaydı.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.