Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Malatya’da tarihi ve kültürel miraslara sahip çıktıklarını belirten Başkan Gürkan açılış sırasında yaptığı konuşmada, Malatya’nın tarih boyunca birçok medeniyete ev sahip yapmış olmasına dikkat çekerek, şehrin Cafer Höyük ve Arslantepe ile tarihine bakıldığında 9 bin yıllık kadim bir geçmişe sahip olduğunu aktardı.
GÜRKAN: “YARATILANI SEVERİZ YARATANDAN ÖTÜRÜ”
Başkan Gürkan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bizlerin geçmiş kültürlere, medeniyetlere, uygarlıklara sahip çıkmakla ilgili sorumluluklarımız ve yükümlülüklerimiz vardır. Geçmişini bilmeyenin geleceğe emin adımlarla ilerlemesi mümkün değildir. Yukarı Mezopotamya’da insanlığın medeniyetin, ilk devlet hayatının, ilk bürokrasi hayatın, ilk muhasebe kayıtlarının, ilk gümrükleme işlemlerinin ve ilk taş devrinden demir devrine evrilme ve demirin alet ve silah olarak kullanılması burada zuhur etmiştir. Bunu da Birleşmiş Milletler geçtiğimiz ay yaptığı toplantıda İnsanlık medeniyetinin Malatya’da başladığını tescil etmiştir. Tabi bu medeniyeti bugünkü sahip ve mirasçıları olarak bizim üzerimize büyük sorumluluklar ve yükümlülükler düşmektedir. Bu sorumluluklar geçmişte inkişaf etmiş medeniyetleri günümüze ve günümüzden de gelecek kuşaklara aktarmak gibi sorumluluklarımız ve yükümlülüklerimiz mevcuttur. Biz bu sorumluluklarımızın ve yükümlülüklerimizin bilincinde çalışıyoruz. Kültürel mirasın hangi millete, hangi devlete, hangi ümmete ait olduğunu ayırtmadan birlik, beraberlik içerisinde bunlar Malatya’nın değeridir anlayışı içerisinde ayağa kaldırmaya çalıştık. M.S.78 yılında yapılan Roma Surlarını ayağa kaldırdık. Selçuklu Camilerini, kümbetlerini, hanlarını, hamamlarını, Emeviler dönemindeki mescitleri, Abbasiler dönemindeki türbeleri ve yapıları mimari örnekleri hepsini ayağa kaldırdık.
Burası da sizlerin de bildiği gibi 1878 yılında bir Rum usta tarafından başlanmış ve bir kilise olarak başlanmış. 1893 yılında bitirilmiş. Akabinde deprem olmuş tekrar deprem ile birlikte 1905 yılında bu süreç tamamlanmış ve faaliyete geçirilmiş. Daha sonra bir yangın neticesinde yanmış ve kendi haline terkedilmiş. 1977 yılında Koruma Kurulu tarafından Kültürel Miras olarak tescil edilmiş bir eserdir. Biz tarihi değerlerimizi kendi haline terk edemezdik. Buranın da ayağa kaldırılması noktasında çalışmalar başlattık. Kamulaştırma ile ilgili eksiklikleri gidererek restorasyon projelerini hazırlattık. Bu eseri aslına uygun bir şekilde Koruma Kurulu’nun tasdik etmiş olduğu proje muhaceresi içerisinde yapıldı. Çevre ile ilgili cephe giydirmeleri, cephe boyamaları da yapılarak bugün burası kültür sanat merkezi olarak açılımı gerçekleştirildi.
Yunus derki, ‘Biz gelmedik kavga için bizim işimiz sevgi işi dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldik. Gelin tanış olalım işi kolay kılalım sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz’. İnsanlarımızın hepsi bizim için değerlidir. Hangi görüşte, düşüncede ve inançta olursa olsun insan olması kifayetlidir. 26 Ağustos Malazgirt Meydan Savaşı’nın Zaferini hep birlikte kutladık. Malazgirt Meydan Savaşı’nı biz Ermeni kardeşlerimizle birlikte yaptık. Alpaslan Gazi’nin yanında Bizanslılara Doğu Romalılara karşı Romen Diyojen’e karşı ermeni kardeşlerimiz bizimle birlikte bu Anadolu’nun Anayurt yapılması noktasında savaşmış ve kan dökmüşlerdir. Bizim içimize nifak, fesat sokmak isteyenler burada da yurt dışında da olabilir. Cesaret insanları zafere, korkaklık ölüme götürür. Biz doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla hiçbir tereddüt göstermeden istikametimize varacağız. Bizim amacımız bu şehirde yaşayan bütün insanların huzur içerisinde güven içerisinde düşüncelerini, fikirlerini ifade edebilecek özgürlük kavramı içerisinde kendilerini ifade etmelidir. Bakara Suresinin ilk ayeti kerimesinde mealen aynen şöyle diyor, elif, lâm, mîm kendisinden şüphe olmayan bu kitap muttakiler için bir hidayet kaynağı ve yol göstericidir. Bu muttakiler ki gayba İnanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan zekat verirler. Yine onlar sana ve senden önce gelen kitap ve peygamberlere ve ahiret dinine iman ederler. İşte onlar kurtuluşa ermiş gerçek muttakilerdir diyor. Dolayısıyla biz dinimizi de doğru öğreneceğiz, ahlakımızı da dinimize göre dizayn edeceğiz. Yunusun dediği gibi ‘Yaratılmışları severim yaratandan ötürü’ biz bütün yaratılanları seveceğiz kardeşlik duygusu içerisinde olacağız.
Malatya huzur şehri, birliğin ve beraberliğin şehridir. Türkiye paydasında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilelebet payidar olması için çalışacağız. Bu memleketin içerisine fitne ve fesat sokmak isteyenlere hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz, müsaade de etmeyeceğiz. Biz burada hep birlikte esası adalet olan temelin üzerinde birbirimize saygı ve sevgi içerisinde bu hayatı devam ettireceğiz. Ben tekrar bu kültür merkezinin açılmasında emeği geçen Valimize ve buradaki yerel paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız buranın restorasyonun yapılması noktasında bizlerin yanında olmuş ve her türlü desteği vereceğini belirtmişti. Türkiye’de ki tarihi mirasın yüzde 85’i AK Parti döneminde ve Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle yapılmıştır bununda altını çizerek ifade etmek istiyorum. Burası bir kültür merkezidir, peygamber efendimiz derki; yeryüzünün hepsi, mesciddir, her yeri ibadethanedir. Buranın ibadete açılması bizim ukdemizde olan bir şey değildir. Valiliğe yapılan müracaat ve İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile gerçekleşir. İçişleri Bakanlığımız da bu konuda ki talepleri hiçbir zaman geri çevirmemiştir. Yılın belirli zamanlarında veya belirli periyotlar da buraya gelip ibadetlerini ve ayinlerini yapabilirler. Bu Kültür Merkezi’mizin başta Malatya’mıza, ülkemize ve bu duygu içerisinde burayı sahiplenen bütün ermeni kardeşlerime hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. En derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
GEZDİRİCİ: TAŞHORAN SİZLERİN SAYESİNDE YOK OLMAKTAN KURTULMUŞTUR
Taşhoran Kilisesi tarihi hakkında bilgiler aktaran Malatya HAYDER Yönetim Kurulu Başkanı Nurhan Gezdirici yaptığı konuşmada, “Restorasyon çalışmaları tamamlanarak hizmete açılan Üç Horan Ermeni kilisesi Müslüman komşularımızın tabiriyle Taşhoran Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmet verecek olan yapının şehrimize, kültürümüze ve turizmimize hayırlı olmasını diliyorum. Burada kısa bir sürede onarılarak hayat bulan yok olmaktan kurtulan kilisemiz siz değerli yöneticiler sayesinde kurtulmuştur. Dünyanın birçok yerine dağılmış Malatyalı kardeşlerimizle birlikte tarih ve medeniyetin beşiği şehirlerden biri olan Malatya’mızın kültür ve tanıtımına katkı sağlamak bizlerinde öncelikli görevi olacaktır” dedi.
“MALATYA HALKININ SİZE TEVECCÜHÜ BOŞUNA DEĞİL”
Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan ise yaptığı konuşmada, “Kilisenin onarımında olmazsa olmaz katkıyı Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan’ın getirdiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bürokrasinin ağır işleyen sıkça da duran çarklarını döndürmeyi başaran, onarımın layıkıyla, hakkını veren yapılmasını sağlayan, her bir ayrıntıyla şahsen ilgilenen ve bugün Malatya’ya bir kültür anıtı daha kazandırmanın haklı gururunu taşıyan Sayın Selahattin Gürkan’ı gönülden tebrik ediyor, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Malatya halkının şahsınıza gösterdiği teveccühün yersiz olmadığını bugün bir kez daha kanıtlıyorsunuz. Lider gerektiğinde politik risk alarak halkının önünde gitmesini bilen yöneticidir. Siz de bir eğitimci olarak ve derin bir tarih bilinciyle böyle bir kilisenin Malatya’ya kazandırılmasının tutarlılık açısından bir şart olduğunu anlıyorsunuz. Yedi bin yıllık Arslantepe Höyüğünden bu yana 27 medeniyeti ağırlamış olan Malatya, tarihinin son 1700 yılında her zaman önemli bir Hristiyan varlığına sahiplik etmiştir. Dünya turizmine açmayı hedeflediğiniz Malatya’da Hristiyan inanç ve kültür halkasının eksikliğini görerek bu mabedin kente kazandırılmasının önemini en iyi siz takdir ediyorsunuz. Bu uğurda sergilediğiniz cesaretinizi ve öngörünüzü tebrik ediyoruz. Sizinle sohbetimiz bana filozof Platon’un mutlu bir ülke için en önemli şartı açıkladığı vecizesini anımsattı. ‘Mutlu bir ülke için ya krallar bilge olmalı ya da bilgeler kral olmalı’ diyor filozof. Siz her ikisisiniz. Allah bu kentin ve halkının mutluluğunu artıracak hikmetinizi hiç eksiltmesin” şeklinde konuştu.
VALİ BARUŞ: MALATYA ÇOK DEĞERLİ BİR ESER KAZANDI
Son olarak konuşan Malatya Valisi Aydın Baruş ise, “Malatya yolların kesiştiği, medeniyetlerin buluştuğu bir medeniyet noktası. Arslantepe’nin tarihi Malatya tarihini şimdilik 7 bin yıl geriye götürüyor. Ama kazılar devam ettikçe bu tarihin daha eskilere gideceğini biliyoruz. Bir şehri değerli kılan tarihsel süreç içerisinde orada yaşayan insanların yaşam tarzlarını yansıtan, kültürlerini yansıtan mirasa sahip çıkmasıyla mümkündür. Malatya çok zengin bir kültür mirasına sahiptir. Büyükşehir Belediye Başkanımız bu binayı imar ederek bu hale getirdi. Çok teşekkür ediyoruz Malatya çok değerli bir eser kazanmıştır. Malatya tarihi miraslarına sahip çıktığı müddetçe Malatya’daki hoşgörü iklimi daha da gelişerek Türkiye’nin birliğine, beraberliğine katkı sunmaya devam edecektir. Vatandaşlarımız, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve dünya insanlığı burayı bir kültür ve tarih eseri olarak ziyaret ettiği gibi Ermeni vatandaşlarımız da inanç ziyaretlerini rahat bir şekilde yapabilecekler. Burada Türkiye'nin başarısı için, Türkiye'nin birlik ve beraberliği için, büyük Türkiye'nin dünya medeniyetine katkı sunması için ve dünyada hak ve adaletinin gür sesi için her zaman dua edeceklerdir, biz buna inanıyoruz ve güveniyoruz" dedi.
Konuşmaların ardından Taşhoran Kültür ve Sanat Merkezi ile bahçesindeki Arsalntepe Höyüğü Sergisi ve Taşhoran Kültür Sanata Merkezi’nin geçmişten bugüne adlı sergisi katılımcılar tarafından gezildi.