Türk Eğitim sen Malatya şubesi tarafından Malatya gazeteciler cemiyeti (MGC)’ye ziyaret gerçekleştirildi. Türk eğitim Sen üyelerini MGC başkanı Vahap Güner ile yönetim kurulu üyeleri konuk etti. MGC başkanı Güner nazik ziyaretlerinden dolayı Türk eğitim sen üyelerine teşekkür etti.

“Sendikalarımız da birlik yok”

Türk Eğitim Sen Malatya Şube başkanı Fevzi Şahin’de MGC Başkanı Vahap Güner’e kendilerini konuk ettikleri için teşekkürlerini iletirken Öğretmenlik mesleğiyle alakalı sıkıntıları gündeme taşıdı. Şahin; “Bu konuda en büyük sıkıntı sendikaların iş mutfağına dahil edilmemesi. Yani mutfağa dahil edildiği zaman aslında birçok sorun çözülür. Bizler sahadayız ve problemleri görüyoruz. Bu problem ve sorunları dile getiriyoruz. Ancak bu işin kanunlaştırılması noktasında maalesef yanlış bir ifade kullanmak istemiyorum ama biz genel olarak ne diyoruz, öğretmenler kazansın.  Öğretmen odasında kullanılan üslubun, dilin aslında sendikalarda olması lazım.  Şu anda en büyük sıkıntımız Eğitim Bir- sen maalesef, bir başarı vara bu başarıyı ‘ben sahiplenmek istiyorum’ deyince bir bölünme oluyor. En güzel örneğini biz, 2020-21-22 yılında işçi sen sendikalarının hükümetle yaptığı zam pazarlığında gördük.  Sendikalar birleşti 2019’da yüzde 26, 2020’de yüzde 30, 2021’de 45’in üzerinde bir zam aldı. Bu nereden kaynaklanıyor birlik ve beraberlikten kaynaklanıyor. Ancak maalesef memur sendikasında biz bunu tam olarak göremiyoruz.” dedi.

“Ücretli öğretmenlik” sıkıntısı

Şahin, ücretli öğretmenlerin sıkıntılarını gündeme taşıyarak; “Öğretmenlik meslek kanunu TBMM’de kanunlaştırılmayı bekliyor. Ama beklentimizin çok çok ötesinde. Sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen problemi var. Birde daha da büyük bir problem var. Aslında dile getireceksek bizim bunu dile getirmemiz lazım. Ücretli öğretmen. Yani şuanda Türkiye’de bizim Türk eğitim sen genel merkezinin 81 il valiliğinden aldığı bilgiye göre 85 bin 500 öğretmen ücretli öğretmen olarak çalışıyor. Bu öğretmenler, haftalık 30 saat derse girse işin sonunda, ay sonunda alacağı ücret maalesef 3 bin 200 lira.  Öğretmen kalkıp buradan örneğin Arapgir’e gidiyor. Bu öğretmenin yol parasını hesapladığımız zaman aylık bin lira zaten yola veriyor. Daha da ilginç bir şey daha söyleyeyim size Arapgir çok programlı Anadolu lisesinde Pazartesi ders başlayacak 12 tane  öğretmen açığı var ve ücretli öğretmen bulamıyorlar. Çünkü ücretli öğretmen buraya merkezden gittiği zaman 3 bin 200 lira asgari ücretin altında alacak bununda bin lirasını yola verecek. Onun için bu öğretmen Malatya’da fabrikada çalışmayı, yada başka işlerde asgari ücrette çalışmayı tercih ediyor.  85 bin 500 kişi buna rağmen çalışıyor. Burada biz eğitimden bahsedebilir miyiz? “ diye konuştu.

“Çatışma yaratır”

Öğretmenlik mesleğinde mülakat ve sınav sistemine yönelik eleştirilerini sıralayan Şahin; “Şimdi Uzman ve baş öğretmen kavramı çıkıyor. Biz Türk eğitim sen olarak diyoruz ki, öğretmenlik meselesi evet bilgi, bu bilginin yanında bilgiyi aktarma tecrübe işidir. 10 yılını dolduran her öğretmen arkadaşımız uzman öğretmen olsun, 20 yılını da dolduran baş öğretmen olsun. Eğitim bir sen şuan diyor ki ‘sınavla yapalım, sınav puanını düşürün yani mülakatla olsun’ diyor. Şimdi siz 10-20 yıllık bir öğretmeninizi mülakata tuttuğunuz zaman o zaman toplumun nezdinde itibarı daha da düşer. Yani sınavda biri başarılı, biri başarısız olduğu zaman siz çocuğunu götürdüğünü zaman ‘benim çocuğumu uzman öğretmen, baş öğretmen okutsun dediği zaman diğer öğretmen ne yapacak?  Bu ciddi anlamda okullarda bir çatışmaya sebebiyet verecek.” dedi.