Malatya şeker fabrikası 202-2023 pancar alım kampanyasını başlattı. Malatya şeker fabrikasında düzenlenen pancar alım törenine Malatya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Malatya Milletvekilleri Ahmet Çakır, Hakan Kahtalı, Malatya Büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan, Türkşeker genel müdürü Dr. Muhittin Şahin, daire müdürleri, bazı STK temsilcileri üreticiler katıldı.

“900 MİLYON KATMA DEĞER HEDEFİ”

Programda ilk olarak bir değerlendirme yapan Fabrika Müdürü Suat Altun, ülke ekonomisine 900 milyon civarında katma değer kazandırılacağını ifade ederek;  “Malatya Şeker Fabrikası 1956 yılında dönemin Başbakanı, Demokrasi Şehidi, rahmetli Adnan Menderes tarafından hizmete alınmış olup, bu yıl 67. Kampanyamızı yapmanın onur ve gururunu taşımaktayız. Fabrikamızın kuruluşunda kapasitesi 1800 ton/gün iken 1979 yılında yapılan kapasite artırımı ve tevsi çalışmaları neticesinde günlük pancar işleme kapasitesi 3 bin 600 ton’ a çıkarılmış olup 67 yıldır Ülkemiz tarım ve ekonomisine hizmet vermektedir. Fabrikamız yakıt olarak Doğalgaz kullanmakta ve bünyesinde bulundurduğu Mikrobiyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ile de çevre dostu bir Sanayi tesisidir. Bu üretim döneminde Elazığ, Sivas, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya İllerinden olmak üzere toplam 7 ilde Pancar ekimi yaptırılmıştır. Bu yıl 70 bin dönüm alanda 1292 çiftçi ailesi ile pancar ekimi yaptırılarak, 445 bin ton pancar tesellümü edilecek ve yaklaşık 400 bin ton pancar işlenecektir. Buna karşılık 50 bin ton Kristal Şeker üretilecek; yan ürün olarak da 120 bin ton Yaş Pancar Posası ve 18 bin ton Melas elde edilecektir. Fabrikamızın bu üretimi ile ülke ekonomisine yaklaşık 900 milyon TL. Katma Değer sağlayacaktır.” dedi.

“TÜRKİYE’DE ŞEKER KRİZİ YOK”

Rusya- Ukrayna savaşından kaynaklı bir dalgalanma olduğunu ama ülkede şeker sınkıntısının olmadığını ifade eden Türkşeker genel müdürü Dr. Muhittin Şahin; “Sloganımızdan da görüldüğü la tam 96 ve 97 yıldır bu ülkeye tat veriyoruz. İnşallah daha yüz yıllar boyunca Malatya Şeker Fabrikası ile beraber tat vermeye devam eder diye ümit ve dua ediyoruz. Hali hazırda 15 şeker fabrikası 2 tane etil alkol fabrikamız var. 2 tane makine fabrikası var bir de elektronik mekanik fabrikası var bunu da özellikle söylemek istiyorum. Şeker fabrikası kendi kendine yapabilen %80-85 oranında kendi kendini yapabilen bir fabrika bu aslında Türkiye için muhteşem bir durum. Hali hazırda Türkiye'de 33 tane şeker fabrikası var 15 tanesi bize ait yani devletimize ait, 6 tanesi PANKO Birliğe ait yarı özel kuruluş, 12 tanesi özel sektöre ait.  Türkiye’deki şeker üretiminin yüzde 36’sını yapıyoruz ve piyasayı regüle ediyoruz. Türkiye'de hiçbir zaman bir şeker krizi ve şeker bir sıkıntı yok.  Bir Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan ufak bir dalgalanma oldu ama genel olarak Türkiye'de ortalama kişi başına şeker tüketimi 29, 30, 31 kilodur ve bu yıllar itibariyle çok da fazla değişmemiştir. Türkiye'de yaklaşık 2 milyon 600-700 bin ton şeker üretilir, bir o kadar da şeker tüketilir. Üretimimiz tüketime yetecek seviyededir. Şeker üretiminin bu yıl daha iyi olacağından ümit ediyoruz. Türkiye’de şeker üretim kapasitesi 3 milyon 600 bin ton, ihtiyacımız olan 2 milyon 700 bin ton.  İfadelerine yer verdi.

 İSPİRTO FABRİKASI TALEBİ

Malatya Büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan ise fabrika içerisinde bulunan ispirto fabrikasının faaliyete geçmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını talep etti. Gürkan; “Şeker fabrikaları, Sümerbank fabrikaları Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin ilk kurucu lokomotif sanayileridir. Bu anlamda bu fabrikaların bizim nezdimizde hafızamızda ve belleğimizdeki yeri ve önemi büyüktür. Malatya'da bir Sümerbank fabrikamız vardı. Üzerine bir AVM yapıldı. Esasında buraların bir sanayi müzesi olmasını biz o dönemde de çok istedik.” dedi.

“ÇIKARLARINIZA ALET ETMEYİN”

AK Parti Malatya milletvekili Hakan Kahtalı ise geçtiğimiz aylarda kendisi ve şirketine yönelik iddiaları yeniden gündeme taşıyarak; “67 yıldır Malatya’mızda hizmet eden bir fabrika toplamda Türkiye'de 33 fabrika olduğunu bunun 15 tanesini devlet 6 tanesinin PANKO Birliği ile devlete ortaklığında olduğunu diğer 12 tanesini de özel sektörde olduğunu ifade ettiler. Şimdi bunları hepsi çok kıymetli stratejik ürün; şeker buğday gibi ürünlerimiz stratejik ürün dünya artık bu pandemi ile beraber de tarımın önemini anlamış oldu. Buradan şunu ifade etmek istiyorum; Malatya Şeker Fabrikamız üzerinden siyasi polemiklere girilmemesini, buradaki şeker fabrikasının ve Türkiye'deki bütün şeker fabrikalarının kontrollü bir şekilde idare edildiğini, vatandaşlarımızın bundan müsterih olması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Geçen yıl Malatya’da, daha doğrusu bu yıl şekerle ilgili birçok spekülasyon sözler çıktı. Bir torba daha iyi şeker buradan ne şahsım ne dese dere olduğum şirket satın almamıştır. Doğru mu bu müdürüm. Bir torba satın yapılmış mı? Bazı sivil toplum kuruluşları ve onunla beraber bu işi siyasi ranta çevirmeye çalışanlar burada spekülasyon yaparak hem şahsım üzerinden hem de partimi ne yapmaya çalıştılar zarar vermeye çalıştılar. Bunlara çanak tutanlar da oldu ama ben şunu ifade etmek istiyorum; şeker fabrikası çok kıymetli bir hissimiz, Türkiye'de stratejik ürünler içerisinde şeker o yüzden Malatya'da ki şeker fabrikamızı da lütfen siyasi amellerinize çıkarlarınıza bunu kendinize çıkar elde etmek için kullanmanıza gerek yok diyorum.” diye konuştu.

“DÜNYA GIDA KRİZİ İLE KARŞI KARŞIYA”

2023 yılında dünya gıda krizi ile karşı karşıya kalacağına vurgu yapan AK Parti Malatya milletvekili Ahmet Çakır’da; “Genel Müdürümüz şekerin Malatya’daki kapasitesini, önemini hepsini anlattılar. Gerçekten stratejik bir ürün, geçmişte çok daha stratejik bir üründü ama son yıllarda özellikle dünyada ciddi manada bir kuraklık ve bir gıda krizine gidiliyor. Birleşmiş Milletlerin açıklaması 2023 yılının görülmemiş bir gıda krizi yaşanabileceğini, bir afet boyutunda olabileceği ifade ediliyor. Pandemi öncesinde 20 milyon 30 milyon 40 milyon gibi açlık kıtlık sınırından bahsedilirken, bugün 350 milyonlardan bahsediliyor ve bunun daha da artacağı ifade ediliyor. Dolayısıyla hem Avrupa'da yaşanan kuraklığı birlikte takip ediyor güncel olarak tabii ki bir gelişme ile bu birbirine paralel değil, dünyanın ısınması, küresel ısınmadan kaynaklanan buna karşı alınan tedbirler var. Birleşmiş Milletler, gelişmiş ülkeler olsun en son Paris'te toplanıldı ve sıfır emisyon noktasında birçok sektörde ulaşılması hedeflendi. Karbondioksit alımınım azaltılarak küresel ısınmanın önüne geçilmesi adına yeşil enerjiye geçilmesi konusunda anlaşmalar yapıldı ama biz hemen akabinde bunun akabinde neyi gördük bunun akabinde biz pandeminin yansımasına ve Ukrayna-Rusya krizini gördük dolayısıyla o hedeflenen yeni yeşil işte enerjiye geçiş karbondioksit salımınım azaltılması hedefleri alt üst oldu. Şu an bakıldığı zaman gerçekten çok ciddi bir mücadele gerekiyor. Ülkemiz tabii bu saydıklarından etkilenmeyecek bunu rahat bir şekilde söyleyebiliriz ama biz de sadece dikkat edeceğimiz bir konu var; paniklemeyelim ve bu stokçulara fırsat vermeyelim. Stokçu derken yani sıradan bir toptancının, esnafın anlamını da söylemiyorum kendi işini yapmadan binlerce ton bazı ürünlerde stoklar yapması bunlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bütün bakanlarımızla yakın bir şekilde takip ediyorlar. Bu süreçleri atlatacağız. Şeker geçmiş dönemlerde siyasete malzeme edildi. Tamamen boş şeylerdi. Belki özel sektör ve stokçuların katı tutumundan kaynaklı bir fiyat dalgalanması oldu. Ama ekim alanları genişletilerek alınan tedbirlerle bu yıl çok rahat sezon geçireceğimizin kanaatindeyim.”

GIDA VE GIDA ÜRÜNLERİNİN ÖNEMİNE VURGU

Son olarak bir değerlendirme yapan Malatya Valisi Hulusi Şahin ise; “Şeker fabrikaları Türk şeker yönetim kurulu başkan yöneticilerimiz burada, genel müdürümüz burada bizim göz bebeklerimiz Cumhuriyet tarihini boyunca milli ekonomiyi tesis etmek için ne fedakarlıklarla bu tesisler kuruldu. Hepimiz biliyoruz. Bugün geldiğimiz noktada şeker fabrikaları özelinde bu tesislerin ne kadar kıymetli olduğunu çok iyi gördük. Bu tesislerin elimizde olması hem pandemi dönemi, hem de Ukrayna krizi nedeniyle piyasalarda yaşanan dalgalanmaların Türkiye'de çok daha az hissedilmesi bu tesislerin bu imkanların elimizde olması sayesinde oldu. Biraz önce çok kıymetli konuşmacılarımız şekerin ne kadar stratejik bir ürün olduğunu ifade ettiler. Şeker, tahıllar gibi bitkisel ya üretiminde kullanılan işte ayçiçeği, aspir gibi belli bazı bitkiler, bazı tarımsal ürünler var ki diğer ürünlerden ayrı değerlendirmek lazım. Çünkü son yıllarda bunu net bir şekilde görüyoruz gıdayı, gıda ürünlerini, petrolü, doğalgazı bir silah olarak kullanan bir dönemden geçiyoruz ve bu dalgalı denizlerde biz Türkiye gemisini alabora olmadan kurtarabilmemiz için elimizde çeşitli argümanlara ihtiyacımız var. İşte argümanların başında şeker gelmektedir.” dedi.

 Haber: Yeni Malatya gazetesi : Onay Ozan