ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Şeftalinin tarihi insandan daha eski

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut Yazdı 

03 Eylul 2022 04:40
Şeftalinin tarihi insandan daha eski

Tanrı Dağları'nda (Tiyanşen) bulunan ve üç bin yılda bir çiçek açan "Ölümsüzlüğün Şeftali Ağacı" binlerce yıldan beri orada durmaya devam etmektedir. Çin kültür ve mitolojisine göre şeftali ağacı, cennete yükselen mukaddes bir ağaçtır.


Eğitim her şeydir. Şeftali bir zamanlar acı bir bademdi.

Mark Twain

Geleneksel anlamda ölümsüzlük sembolü olan ve uzun bir yaşamı simgeleyen şeftalinin özellikle de anavatanı olan Çin ve diğer Uzakdoğu mitolojilerindeki yeri büyüktür. Uzakdoğu din ve kültürlerinde binbir türlü efsane ve hikâyenin ana temasını meydana getiren şeftali, şeftali ağacı ya da şeftali yaprağı gibi motifler, kuşkusuz bu meyvenin köklü tarihi ile yakından ilgilidir. Asırlar boyunca insanların yaşamının tam merkezinde yer alan meyve zaman zaman tanrıların uzun yaşama sırlarının gizlendiği bir unsur, zaman zaman imparatorların peşine düştükleri ölümsüzlük iksirinin ana maddesi, zaman zaman da hastalıklara şifa olan kutsal bir ecza olarak görülmüştür. Tanrı Dağlarında (Tiyanşen) bir yerlerde bulunan ve üç bin yılda bir çiçek açan "Ölümsüzlüğün Şeftali Ağacı" binlerce yıldan beri orada durmaya devam etmektedir. Çin kültür ve mitolojisine göre şeftali ağacı, cennete yükselen mukaddes bir ağaçtır.

Kökeni Farsça, anlamı etli erik

Şeftali kelimesi dilimize Farsçadan geçmiş olup ismin bu dildeki doğru söylenme biçimi "şaftalu" şeklindedir ve "etli erik" anlamına gelir. Yazılı bir metinde Türkçe olarak ilk kez 14. yüzyılın başlarında Ebû Heyyân tarafından kaleme alınan Türk diline ilişkin bir metinde zikredildiği sanılan şeftali kelimesinin, 17. yüzyılda söylenen bazı Dîvân şiirlerinde "bûse" anlamına işaret edecek biçimde kullanıldığını da biliyoruz. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp bağlamında Müslüman hekim İbn Sina tarafından yaprağının kötü kokuları giderdiği, yaprağından elde edilen öz suyunun kulak kurtlarını öldürdüğü, yağının migren ve kulak ağrılarına iyi geldiği ve mideyi rahatlatıp sindirim sorunlarını çözdüğü belirtilen meyveden çokça söz eden Evliya Çelebi'nin özellikle Uludağ'ın eteklerinde yer aldığı rivayet edilen "Hayat Suyu" kaynağının yakınlarında bulunan şeftali ağaçlarına göndermede bulunması, meyvenin, Batı'ya doğru yayılırken köklerini Çin geleneğinden alan ölümsüzlük vasfını da yanında taşıdığını göstermektedir.

40 bin yıllık tarihi var

Gülgiller (Rosaceae) familyasının kiraz, kayısı, badem ve eriği de içerisine alan Prunus cinsine mensup sert çekirdekli etli bir yaz meyvesi olan şeftalinin (Prunus Persica) anavatanı Çin'dir. Bilimsel incelemeler sonucu meyvenin yaklaşık 40 bin yıllık bir tarihinin olduğu ve yeryüzünde insandan önce ortaya çıktığı tespit edilmiştir. I. yüzyılda Romalılar tarafından Pers coğrafyasından batıya taşınan şeftalinin dünyaya yayılma trafiğinde özellikle İran'ın önemli olması ve buna bağlı olarak da İran'da yoğun bir biçimde yetiştirilmesi, meyvenin bu coğrafyanın adıyla, Persica olarak anılmasını sağlamıştır. Ortalama ömrü otuz yıl civarlarındadır ve farklı iklim şartlarına uyum gösterme yeteneğine sahip olsa da ılıman iklimi sever. Don ve soğuğa karşı pek dayanıklı değildir. Ağacı iki ila iki buçuk metre arasında bir gelişim hacmine sahiptir. Bahar aylarında yabani gülü andıran pembe renkli çiçekleri ile görsel bir şölen sunmakta, kış mevsiminde yapraklarını dökmektedir. Yaz aylarının vazgeçilmezleri arasında olan dairemsi meyvesinin dış yüzeyi tüylü ve kadifemsi, içi ise tatlı ve suludur. İlave olarak şeftali ile nektarin aynı türün ürünüdürler. Aralarındaki tek fark, nektarinin, şeftalinin aksine tüysüz ve düz kabuklu olmasıdır. Ayrıca birbirleri ile yakın akraba olmaları dolayısıyla şeftali çekirdeği ile bademin tatları da birbirlerine çok benzemektedir.

Yıllık ortalama 25 milyon ton olan dünyadaki şeftali ve nektarin üretiminin yüzde 60'dan daha fazlasına karşılık gelen büyük bir bölümünü Çin gerçekleştirmektedir. Yine 16. yüzyıldan itibaren şeftali yetiştiriciliği yapılan Georgia ile California ve Güney Carolina'da yoğunluk kazanan faaliyetleri ile ABD de önemli şeftali üreticileri arasındadır. Öte yandan ülkemiz de önemli bir şeftali üreticisidir. Yapılan belirlemelere bakılırsa 150 civarlarında türünün yetiştiği Türkiye'de özellikle Marmara (ağırlıklı olarak Bursa) ile Akdeniz bölgesinde yoğunluk kazanan şeftali tarımı, Anadolu'nun hemen her bölgesinde yapılabilmektedir.

Ekonomik değeri oldukça yüksek olan şeftali, genellikle taze sofralık meyve olarak tüketilmesinin yanında birçok şekilde kullanılmaktadır. Çiğ olarak tüketildiği gibi fırında ve ızgarada kızartılmak suretiyle de yenilebilmektedir. Suyu çıkarılarak meyve suyu yapılmakta, pasta ve dondurma sanayiinde yaygın olarak tercih edilmekte, marmelat, jöle, konserve, kurutmalık ve pulp olarak değerlendirilebilmekte, yemeklere, salatalara, yoğurtlara, smoothielere ve tatlılara ilave edilmekte, derin dondurucuda uzun süreli olarak muhafaza edilebilmektedir. İçinin aynı zamanda hayvan yemi imalatında önemli bir yeri olduğunu bildiğimiz kayısı çekirdeğinin kabuğu, kükürt oranının düşük ve geride bıraktığı kül miktarının az olması nedeniyle temiz ve alternatif bir enerji kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Sıvı ve gaz yakıtlardan farklı olarak yenilenebilir bir enerji kaynağı olan şeftali çekirdeği kabuğunun özellikle artan küresel ısınma ve çevre kirliliği ile mücadele için önerildiğini belirtelim.

Şeftalinin biyokimyasal açıdan önemli bir meyve olduğunu vurgulamak gerekir. Oldukça zengin olan içeriğinde çeşitli türlerden alkol, aldehit, keton, polifenol, ester ve terpenoid türü maddeler başta olmak üzere 100'ün üzerinde kimyasal bileşik yer almaktadır. Ayrıca antioksidan muhtevası oldukça yoğundur. Bunların yanı sıra hatırı sayılır miktarda A, B1, B2, B3, B6, C, E ve K vitaminleri ile karbonhidrat, çözünür ve çözünmeyen lif içeren (aynı zamanda içeriğinde az miktarda kolesterol, yağ ve protein de bulunan) şeftalinin içerisinde demir, bakır, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, selenyum, çinko ve fosfor gibi birçok mineral de vardır.

Birçok derdin dermanı

İçeriğinde bulunan yoğun lif yükü dolayısıyla mide ve bağırsak sorunlarına şifa olup metabolizmanın hızını arttırmasının yanında iyi bir idrar sökücü de olan şeftalinin insan sağlığına birçok faydaları bulunmaktadır. Kandaki zararlı bakterileri temizlemekte, bağırsak bakterilerine yarar sağlamaktadır. Vücudu toksinlerden arındırmasına ilave olarak kalp, tansiyon, sinir ve kas sistemleri ile ilgili çeşitli rahatsızlıkların önlenmesinde güçlü bir rolü vardır. Meme, akciğer ve kolon gibi çeşitli kanser türlerine karşı mücadelede olumlu etkiler üretebileceği düşünülmektedir. Bunama ya da hafıza zayıflığı türünden nörolojik sorunlara karşı etkili olabileceği düşünülen şeftali, zihinsel gerilimi minimum seviyeye indirebilecek nitelikte bir sakinleştiricidir. Buna bağlı olarak uykusuzluğu giderme konusunda da etkilidir. Özellikle meyvenin çiçek ve yaprakları sükûnet vericidir. Şeftali ayrıca felç riskini azaltmakta, tansiyon dengesini ve kan şekerini düzene sokmak suretiyle hamilelik süreçlerini olumlu yönde desteklemektedir.

Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren şeftalinin aynı zamanda kandaki histamin salınımını engelleyerek, alerjen etkileri azalttığı ve cilt sorunları ile mücadele noktasında da olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu belirtelim. Başta güneş olmak üzere çeşitli dış faktörlerin zararlı etkilerine karşı koruma altına aldığı cildin dokusunda iyileştirme meydana getirmekte, tazelik ve nemlilik kazandırdığı cildin renk kalitesini arttırmaktadır. Vücuttaki testosteron seviyesini arttırarak erkek üreme organlarının yaşlanmasını engellemektedir. Antioksidan niteliği nedeniyle vücudu çeşitli hastalıklara ve yaşlılığa karşı koruma altına almaktadır. Ayrıca antienfluamatuar yani iltihap önleyicidir. Düzenli tüketilmesi durumunda ağız kokusunu gidermekte, ağız içi yaralarını iyileştirmekte ve diş eti sorunlarına iyi gelmektedir. Göz sağlığı açısından faydalı etkileri vardır. Öte yandan safra kesesi ve karaciğer faaliyetlerini düzenleyicidir. Bu bilgilere ilave olarak şeftalinin diğer beslenme önerilerini dikkate alarak desteklenmesi durumunda, tokluk hissini güçlendirip vücutta enerji depolanmasını sağladığı için kilo vermeye katkı sağlayabileceğini de vurgulayalım.

Zararları da var

Son olarak doğru tüketilmemesi durumunda şeftalinin birtakım zararlı etkiler üretebileceğini de not edelim. Meyvenin haddinden fazla ya da çeşitli sağlık sorunları olan bireyler tarafından bilinçsiz bir biçimde tüketilmesi çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Örneğin aşırı tüketim durumunda etkisini cilt üzerinde gösteren birtakım alerjik tepkimeler görülebilmekte, yoğun potasyum içeriği nedeniyle böbreklerin işleyişine zarar verebilmekte ve aynı şekilde mide bulantısı, ishal, nefes darlanması yahut kas ve kemik ağrılarına rastlanabilmektedir.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.