Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde başkan adaylığını açıklayan Mehmet Akif Baştürk, Malatya Time Genel Yayın Yönetmeni Murat Çetin’e açıklamalarda bulundu. İşte dikkat çeken o açıklamalar:
BİZ NEDEN BAŞKA ŞEHİRLERDEN GERİ KALALIM Kİ?
Sayın Baştürk, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde aday olduğunuzu açıklamıştınız. Aday olmanızdaki başlıca sebepleri anlatabilir misiniz?
Bizden sorumluluk almamız talep edildi. Bu talepleri dikkate alıp istişarelerde bulunduk. Sonunda da, Malatya’ya faydalı olacağımız kanaati oluştu. Malatya’nın, tecrübemizden istifade etmesini istediğimiz için, adaylığımızı açıkladık. Malatya’ya faydalı olmak ve sanayicimizin gelişmesi adına attığım bu adımda, Allah, bizi mahcup etmez inşallah. Çünkü Malatya’da alınacak çok yol ve yapılacak çok iş var. Mesela 6. Bölge Teşvikleri yürürlükteyken, bizim yapmamız gereken çalışmalar var. Bu imkânların iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Zaman daraldı. Dünya genelinde yaşanan bir ekonomik kriz var. Sıkıntılara rağmen süreci iyi yönetirsek, Malatya’mıza büyük bir katkımız olacak. İstanbul’daki Malatyalıların da buraya yatırım yapmaları için çalışacağız. İş insanlarının önünü açacağız. Sanayi ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Bu noktada sanayicilere, üstümüze düşen her türlü desteğin sözünü veriyoruz. Şehrimizin gelişmesi, ticaretimizin artması, hak ettiğimiz yere gelmemiz için çalışacağız. Biz neden başka şehirlerden geri kalalım ki? Mesela Kahramanmaraş ile şehrimiz arasında hiçbir fark göremeyiz. Aslında biz bir adım daha ilerideyiz. Çünkü bizim sanayici birikimimiz daha fazla. Ama biz sanayicimizi bir şekilde küstürüp incitmişiz. Sanayicimize değer vermeyip, başka şehirlere yollamışız. Biz bu geri dönüşümü sağlayabilmeyi amaçlıyoruz. Biz bu güne kadar bu şehirden büyük şehirlere göç vermişiz. Bu göçü durdurabilirsek kentin menfaatine olacaktır. Malatya’nın potansiyeli, birikimi ve Malatyalıların sermayesi var. Sanayicimize güven vereceğimizden eminim. Çünkü ciddi geri dönüşler var. İstanbul’da bulunan iş insanları beni arayarak, bu süreçte ne yapılması gerekiyorsa hazır olduklarını söylüyorlar. Her fırsatta beni desteklerini belirtiyorlar. İstanbul Ticaret Odası’nda 19 tane Malatyalı sanayicimiz var. Bu çok büyük bir rakam. Ama bunun Malatya’ya yansıması yok. Şu anda Malatya’da çok önemli bir eşikteyiz. İstanbul’da, köprüden önce son çıkış yazar ya, biz de işte bu kadar önemli bir yoldayız. Şu anda atılım yapmak için gecikilmiş, ama doğru bir zaman.
İKİ YIL ÜST ÜSTE KAYISIYA DON VURDUĞUNU DÜŞÜNÜN
Konuşmanız arasında dikkatimi çeken iki başlık oldu. Bunlardan biri “Malatya hak ettiği yerde değil” dediniz, diğeri de “Kahramanmaraş bizden çok ötede. Malatya, neden Kahramanmaraş gibi olamıyor?” bu sözlerinizi biraz daha detaylandırabilir misiniz? Size göre, Malatya, hak ettiği nokta, konum, vizyon açısından nerede olmalı?
Kahramanmaraş’ta yatırımcılar korunuyor. Maraşlılar yatırım yapmaktan mutlu. Kahramanmaraş’a her geçen gün yeni yatırımlar yapılıyor. Bizim gibi bir organize yapısı olmamasına rağmen bunlar yaşanıyor. Biz altyapı noktasında onlardan daha iyi durumdayız, ama yatırımcı çekme noktasında yetersiziz. Öte yandan Gaziantep, Malatya’yla mukayese edilemeyecek şekilde gelişti. Malatya, 90’lı yıllarda yatırım anlamında Gaziantep ve Kahramanmaraş’a çok yakındı. Hatta Kahramanmaraş’ın da önündeydi. Şimdi ise Malatya Organize Bölgemiz, 90’lı yıllardan bu yana, fazla büyümedi. “Ağır sanayi” ve “Büyük sanayi” diyebileceğimiz yatırımlar yok. O da katma değer bazlı olarak şehri büyütmüyor. Bu tarz yatırımlarla büyürsek, asıl o zaman şehrimiz, büyümüş olacak. O zaman şehrin merkezindeki esnaf da gelişecek. Bu da Türkiye’nin tamamına ve hizmet sektörüne yansıyacak. Şehrin, geliri artacak. Tüm şehir bundan istifade edecek. Bizim şehrimizin gelirini artırmamız gerekiyor. Şu an şehrimizi ayakta tutan, tek gelir kaynağı, kayısıdır. Malatya’da 425 milyon dolar resmi ihracat varsa bunun 350 milyon dolarını kayısı oluşturuyor. Sanayideki ihracatın, kayısı ihracatının üç-dört katı daha fazla olması gerekiyor. Yatırımcıların kendisini daha emniyette hissetmesi gerekiyor. (Allah göstermesin) İki yıl üst üste kayısıya don vurduğunu düşünün. Esnafımız, tüccarımız perişan, olur, zor durumda kalır. O yüzden kaynaklarımızı çeşitlendirip, şehrimizi bu kaynaklardan beslememiz gerekiyor. Ticari kaynakların sürekli ve sürdürülebilir olması gerekiyor.
FABRİKA BESLEYEN FABRİKALAR OLUŞACAK
Her ay 500 tane değişken esnafla sürekli olarak ticaretiniz oluyor. Malzemeleri onlardan alıyorsunuz ve gelir elde ediyorlar. Malatya’ya genel itibarıyla baktığımda tekstil daha ağırlıkta. Kumaş ve malzeme İstanbul’dan geliyor. Burada sadece iş gücünden istifade ediliyor. Hatta kestikleri fatura ve verdikleri vergi dahi İstanbul merkezli oluyor. Kayseri’ye baktığımızda, Türkiye’nin markalarını çıkıyor. Bunlarla Malatya’yı nasıl pekiştirebiliriz? Yatırımı, Malatya’ya nasıl çekebiliriz? Bu hususta sizin fikirlerinizi öğrenmek isteriz.
Kayserili Kayseri’de kalıyor. Kayseri’nin sanayicisi Kayseri’nin dışına çok az yatırım yapıyor. Bunu aynı şekilde Gaziantepliler de yapıyor. Siz İstanbul’da veya başka bir şehirde çok az Gaziantepli bulabilirsiniz. Bizde ise tam tersi oluyor. Bizim sanayicilerimiz daha büyük şehirlere gidiyor. Son zamanlarda 6. Bölge Teşvikinden dolayı hareketliliğimiz oldu. Malatya’da daha üretken tesisleri faaliyete geçirebilirsek, her birinin yüzlerce esnafa faydası olacaktır. Fabrikaları besleyen yine başka fabrikalardır. Fabrika besleyen fabrikalar oluşacak. Buna göre kalifiye elemanlar yetişecek. Üniversite mezunlarına nitelikli iş imkanı sunacağız. Biz aynı zamanda Malatya olarak, beyin göçü de veriyoruz. Zorluklarla Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde okuttuğumuz çocuklarımız, Malatya’da istedikleri gibi iş bulamıyorlar. Hak ettikleri ücreti verebilecek tesisleri bulamadıkları için çocuklarımızı da kaybediyoruz. Daha büyük şehirlerde, nitelikli, gelir seviyesi yüksek şehirlerde çalışıyorlar. Buradaki fabrikalar genellikle asgari ücretli çalıştırdıkları için umduklarını bulamıyorlar.
SORUN ÇÖZMEYİ BİLİYORUZ
Akif Bey, yoğun bir iş temposuyla çalışıyorsunuz. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı sözkonusu olursa, makamın gereklerini yerine getirebilecek fırsatı bulabilecek misiniz?
Biz, zaten “profesyonel” çalışan bir firmayız. Bu manada her geçen gün kendimizi geliştirmeye de gayret ediyoruz. Malatya’dayken ülkenin dışında 8-10 tane tesisimizi çalıştırabiliyorduk. Şu anda da Malatya’da daha çok zaman geçiriyoruz. Beyni ortak kullanarak istişare kültürüne önem veriyoruz. Sorunları çözmekte hızlı hareket edeceğiz. Çok iyi bir kadroyla geleceğimiz için, çok iyi bir şekilde yöneteceğiz. Kendimize güveniyoruz. Çoğu insanın aylarca ve günlerce çözemediği işleri on beş dakikada çözebiliriz. Zamanı iyi kullanırsak ekstra zaman kullanmaya bile ihtiyaç kalmayacak. Kısacası sorun çözmeyi biliyoruz. Zamanımızı etkili kullanarak sorunları kısa zamanda çözebileceğimizi düşünüyoruz.
PARA, HUZUR VE GÜVEN DUYDUĞU YERİ SEVİYOR
Komitelerde sizi temsil edecek meclis üyelerini hangi kriterlere göre tespit ettiniz?
Bulunduğu sektörde kendini ispatlamış, başarılı, iş ahlakı olan, herkes tarafından güven duyulan, sevilen, sayılan insanlardan oluşturmaya çalıştık. Kendi meslek gruplarına ve komitelerine hakim, kendi komitelerinin sorunlarını iyi bilen ekiplerden oluşturduk. Ona göre de yönlendireceğiz, çalıştıracağız, yöneteceğiz ve güzel sonuçlar alacağız. Tereyağından kıl çeker gibi yönetir, işimize bakar, yolumuza gideriz. Para, huzur ve güven duyduğu yeri seviyor. Biz ehliyetli insanlara önem verip başa getirmemişiz. Getirdiğimizle de birlikte hareket edememişiz. Bunları sağlayabilirsek ciddi yol alabileceğimizi düşünüyorum.
ŞEHİRLER TİCARET VE SANAYİ ODALARIYLA ANILIR!
Ticaret ve Sanayi Odası sizce neden bu kadar önemli?
Bir şehrin ekonomisini ve gelişmişliğini gösteren ticaret ve sanayi odalarıdır. Şehirler, ticaret ve sanayi odalarıyla anılır. Birlikte söylenir, birlikte ön plana çıkar. Birlikte vizyon sahibi olunur. Paranın huzur bulduğu yerler olan İzmir, Antep, Maraş gibi illerde; gelişmenin olduğunu görüyoruz.
YURT DIŞINDA MALATYA’YA ÖZEL MİNİ FUARLAR YAPACAĞIZ
TSO Başkanı olsaydınız veya olursanız neler yapardınız veya neler yapacaksınız?
Malatya’ya, yurt dışından misafirler almayı düşünüyoruz. Onlarla ortak neler yapabileceğimizi görüşüp ona göre tedbirler almayı planlıyoruz. Ona göre ticaretimizi canlandırmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde yurt dışına önemli ziyaretler yaparak, koordinasyon kurarak gideceğimiz yerlerin ticaret odalarıyla öncesinden hazırlık yapılarak; kiminle hangi işin olacağı, nasıl görüşüleceği önceden de bilgilendirilerek, aydınlatılarak bir araya gelmelerini sağlayacağız. Yurt dışında Malatya’ya özel mini fuarlar yapacağız. İş insanlarımızı öncesinden belirleyeceğiz. O kişilerin Malatya’ya gelmesi için, oda olarak katkıda bulunacağız. İlk gelişlerinde masraflarını karşılayacağız.
İKNA ETME YOLUNA GİRECEĞİZ!
Peki bu anlattıklarınıza spesifik bir örnek verebilir misiniz?
Öncelikle kendimize yakın ülkelerden başlamayı planlıyoruz. Ondan sonra Afrika pazarını Malatya’ya açmayı düşünüyoruz. Oralar biraz daha Malatya ve ticaret için bakir bölgeler. Oralarda alışveriş yapmak daha kolay. O pazarlara gelebilmek için çok daha güçlü olmak gerekmiyor. Yetersiz olduğumuz yerlerde de küçük ve orta ölçekli işletmelerimizle de bir araya getirip bütçe oluşturabilirsek; oralara ihracat yapma imkânına da kavuşturmuş olacağız. Bu çalışmalarımıza hız vermeyi düşünüyoruz. Diğer yandan da hem Malatyalı, hem de Türkiye ölçeğinde bulunan iş insanlarımızı Malatya’mıza davet etmek istiyoruz. Malatya’nın rahat ve huzurlu bir şehir olduğunu göstermek istiyoruz. Batı’da Malatya’yı görmeyen biri buraya farklı bakabilir. “Burada yaşanılmaz” diye düşünüyor. Ama gelip gördüklerinde bu fikirden tamamen uzaklaşıyorlar. Yurt dışından da burayı gelip görenler çok sevip beğeniyor. Onları da davet ederek, yatırım yapmaları için zorlayacağız. Sağlanan avantajları anlatacağız. İkna etme yoluna gireceğiz. Her 100 adamdan birini çekebilsek büyük başarı olacak.
KARŞI TARAF BÖYLE BİR ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR
Sayın Baştürk, birazda artılarınızdan ve eksilerinizden bahsedelim. Mesela “sizin bir siyasi irade neticesinde ortaya çıktığınızı, dolayısıyla onları temsilen hareket ettiğinizi” söylüyorlar. Böyle bir şey var mı?
Biz ticari hayatımız boyunca kimseyi temsil etmedik. Hep bağımsız hareket ettik. Kendi fikrimizle yola çıktık. Karşı taraf böyle bir algı oluşturmaya çalışıyor. Bizi tanıyan ve bilen herkesin bize güveni tam. Her düşüncede ve siyasi partide insan var, ama sadece böyle bir algı oluşturmak istiyorlar. Biz siyaset yapmıyoruz, ticareti temsil ediyoruz. Biz herhangi bir partiden aday değiliz. Burası her görüşte insanın ticaretini ilgilendiren bir kurum. O yüzden biz, yetersiz ve aciz de değiliz. Bizim yanımızda olan insanlar Malatya’yı çok iyi yerlere taşıyacağımızı bildikleri için, teveccüh gösteriyorlar. Bize teveccüh gösteren her görüşteki insanlara da teşekkür ediyoruz. Biz vekillerin birini sağımıza, birini solumuza oturtup, “Odayı beraber yönetelim” demiyoruz. Biz işimize bakacağız. Biz kendimiz gayret edeceğiz. Kendimiz yöneteceğiz. Bilgi birikim ve donanımız var. Ticaret konusunda fazlasıyla bilgimiz olduğunu düşünüyorum. Bizim bu meyanda yapamayacağımız bir şey yok.
SANAYİ TİCARETTEN KOPUK DEĞİL
Sanki sanayi biraz şehirden kopuk gibi… Ticaret ve Sanayi Odası, sadece sanayiyi değil de, ticareti de temsil ediyor. Esnafı da temsil ediyor. Malatya’nın da ticaretinde biraz önce söylediğiniz gibi; en önemli faktör kayısı. Kayısı olmayınca özellikle de don vurunca, çarşı esnafı perişan oluyor. Hasılı; çarşı esnafını nasıl güçlendireceksiniz? Esnafa neler vadediyorsunuz veya onlar için ne gibi projeleriniz var.
Aslında sanayi ticaretten kopuk değil. Her fabrikanın direkt olarak çalıştığı esnafı var. En küçük fabrikanın çarşıdaki on- on beş esnafla alışverişleri var. Organizede 35 binin üzerinde çalışan insan var. Sonuçta bunlar da gidip çarşıda alışveriş yapıyor. Malatya genelindeki çalışan kişi sayısı 40 binin üzerinde… Bu 40 bin kişi maaşını şehir merkezinde kullanıyor. Bu manada ciddi bir katkısı var. Sanayi sürekli ticareti besliyor. Ama yeterli değil. Bizim sorunumuz bu. Nitelikli yatırım ve nitelikli iş gücü, nitelikli yüksek gelir seviyesi, daha rahat daha harcanabilir para ile bu sorunlardan kurtulacağız. Aynı zamanda tesisler şehir dışından her ay düzenli müşteriler ağırlıyorlar. Gelen misafirler otellerde kalıyorlar. Burada da harcamalar yapıyorlar, giderken de kayısı paketini yaptırıp gidiyorlar. Bu noktada bir Gaziantep’e inen uçak sayısına bakın, bir de Malatya’ya inen uçak sayısına bakın. Günde kaç bin kişinin Gaziantep ticaretine katkısının olduğunu görebilirsiniz.
GÖREVE GELİNCE PROJELERİMİZİ PAYLAŞACAĞIZ
Peki, projeleriniz nelerdir?
Proje bölümü oluşturduk. Arkadaşlar ciddi çalışmalar yapıyor. Göreve gelirsek bunları sizlerle de paylaşacağız. Projeler muhakkak ki önemli. Bence şehrin sanayisini ve ticaretini iyi yönetmek hepsinden daha önemli. Doğru planlamayı yaparsanız ufak dokunuşlarla büyük işler yapılabilir. Burayı bir cazibe merkezi haline getirebilirsek ve yatırımcıların gelebilmelerini sağlarsak belki onlarca kâğıt üzerinde yazan projelerden çok daha önemli hale gelir.
TSO’DA MUHATAP BULMAKTA ZORLANIYORLAR!
30 tane komitede sizi temsil edecek meclis üyeleri sahada çalışıyor. Esnafın, tüccarın veya sanayicinin beklentileri nelerdir? Ya da ne gibi beklentileri vardı da mevcut başkan ve yönetimi bunu izale edemedi? Bu hususta size hangi şikâyetler geliyor?
Genelde muhatap bulmakta zorlanıyorlar. Ticaret Odası’nda kendileriyle yeterince ilgilenilmediği noktasında şikâyetçiler. Kendi sorunlarına çözüm getiremediklerinden, kendi dertleriyle dertlenemediklerinden, orayı sadece makam olarak kullandıklarından şikâyetçiler. Arsa tahsislerinin adaletli yapılmadığıyla ilgili şikâyetler var. Huzursuzluklar çok fazla. O yüzden dikkatinizi çekiyorsa, bir tek sanayici bile arkasında değil. Sanayicinin arkalarında olmadığını kendi ağızlarıyla da söylüyorlar. Ufak işletmecilerin arkalarında olduğunu söylüyorlar. Sanayiciler arkalarında değil. Çünkü bir tane sanayiciyi mutlu etmediler. Herkesle kavgalı oldular. Yolu Ticaret ve Sanayi Odası’ndan geçen herkesle kavgalı oldular.
Kaynak: MalatyaTıme