ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Diyabetle mücadele için kırmızı lahana

Prof.Dr. Aysun Bay Karabulut Yazdı 

17 Aralık 2022 23:12
Diyabetle mücadele için kırmızı lahana

Meksika'da yapılan bir bilimsel araştırma ile kırmızı lahananın Tip-2 diyabet karşısında etkili bir mücadele aracı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle geleneksel tıp uygulamalarında mayalanmış kırmızılahananın gut hastalığının ve hazımsızlığın tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.

Havaların soğumasıyla birlikte sofralarımızdaki geleneksel yerine kurulan lezzetli yiyeceklerimizden biri de kırmızılahana. İnce ince kıyılmış yapraklarından yapılan turşusu ayrı güzel, salatası ayrı. Özellikle et yemeklerinin olmazsa olmazı. Üstelik yalnızca lezzetli değil, aynı zamanda sağlığımız açısından da çok kıymetli ve birçok derde deva. Günler boyu insanı adeta yatağa bağlayan viral enfeksiyonlardan dolayı hastanelere akın ettiğimiz bugünlerde mutlaka tüketmek lazım.

Doğal boya malzemesi

Yeşil ve beyaz renkli lahana ile birlikte birçok lahana türünün en bilinen örnekleri arasında yer alan ve brokoli, Brüksel lahanası ve karnabahar gibi türlerin de dâhil olduğu turpgiller (brassicaceae) familyasına mensup olan (ve morlahana olarak da bilinen) kırmızılahana, koyu kırmızı ve bordo renkli kat kat yaprakları geniş ve kalın bir güz sebzesidir. Tarihte yaygın biçimde kullanılmış kültür bitkileri arasındadır ve özellikle yapraklarının rengi dolayısıyla organik tekstil alanında önemli bir doğal boya malzemesi olarak değerlendirilmiştir. Pişirildiğinde rengi maviye dönen ve kırmızı rengini korumak için genellikle sirke kullanılan sebzenin yetişme koşullarında iyi gübrelenmiş toprağa ve neme gereksinimi vardır. Tohumdan yetiştirilmekte olan kırmızılahana baharda ekilip sonbaharda hasat edilmekte, kışın muhafaza edilmesi için örneğin beyaz lahana gibi turşu yapılmasına ihtiyaç duyulmamaktadır.

İskandinav kültürünün mirası

Anavatanı Akdeniz ve Baltık kıyıları olan lahananın, geçmiş çağlarda özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde geleneksel bir besin kaynağı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bu anlamda özellikle Güney Avrupa'ya özgü bir sebze olarak dikkat çeken lahananın İskandinav ve Kelt kültürleri tarafından yetiştirilmeye başlandığını düşünülmektedir. Öte yandan kırmızılahananın izlerinin 16. yüzyıl İngiltere'sine kadar takip edilebildiğini ve 18. yüzyılda aristokrat kesimlerin mutfağından dünyaya yayıldığını belirtelim. Fakat günümüzde artık bütün dünyada bilinen ve tüketilen bir sebzedir. 2018 yılında dünya çapındaki üretimi iki buçuk milyon hektarlık bir alana yayılmıştır ve 70 milyon tona yakın miktarda üretilen sebzeden 10 milyon doların üzerinde ekonomik artı değer elde edilmektedir.

Kalorisi yok, faydası çok

Ülkemizde birçok bölgede yetişmekle birlikte özellikle Bafra ovasında yoğun bir biçimde hasadı gerçekleştirilerek ülkenin dört bir yanına sevk edilen kırmızılahananın dünyadaki gastronomi kültürlerinin hemen hepsinde hatırı sayılır bir konumu vardır ve birçok şekilde kullanılmaktadır. Pişmiş ve pişmemiş olarak tüketilebilmekte, taze sebze olarak salatalara ilave edilmekte, haşlanmakta, kızartılmakta ve fermente edilmektedir. Ulaşılabilirlik katsayısının yüksek ve erişilebilirliğinin kolay olması nedeniyle gündelik diyetlerin yaygın bir parçasıdır.

Lahana, insan sağlığına olumlu katkılar sağlayan biyokimyasal içeriği oldukça zengin bir sebzedir. Öncelikli olarak lif ve kalsiyum, fosfor ve potasyum açısından zengin olan sebzenin muhtevasında A, B, C ve K vitaminleri de bulunmaktadır. Aynı şekilde yapılan bilimsel incelemeler, lahananın içeriğinde glukosinolat, flavanoid, antosiyanin, kumarin, karotenoid, tanen, saponin, alkaloid, fenolik, fitosterol, terpen ve klorofil türünden metabolit nitelikli maddeler bulunduğunu da göstermiştir. Öte yandan, 100 gramı ortalama 30 kalori içeren ve buna bağlı olarak da düşük kalorili olan kırmızılahananın içerisinde söz konusu edilen maddelere ilave olarak manganez, sodyum, magnezyum ve demir ile muhtelif antioksidanlar ve tiamin, riboflavin, retinol ve folat türü maddeler de vardır. Özellikle yoğun C vitamini yükü ile dikkat çeken ve içeriğinde karbonhidrat ve protein de bulunan kırmızılahana, kış aylarının vazgeçilmez besinleri arasındadır. İlave olarak içeriğinde az miktarda bakır ve çinko bulunduğunu da not edelim.

Kanserle mücadele ediyor

Antik Yunan, Mısır ve Roma medeniyetlerinde yaygın biçimde kullanılan bir geleneksel tıp öğesi olan lahananın, başta kabızlık olmak üzere çeşitli gastrointestinal sorunların giderilmesi için kullanıldığını biliyoruz. Aynı şekilde Meksika'da yapılan bir bilimsel araştırma ile Tip-2 Diyabet karşısında etkili bir mücadele aracı olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan, lif bakımından iyi bir kaynak olup mideyi geç terk etmek suretiyle tokluk hissi vermesinin yanında bağırsakların düzenli çalışmasını da sağlayan ve düşük kalori miktarı nedeniyle kilo aldırmayan kırmızılahananın kanser önleyici bir sebze olduğu bilinmektedir. Düzenli tüketiminin cilt, mide, bağırsak ve akciğer kanserlerine yakalanma riskini azalttığı ortaya konulmuştur. Bununla birlikte, özellikle geleneksel tıp uygulamalarında mayalanmış kırmızılahananın gut hastalığının ve hazımsızlığın tedavisinde kullanıldığını da not edelim.

Cilt sağlığı için birebir

İnsan bedenindeki zararlı serbest radikallerle mücadele ederek yaşlanmayı geciktiren kırmızılahana, muhtevasındaki yüksek antioksidan miktarı dolayısıyla ciltte meydana gelen kırışıklıkları gidermekte, yaşlılığa bağlı cilt lekelerinin oluşumunu önlemekte ve cildin genç, ışıl ışıl, sağlıklı ve pürüzsüz görünmesine katkı sağlamaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar, aynı zamanda etkili bir idrar söktürücü de olan ve toksik nitelikli maddelerin vücuttan atılmasında önemli bir rol üstlenen kırmızılahananın alzheimer türü rahatsızlıkların önlenmesinde etkili olduğu ve sebzenin, içeriğinde bulunan fisetin türü polifenoller aracılığıyla beyin hücrelerini muhafaza ederek hafızanın güçlenmesini temin ettiği, kemikleri ve kasları güçlendirdiği ve eklem ağrılarını önlediği bulgulamıştır. Sebze ayrıca iltihapla mücadelede de etkilidir ve iltihaplanma süreçleri ile birlikte görülen ağrı ve şişme gibi belirtileri engellemektedir.

Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu enfeksiyonlara karşı koruduğu da bilinen kırmızılahananın insan sağlığına olan faydaları bu kadarla sınırlı değildir. Bu sebzeyi tüketmek kişinin enerji seviyesini yükselterek kendisini daha zinde hissetmesini sağlamaktadır. Örneğin çay şeklinde alındığında balgamın vücuttan atılmasını sağlamakta, kan yapıcı bir besin öğesi olarak kan dolaşım sistemini rahatlatmakta, kan basıncını düzene sokup korunmasını desteklemekte, daha önce de işaret etmiş olduğumuz gibi muhtelif kanser türlerine dönük risk katsayılarını aşağılara çekmekte, cilt rahatsızlıklarına karşı bir çeşit koruma kalkanı işlevi görmekte, yaşlanma belirtilerini yavaşlatmasına ek olarak kalp krizini engellemekte, kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltmakta ve hazımsızlığa iyi gelmektedir.

Kırmızı lahananın insan sağlığına sunduğu faydaları bu şekilde listeledikten sonra, bütün bunlara ilave olarak sebzenin gaz sorununa neden olabilme olasılığının bulunduğunu ve tüketilmesinin ardından içilecek papatya, rezene ya da kimyon gibi çaylar ile bu olumsuzluğun giderilebileceğini de belirtelim.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.