Silikon Vadisi’nin en iyi girişimcilerinden Eren Bali‘nin kurucularından olduğu global online eğitim platformu Udemy’nin Japonyalı yayıncı Benesse Holdings’ten 50 milyon dolar yatırım aldığını ve yeni yatırımla değerlemesini 2 milyar dolara çıkardığını geçtiğimiz Şubat ayında sizlerle paylaşmıştık. Başarılı girişimci, dünyayı sarsan coronavirus‘ü ev imkanlarında test etmeyi sağlayan bir kit üretti.
Türk girişimci Eren Bali Amerika’da coronavirus kiti üretti
Eren Bali‘nin girişimi Carbon Health, Coronavirus’e karşı mücadele eden kurumlardan biri. Kaliforniya’da faaliyet gösteren şirket, hastalık kontrol ve önleme merkezi (CDC) ve Halk Sağlığı Daire Başkanlığı’nın(DPH) yönergelerini takip ederken, kişilerin kendilerinde virüs bulunup bulunmadığını kontrol etmesini sağlayan bir araç geliştirdi. Geliştirilen kit sayesinde, Covid 19 ile ilgili semptom göstermeyen ancak virüsü taşıyan hastalar söz konusu teçhizatla hastaneye gitmeden coronavirus’e yakalanıp yakalanmadığını öğrenebiliyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’nin (CDC) onayını alan mini teçhizata yüklenen numuneler firmaya geri gönderildiği taktirde, analiz edilerek hastaya internet yoluyla bildiriliyor. Sınırlı sayıda üretilen ve şimdilik sadece aciliyeti olan hastalara gönderilen test cihazının fiyatı ise 167.5 Dolar. Coronavirus testi yaptırmak isteyenlere önce internet üzerinden ücretsiz bir tarama testi uyguluyor. Amaç, kitin herkese değil, öncelikle hasta olma ihtimali olanlara verilmesini sağlamak. Carbon Health, yakın bir zamanda üretim kapasitesini artırarak artan talebi karşılamaya hazırlandığını açıkladı.
Kaynak:
Milyar Dolarlık İlk Türk İnternet Şirketi Udemy’nin Kurucusu Eren Bali ve Hikayesi
Birçok kişi, dünyadaki herhangi birinin herhangi bir konuda online eğitim alıp vermesine olanak tanıyan eğitim platformu Udemy’den haberdardır. Peki, bu dünyaca ünlü eğitim sitesinin arkasında bir Türk girişimci olduğunu biliyor muydunuz? 32 yaşındaki Eren BALİ Udemy sayesinde, milyar dolarlık ilk Türk internet şirketinin kurucusu olarak tarihe geçmiş durumda. İşte sizlere Udemy’nin kurucu ortağı ve CEO’su Türk girişimci Eren BALİ’nin Türkiye’deki küçük bir köy okulundan başlayıp Silikon Vadisi’ne uzanan başarı hikayesi:
-Bir bakışta Udemy:
Websitesi: www.udemy.com
Kurucular: Eren Bali, Oktay Caglar
Kuruluş Tarihi: Şubat 2010
Kategori: Eğitim Teknolojileri
Kayıtlı eğitmen sayısı: 45.000 +
Kurs sayısı: 20.000 +
Şirket değeri: 710 milyon dolar
– Videoyla eğitim alanında bir şirket kurmak ya da bir ürün geliştirmek konusunda sizi neler motive etti? Piyasadaki hangi boşluğu hedefleyerek bu işe giriştiniz?
Eren Bali:Malatya’nın küçük bir köyünde (Yaylımlı-Kürecik) dünyaya gözlerimi açtım. İlkokul yıllarımda, bütün öğrencilerin aynı sınıfta aynı öğretmen tarafından eğitim gördüğü bir okuldaydım. Memleketimde eğitime ulaşmak çok zordu. Arkadaşlarım her gün okula kar yağdığında bile 16 kilometre yol yürüyerek gelirdi. Bu çocuklar öğrenme ve hayatlarını daha iyiye götürme konusunda çok kararlıydılar. Ancak köyümdeki her çocuk okula gidebilme ayrıcalığına ne yazık ki sahip değildi. Arkadaşlarımın ve benim içinde bulunduğumuz bu berbat durumdan ziyade, beni etkileyen esas şey teknolojinin eğitime erişim konusunda yaratabileceği dönüştürücü etkiydi. Bugün köyümdeki çoğu çocuğun akıllı telefonu ve internet erişimi var. Bu çocuklar şimdi bilgiyle dolup taşan bir dünyaya erişim sağlayabiliyor ve daha önce akıllarına gelmemiş şeyleri öğrenebiliyorlar. Teknolojideki atılımlardan ilham alıyorum ve herkesin istediği her şeyi öğrenebileceği bir geleceğin parçası olmak beni heyecanlandırıyor. Eğitimin gelecekte çoğunlukla çevrimiçi verileceğine ve tüm dünyadan anında erişim sağlanabileceğine inanıyorum.
– Şirketinizin ve platformunuzun başarısının arkasındaki itici güç nedir? Eğitim teknoloji sektöründeki diğer şirket ve platformlara göre iş modelinizde, ürün modelinizde daha farklı bir yaklaşıma sahip misiniz?
Eren Bali:İlk günden itibaren herkesin her şeyi öğrenebileceği bir platform yaratmak konusunda ısrarcıydık. Pazaryeri iş modelinin bu iddialı hedefi tutturabilmek için en gerçekçi yol olduğunu fark ettik. Uzmanların kolayca dersler verebilmesini, fikir alışverişi yapabilmesini, birbirlerinden öğrenebilmesini ve aynı zamanda destek görme anlamında harika bir deneyim yaşayabilmelerini istemiştik. Buna ek olarak, uzmanların dijital ortamda uzmanlıkları üzerinden gelir elde edebilecekleri sürdürebilir bir ekosistem yaratmak da bizim için önemliydi. Dikkat dağıtan dış faktörlere yenik düşmeden, amacımıza odaklanmamız sayesinde bugün çevrimiçi eğitim alanında bir merkez haline geldik.
– Kimleri hedefliyorsunuz? Ana kullanıcı tabanınız kimleri kapsıyor?
Eren Bali:Udemy herkese istediği her şeyi öğrenme konusunda yardımcı olur. Öğrenciler Udemy’e yeni beceriler öğrenmek, sahip oldukları becerileri geliştirmek ya da tutkulu oldukları bir şeyi daha da ileri götürebilmek için geliyorlar.
– Bize bir parçası olduğunuz diğer start-up ve ürün geliştirme projelerinden bahsedebilir misiniz? Bu projelerdeki rolünüz neydi?
Eren Bali:Üniversitedeki ilk yılımda Winamp’a benzer bir çevrimiçi müzik çaları sıfırdan yapmıştım. Çoğumuzun o zaman taşınabilir bilgisayarı yoktu, bu yüzden, daha çok okulun bilgisayar laboratuvarını ya da part-time çalışıyorsak iş yerimizdeki bilgisayarları kullanıyorduk. Geçmişte çevrimiçi bir müzik çalar yapmak müzik arşivinizi farklı bilgisayarlar arasında saklayabilmenin tek yoluydu. Bu durum beni çoğu masaüstü programının çevrimiçi olacağını düşünmeye itti ve böylece çevrimiçi uygulamalar geliştirmeye yöneldim. O zamandan beri ortağım Oktay ile birçok farklı çevrimiçi uygulama geliştirdik. 2007 yılında canlı eğitimler alabileceğiniz bir araç geliştirdik, bu da Udemy fikrinin tohumlarını attı.
– Lütfen önümüzdeki 12 ay içerisinde şirketinizden neler bekleyebileceğimizi bize anlatır mısınız? Önümüzdeki kilometre taşlarınız neler olabilir?
Eren Bali:Bir takım heyecan verici girişim üzerinde çalışıyoruz. Eğitim içeriklerimizi televizyon, telefon, tablet gibi diğer platformlara da taşımak konusunda oldukça heyecanlıyız. Ayrıca bu ay yeni Android uygulamamızı kullanıma açıyoruz, bu sayede milyonlarca öğrenci binlerce çevrimiçi kursa bulundukları her yerden erişim sağlayabilecek. Buna ek olarak, hem kullanıcı hem de içerik tabanımızı genişleterek uluslarası ayak izimize odaklanmaya devam ediyoruz. Udemy’nin internet sitesi şu an 11 dilde yerelleştirildi ve İspanyolca, Portekizce, Fransızca, Almanca, Türkçe, İtalyanca, Rusça, Korece, Japonca ve Çince dillerinde her gün yeni içerikler eklemeye devam ediyoruz.
Ayrıca özel gruplara yönelik içerik eklemeye ve hali hazırda varolan içerik alanlarımızın kapsamını genişletmeye çalışıyoruz. Son olarak, eğitmenlerimizin daha interaktif ve ilgi çekici eğitimler yaratabilmesi için farklı araçlar geliştiriyoruz. İnteraktif kodlama görevleri, daha sağlam değerlendirmeler, yazılı ödevler ve canlı tartışmaların sürdüğü güçlü topluluklar bu sene Udemy’de görmeyi bekleyebileceğiniz projeler.
– Udemy’i dönüştürücü bir güç olarak mı yoksa temelleri oturmuş bir şirket olarak mı değerlendiriyorsunuz? Eğer Udemy hala dönüştürücü bir güçse gelecek birkaç yılda bu özelliğini koruyacağını düşünüyor musunuz?
Eren Bali:Bugün hala sektörü dönüştüren bir gücüz. Kendi içeriğimizi üretmek yerine açık pazaryeri yaklaşımını benimsemek eğitim alanında radikal bir hareket olarak değerlendiriliyor. Udemy’den beri insanlar bu modelin önemini kavramış durumda.
Eğitimin küçük bir azınlığın sorumluluğunda olan değil, tüm dünyadan uzmanların ortak çabası olan bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Benzer olarak eğitim artık sadece okullarla ve sınıflarla sınırlı kalmayacak. Udemy’nin görevi bu trendi korumak için gerekli pazaryerini ve platformu yaratmak.
– Eğitim teknolojileri pazarının gelecek 6-12 ay hatta birkaç yıl içerisinde nasıl bir yol izleyeceğini düşünüyorsunuz?
Eren Bali:Eğitim teknolojileri pazarını önümüzdeki aylarda şekillendirecek üç büyük trend görüyoruz. Mobil öğrenme, büyük veri, kişiselleştirme ve yetenek temelli öğrenme gözden kaçırmamanız gereken trendler. Milyonlarca insan bilgisayar erişimi olmasa bile artık kendi becerilerini kendi istedikleri gibi geliştirmeye özgürlüğüne sahipler. Eğitimin büyük bir kısmının gelecek birkaç yıl içerisinde mobil cihazlara kayacağını düşünüyoruz. Büyük veri; eğitim metotları ve öğrenci davranışlarına dair anlayışımızın geliştirecek bir başka trend. Öğrenme konusundaki matematiksel analizler ise farklı tipteki öğrenciler için öğrenme deneyimini kişiselleştirmemizi sağlıyor. Bir diğer trend ise yetenek temelli, interaktif ve isteğe bağlı öğrenme şekli. Bazı pazarlarda oldukça iyi iş çıkartan bu trendin daha da büyüyeceğini düşünüyoruz.
Kaynak: Yeni İş Fikirleri