TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı komisyon toplantısında yaptığı konuşmada Malatya’nın çözüm bekleyen sorunlarını dile getirdi. Ağbaba, engelli, kronik hasta ve küçük çocuğu olan kamu personellerinin idari izinlerinin kaldırılmasının tekrar değerlendirilmesini, enkaz başında demir ayrıştırılmasına son verilmesini, 31 Temmuz tarihinde sona erecek mücbir sebep halinin en az 1 yıl uzatılmasını ve deprem bölgesinde asgari ücret desteğinin en az bin lira olmasını istedi.
CHP Malatya Milletvekili Ağbaba, Plan Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada depremin ilk günü ilk saatlerinden itibaren Malatya’da olduğunu belirterek Malatya'daki AKP’li siyasetçilerin “Malatya'da bir şey yok, her şey yolunda." Dediklerini, Malatya'daki yıkımın Türkiye'nin gündemine yeterince gelmediğini, Malatya şehir merkezi ve ilçelerinin yerle bir olmuş durumda olduğunu, Malatya’nın en çok yıkımın yaşandığı 4 ilden biri olduğunu kaydetti.
Ağbaba konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
KİRACILAR DIŞARI ATILMIŞ DURUMDA
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki 'Malatya'mızda afetlere dayanıklı ve yatay mimariye uygun 103.0 19 konut yapacağız. Şu anda sahada 14.338 yuvamızın inşaatı sürüyor." dedi. Yani 100 depremzeden 14'ü evlerine kavuşacak. Peki, diğerleri ne yapacak? Bir kışı geçirdiler, şimdi yazın çadırlarda kalıyorlar. Konteyner sahibi olmak büyük bir başarı Malatya'da. Ev sahipleri konteynerlere yerleşirken kiracılar için bu mümkün değil. Kiracılar ciddi problem yaşıyor, bunu tekrar gündeme getirmek istiyorum. Maalesef, kiracılar dışarı atılmış durumda, kiracılara AFAD konteyner vermiyor. Konteynerde yazın sıcağında kışın sonunda yaşamak ciddi sorun. Bakanın verdiği rakamlara bakılınca depremzedelerin en az yüzde 85'i bu kış bulabilirlerse konteynırda geçecek gibi gözüküyor.
ENKAZ KALDIRMA KAĞNI HIZINDA
Malatya'da, maalesef, enkaz kaldırma çalışmaları bekleyen hızla gitmiyor; kağnı hızında enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Şehrin merkezi, ana caddelerdeki enkaz kaldırma çalışmalarının yavaşlığı yaşamı olumsuz etkiliyor. Bu durum hayatın normale dönmesine, esnafların iş yapmasına engel olunuyor. Yakım işlemlerinden sonra enkaz kaldırma çalışmalarının günlerce devam etmesi, vatandaşların çileden çıkarıyor.
ENKAZ BAŞINDA AYRIŞTIRMAYA SON VERİLMELİ
Enkaz kaldırma çalışmaları yerinde dönüşüm yapılarak gerçekleştirilmesi demirin enkaz başında ayrıştırılması asbest tehlikesini de beraberinde getiriyor. Enkaz demirlerinin yerinde ayrıştırılmasına son verilmelidir, bu işlem döküm sahalarında yapılmalıdır. Böylece hem Malatyalı hemşerilerimizin sağlığı tehlikeye atılmamış olur hem de enkaz kaldırma çalışmaları hızlı gider.
ENGELLİ, HASTA, KÜÇÜK ÇOCUĞU OLAN KAMU PERSONELLERİ MAĞDUR EDİLİYOR
Malatya Valiliği geçtiğimiz gün, cuma günü bir genelge yayınlayarak engelli, kronik rahatsızlığı olan kamu personelleriyle ilgili, hamile ve 3 yaş altı çocuğu olan kadın kadın kamu personelinin idari iznini kaldırılarak pazartesi günü göreve başlaması istedi. Maalesef, deprem sonrasında şehir dışına taşınan engelli, hasta personel ile küçük çocuğu olan ve kreş ve ana okuluna yazdıramayan personelin de apar topar iki gün içerisinde göreve çağırılması büyük mağduriyet yaşatıyor. Şehirde kalanların barınma sorunu en üst seviyede gelmişken bu sorunu arttırmanın anlamı nedir? Malatya Valiliğinin bu alınan kararı bir kez daha gözden geçirmesi gerekiyor
MÜCBİR SEBEP EN AZ 1 YIL UZATILMALI
Malatya'nın içinde yer aldığı 11 ilde Hazine ve Maliye Bakanlığınca 6/2/2023 ile 31/7/2023 tarihleri arasında mücbir sebep hâli ilan edilmişti. Malatya gibi depremin büyük yıkıcı etkisi olan kentlerde özellikle küçük esnaf çok ciddi sıkıntılar yaşamakta, depremin yıkıcı etkisi vakit geçtikçe daha çok derinden kendisini göstermektedir. Deprem üzerinden beş ay geçmesine rağmen ticari hayatın normale dönmesini sağlamak için atılan adımlar yetersiz kalmakta, olağanüstü hâllerin yaşadığı dönemlerde işletmelerin desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ekonomiden sosyal yaşama kadar her alanda yeniden yapılanmaya gidilmesi için mücbir sebep hâlinde Bakanlıkça belirlenen altı aylık süre yetersiz kalmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen 31/7/2023 tarihinde sona erecek olarak mücbir sebep hâli en az bir yıl daha uzatılmalıdır.
DEPREM BÖLGESİNDE ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ EN AZ BİN LİRA OLMALI
Yine iş dünyasının bir talebi var. Mücbir sebep süresi sona erdiğinde o döneme ait biriken vergi ödemelerinin sıfır faizle yirmi dört ay taksitlendirilmesini talep ediyorlar. KOSGEB tarafından verilmeye başlanan deprem kredisinden de sadece imalat yapan firmalar faydalanabiliyor. Şartsız, koşulsuz tüm depremzede şirketlerinin bu krediden faydalanmasını talep ediyorlar. Giden personelin geri gelmesini sağlamak için, deprem illerini cazip hâle getirmek için asgari ücretliden SGK işçi ve işveren payının alınmaması. Bu tutarın işveren tarafından direkt olarak işçiye verilmesi sağlanmalıdır. 400 TL olan asgari ücret desteği 500 TL'ye çıkarıldı. Takdir edersiniz ki bu rakam yeterli değil. İş dünyasının büyük kayıplar yaşadığı, Malatya'nın da aralarında bulunduğu deprem bölgelerinde bu desteğin en az bin TL'ye çıkarılması talep edilmektedir.
KALİFİYE ELAMANLARIN BARINMA SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının da mutlaka bilgisi vardır, bizim bölgemiz gibi deprem bölgelerinde yaşanan en önemli sıkıntılardan biri kalifiye eleman bulma zorluğudur. Organize sanayi fabrikaları kadar maalesef işçi problemi yaşanıyor, kalifiye eleman sıkıntısı yaşanıyor barınma olanağı çok kısıtlı olduğu için, başka illere, ilçelere gitmek zorunda. Bu konunun da mutlaka ciddiyetle ele alınması gerekiyor.
Malatya Organize Sanayi Bölgesi -ki diğer organize sanayi bölgeleri de aynıdır- maalesef bu problemi çok yaşıyor, hem barınma sorununda hem kalifiye eleman bulmakta çok zorlanıyor insanlar. Burada iş yapan insanlara destek olmak lazım. Deprem bölgesinde yaşamın tekrar var olabilmesi için, şehirlerin tekrar ayağa kalkabilmesi için mutlaka bu desteğin verilmesi lazım.
ANKARA'NIN KIZILAY'I YA DA İSTANBUL'UN TAKSİM'İ DEDİĞİMİZ YER, YERLE BİR OLMUŞ DURUMDA
Bir başka şey, esnaf meselesi. Biraz önce söylediğim gibi -siz de çok yakından biliyorsunuz Malatya'yı- Malatya'da o İnönü Heykelinin bulunduğu, Kapalıçarşı'nın olduğu alandan başlayarak ta şehrin girişine kadar olan bölge tamamen yerle bir olmuş durumda; Niyazi Mısri'si, Akpınar'ı, Turgut Temelli'si, Tevfik Temelli'si, Fuzuli'si, bizim bildiğimiz bütün o Bakırcı Pazarı'nın olduğu yer, Şire Pazarı'nın olduğu yer yani kent merkezinin göbeği dediğimiz, Ankara'nın Kızılay'ı ya da İstanbul'un Taksim'i dediğimiz yer, yerle bir olmuş durumda. Burada da esnaflar maalesef hâlâ iş yapma bakımından çok büyük sıkıntılar yaşamakta. Hayatın normalleşebilmesi, insanların tekrar ayağa kalkabilmesi için mutlaka esnafa da ciddi desteklerin verilmesi gerekiyor. Bu, bu altı aylık uzatmayla falan olacak gibi gözükmüyor, bizim gibi iller bu sorunu çok daha uzun süre yaşayacak gibi gözüküyor. Bunun da gündeme alınmasını ve bu konuda sizin de desteklerinizi beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Büyük bir tekrar yıkımla karşı karşıyayız.
TARSİM'İN ÜRETİCİLERE VERDİĞİ DESTEK ÇOK SINIRLI
Ayrıca, yine burada gündeme getirmek istiyorum, Malatya sadece Şubat depremini yaşamadı, o doğal afetlerin de birçoğunu yaşamış olduk don afeti, dolu afeti, yağmur afetiyle beraber bizim kayısımızda ve diğer tarım ürünlerinde önemli zararlarımız var. Bu konuda da defalarca söylememize rağmen maalesef TARSİM dışında -TARSİM'in de verdiği destek çok sınırlı, bir destek alabilmiş değiliz- Malatya'nın o dünyanın en ünlü kayısısının tekrar var olabilmesi için bu konuda da Hükûmetin, sizlerin destek olması gerekiyor.