Deprem olur, Afet olur ama bir şehrin adalet dağıtacak adliyesi bu kadar mı darmadağın edilir…
Şehrin nerede ise 25-30 kilometre dışında…
Ankara yolunda…
Akçadağ-Doğanşehir istikametinde…
6 Ayrı bina da, 6 ayrı yerde…
Ve konteynırlarda çalışan birimler.
Savcılar, Hakimler, Adiye çalışanları, Avukatlar, Tanıklar, şüpheliler, davacılar sabah düşüyorlar yollara…
Şehirlerarası karayolu… 100 km. süratle giden araçlar…
Otopark desen otopark yok. Araçları koyacak yer bulan kendini şanslı görüyor.
Ve de önemlisi can güvenliği…
Adliyeye gider ve gelirken hiç kimsenin bir garantisi yok.
Her an her şey olabilir.
Malatya Barosu Avukatları ses yükselttiler, dert yandılar çözüm istediler, acil yeni yer bulunmasını istediler:
-Biz depremzede avukatlar, sadece avukatı müvekkiliyle özdeşleştirenlerin tehdidi altında değiliz. Duruşmalara girmek için günlük ortalama 50 km mesafe kat ettiğimiz adalet yollarında acaba bir gün bir meslektaşımıza bir şey olacak mi onun endişesindeyiz.
-Depremle zirveye ulaşan ekonomik sorunlarımızın kaç meslektaşımızı işinden, hayatından koparacağının endişesi ve tehdidi altındayız.
-Hak arayışının temel aktörü biz avukatların yaşamış olduğu barınma, mesleği ifa ettiğimiz fiziki şartların yetersizliği sadece bizleri değil yüz binlerce vatandaşı etkilemekte, hak arayışını sekteye uğratmaktadır.
-Bilindiği üzere 6 Şubat depreminde adliyemiz yıkılmıştır. Deprem sonrası avukatların, yargı mensuplarının, adliye personellerinin ve en önemlisi vatandaşların hali hiç düşünülmeden adliye binalarına ilişkin özensiz kararlar alınmıştır.
-Bu kararlar alınırken kamu menfaati gözetilmeden adalete erişim hakkı fiili olarak kısıtlanmış, adil yargılanma hakkına ve adalet arayışına fiilen ket vurulmuştur.
-Adliye binalarının bulunduğu yerler büyük araçların geçtiği, trafik akışının yoğun olduğu, şehirlerarası ulaşım yollarının hemen bitişiğindedir. Yol üzerinde bulunan inşaat şantiyeleri ve fabrikaların araç yoğunluğu da eklenince adliyeye varmak biz avukatlar için can pazarına dönüşmektedir.
-Bu durum ileride meydana gelecek olan olası bir trafik kazasının habercisi değildir de nedir?
-Bekleyip bir canın gitmesi halinde mi önlemler alınacaktır?
-Söz konusu noktalara acilen üst geçit, ışık ve kavşak düzenlemeleri yapılarak, gerekli önemler ivedilikle alınmalıdır!
-Deprem neticesinde adliye binası yıkılan Malatya’mızın en çok da bugünlerde adalete ihtiyacı vardır. Adliye binasının inşa süresi gözetilerek alternatif çözüm yolları ivedi olarak ele alınmalı, merkezde kullanılmayan, verilen hizmete büyük gelen binaların adliyeye tahsisi sağlanmalıdır.
Oysa Malatya Adliye Binasının yapılacağı Askeri Hastane binası sapasağlamdı, üstelik güçlendirilmişti.
Adliye binası ihale dilecek diyerek binayı kaşla göz arasında yıkım ekiplerine teslim ettiler, yıktıktan sonra da, birde üzerine Adalet Bakanıyla gidip siyasetçilerimiz poz verdiler…
Yeni Adliye binası yapılacak diye de müjdelediler…
6 Şubat’ta deprem Adliye binasını vurdu. Çünkü su kaynağının üzerine inşa edilmişti. Zemin sorunluydu. Maliye binası fore kazıklarla ayakta kalmıştı, ama Adliye binasının altında fore kazıklar yoktu, deprem ağır hasar verdi ve yıkıldı.
Malatya adliyesiz kaldı, Askeri Hastane binasını da hiç yoktan yıkmışlardı. Ankara yolundaki Eski Otel olan yer bile Adliye binası olmuştu.
Yeni Adliye binasının ihale edilmesi inşaatın bitirilmesi en az 3 yıl en fazla 5 yıl sürecek gibi görünüyor.
Bu nedenle de Adliye teşkilatının acil olarak mevcut binalara acil ihtiyacı var.
Mesela Yeşilyurt Belediyesinin yeni yaptırdığı bina hızla onarılarak Malatya Adliye binası emrine verilmeli, diğer birimlerde bu binada toplanmalıdır.
Yeşilyurt Belediyesi çalışmalarına çalıştığı binalarda adliye binası yapılana kadar da çalışabilir.
Malatya’da yargı çilesi de sona erer.
Yeşilyurt Belediye Binası Adliye için en uygun yerdir.
Mazeretlere sığınmadan bu bina ivedilikle Adliye binası olarak düzenlenmelidir.
Nokta…
Haber, 03 Ekim 2023 13:37
Yorumlar (0)