Özdemir: İş Sağlığı ve Güvenliği Bir Yaşam Tarzı Olmalı!

Delme, patlatma, kaya mekaniği ve iş güvenliği konularında çalışmalar yapan Özdemir, iş sağlığı ve güvenliğinin sadece bir iş disiplini değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline getirilmesi gerektiğinin altını çizerek “İş sağlığı ve güvenliği eğitimi tıpkı ilk yardım gibi hayat kurtarıcıdır. Bu bilincin sadece iş yerlerinde değil, aileden başlayarak tüm toplumda yerleşmesi gerekir.” dedi.

İş sağlığı ve güvenliğinin amacına da değinen Özdemir, bu alandaki temel amacı şu sözlerle açıkladı: “Çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal bütünlüğünü korumayı hedefleyen iş sağlığı ve güvenliği, mühendislik, hukuk ve tıp gibi pek çok disiplinin bir arada çalıştığı bir alandır. Çalışanları iş yerinde oluşabilecek risklere karşı korumak, bu alanın temelini oluşturur.”

İş yerlerinde karşılaşılan risklerin fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik ve psiko-sosyal olarak sınıflandırıldığını belirten Özdemir, iş kazalarının büyük çoğunluğunun fiziksel risklerden kaynaklandığını vurguladı. Özdemir ayrıca, özellikle ergonomik sorunlar ve mobbing gibi psiko-sosyal risklerin daha az fark edildiğine dikkat çekti.

İş Kazalarında İnşaat Sektörü İlk Sırada!

Özdemir, iş yerlerinde risk değerlendirme sürecinin ilk adımının faaliyet alanının belirlenmesi olduğunu vurgulayarak, tehlikelerin tespiti ve risklerin analiz edilmesiyle önlemlerin planlandığını ifade etti. Türkiye’de iş kazalarının en fazla inşaat sektöründe görüldüğüne dikkat çeken Özdemir, inşaat sektörünü tarım sektörünün izlediğini söyledi. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası inşaat sektöründe niteliksiz iş gücünün artmasının kazaları tetiklediğini ifade eden Özdemir “Kalifiye olmayan işçilerin sektörde yer alması riskleri artırıyor. İş güvenliği kültürünün yaygınlaşması zorunludur.” dedi.

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanunların kapsamlı ve etkili olduğunu ancak uygulamada sorunlar yaşandığını belirten Özdemir, işleyişteki sorunlara çözüm olarak bağımsız denetim sistemi önerisinde bulundu. 

“İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının işveren tarafından seçilmesi yerine bağımsız bir havuz sistemi oluşturulmalı ve yapı denetim sistemi gibi işler hale getirilmelidir.” diyen Özdemir, gelişen teknolojinin iş güvenliği üzerindeki olumlu etkilerini ise şu şekilde değerlendirdi: “Teknolojik gelişmelerle insan gücüne duyulan ihtiyaç azaldıkça kazalar ve meslek hastalıkları da azalmaktadır. Ancak bu durum, iş istihdamında yeni sorunları beraberinde getirebilir. Teknolojiyi doğru bir şekilde entegre ederek kazaların önüne geçmek mümkündür.”

Kontrollü Yıkımlarda Büyük Başarı

6 Şubat 2023 depremlerinden sonra alınan önlemleri değerlendiren Özdemir, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının bu süreçte daha etkin rol alması gerektiğini şu şekilde ifade etti: “AFAD genelde müdahale ve iyileştirme aşamalarına odaklanıyor. Ancak biz, zarar azaltma ve hazırlık aşamalarında daha etkili olunması gerektiğini düşünüyoruz. Olası tehlikelere karşı risk analizlerinin önceden yapılması şarttır.”

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Malatya’da 9 binayı aynı anda ve kontrollü bir şekilde yıktıklarını belirten Özdemir “Binaları kontrolsüzce yıkmadık; canlıların zarar görmemesi için tüm önlemleri aldık. Trafik düzenlemeleri yapıldı, yıkım zamanı özenle seçildi. Bu süreç, iş sağlığı ve güvenliğinin temel ilkelerine uygun bir şekilde yürütüldü.” dedi.

Haber: Zeynep Baran

Eğitim, 11 Ocak 2025 14:55