'Depremin Sosyolojisi ve Sosyal Psikolojisi'’ Konuşuldu
Haber, 24 Temmuz 2023 14:47İnönü Üniversitesinde deprem sonrası personel ve ailelerine yönelik olarak gerçekleştirilen Psikososyal Destek Hizmeti etkinliklerine altıncısıyla devam edildi.
Bu hafta gerçekleştirilen etkinlikte “Depremin Sosyolojisi ve Sosyal Psikolojisi” ele alındı.
Çevrim içi düzenlenen etkinliğe; İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vehbi Bayhan katıldı.
İnönü Üniversitesi Psikososyal Destek Hizmetleri Ekibi tarafından altıncısı gerçekleştirilen etkinliğin moderatörlüğünü ise İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Yüksel Çırak yaptı.
Etkinlik öncesi Dr. Öğr. Üyesi Yüksel Çırak tarafından dinleyicilere Prof. Dr. Vehbi Bayhan’ın özgeçmişi hakkında bilgi verildi.
Özgeçmişinin okunmasının ardından konuşan Prof. Dr. Vehbi Bayhan duygular sosyolojisi, kent ve mekân sosyolojisi, sosyal psikoloji, afet sosyolojisi konularını içeren bir sunum yaptı.
Depremin etkilerini sosyolojik açıdan ele alan Vehbi Bayhan, sunumunda şu bilgileri verdi:
“Deprem tabi ki salt jeolojik bir yeryüzü hareketi değil, sadece fayların kırılması değil aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik etkileri çok fazla olan travmatik bir gerçekliktir. Doğa bir bütündür, coğrafi yapıyla sosyolojik yapı karşılıklı ilişkisellik içerisinde ontolojik olarak var olmuşlardır. Deprem yarattığı güvensizlik, normsuzluk, anlamsızlık çerçevesinde anomi (kuralsızlık, kriz) ve yabancılaşmaya neden olmaktadır. İç ve dış göçler meydana gelmektedir. Suç oranlarındaki artışa, ailelerin parçalanmasına ekonomik krizlere yol açıyor. dezavantajlı grupların hayatta tutunmasında sorunlar oluşmaktadır.”
Depremde en çok aile kurumunun etkilendiğini söyleyen Bayhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Toplumun en küçük temel kurumu olan aile, depremden birincil derecede etkilenmiştir. Ailedeki can kayıpları ve depremden dolayı farklı şehirlere göç eden aile bireyleri bağlamında “parçalanmış aile” oranları artmıştır. Ailede özellikle çocuklar, yaşlılar ve engelliler depremden olumsuz etkilenir. Deprem karşısında psikolojik tepkilerde bireyler ya kaçarlar ya savaşırlar ya da donar kalırlar. Çocuklarda çoğunlukla donma, yani hiçbir tepki vermeden susma görülür. Travmanın şiddeti ile hiç konuşmazlar, donar kalırlar. Deprem travması sonrası yas tutmak doğaldır ve gereklidir. Ağlamak ayıp değildir. Travma sonrası stres bozukluğundan kurtulmanın en önemli unsuru aile dayanışmasıdır. Bir arada bulunan aile bireyleri sevgi, güven ve dayanışma ile hayata tutunurlar.”
6 Şubat depremleriyle ilgili akademik bir çalışma da sürdüren Bayhan, sunumunda bu çalışmadan dinleyicilere yer yer örnekler aktardı.
Son olarak kentleşme ve modernleşme tarzının yeniden düşünülmesinin gerekliliğinin altını çizen Bayhan, dikey ve güvensiz yapılar yerine yatay mimari ile hayat alanlarının oluşturulmasını tavsiye etti.
Haber, 24 Temmuz 2023 14:47
Yorumlar (0)