Ali Ekber Pekşen
EĞİTİM YÖNETİMİ ve BAŞARIDA ÖĞRETMEN ROLÜ
27 Nisan 2024 14:31Eğitim yönetimi; eğitim-öğretim faaliyetlerine ilişkin tüm süreci kapsayan fonksiyonel bir iştir. Yani sürece etkisi olabilecek tüm unsurların dikkate alınarak; planlama işiyle başlayıp, uygulama aşamasında koordinasyonu sağlayan, öğrenme organizasyonları sırasında ekiple çalışmayı önceleyen, değerlendirme aşamasında, öğrenci başarısı olarak adlandırılan kaliteyi kontrol eden dinamik bir mekanizmadan söz ediyoruz.
Bu mekanizma; bir eğitim örgütü olarak da tanımlanabilen okulu, faydalı ve etkili işletmek, geliştirmek, yaşayan bir organizma haline getirmekle yükümlüdür. Bu işlerin organizasyonu insan unsuruyla yapılmaktadır ve buradaki başrol oyuncusu, eğitim yöneticisidir. Eğitim yöneticisinin organizasyonuyla yürütülen işlerin başarısı, okulun-kurumun ya da örgütün başarısı olarak ortaya çıkar. Bu aynı zamanda, eğitim kurumu olan okulun entelektüel başarısına katkı sağlar.
Eğitim yönetimi diye adlandırılan ve süreçler zinciri olarak karşımıza çıkan faaliyet; yalnızca okulu yönetmek olarak düşünülmemeli. Eğitim öğretim faaliyetlerinin tüm süreçlerinden sorumlu olan yönetimin işi; yalnızca okul duvarlarıyla sınırlanmış alana dair bir faaliyet değildir. Formal ve İnformal olarak öğrencileri doğrudan ya da dolaylı etkileyen tüm bireyleri, diğer ilişkileri ve çevresel faktörleri de dikkate alan bir süreçtir.
Okul yönetimi bir bütündür. Bu nedenle yönetim, diğer paydaşlarla koordineli çalışmalıdır. Koordinasyonun temeli işbölümünden geçer. Koordine olarak yürütülen eğitim öğretim uygulamalarının amacı, eğitim faaliyetlerinin kalitesi olarak adlandırılan öğrenci başarısında en üst düzeyi yakalamaktır.
Eğitim-öğretim çalışmaları; hizmet sektörü olarak bilinen ve tüm faaliyetleri doğrudan insanla ilgili olan bir süreçler zincirdir. Bu sürecin en önemli halkalarından biri, kuşkusuz öğretmendir. Gelişmiş dünya olarak adlandırılan ve eğitim sistemleri tüm dünyaya örnek gösterilen ülkelerde; eğitim öğretim işini yöneten yetkililer ve bu alanda çalışmalar yürüten akademik çevrelerin hemen tamamına yakını, eğitimde başarıyı sağlayan en önemli unsurun, öğretmenin niteliği olduğunda hemfikirdirler.
Öğretmenlik; mesleki formasyonun yanı sıra, genel kültürü ve öğrenmeye açık olmayı gerekli kılan bir disiplindir. Eğitim-öğretim sürecinin ayrılmaz ve en önemli unsurlarından olan öğretmen; öğrenme organizasyonu olarak adlandırılan eğitim öğretim faaliyetlerinin uygulama aşamasındaki dinamosu, öğrenen organizasyonun bir parçası olmak durumundadır. Bu yanıyla da, entelektüel gelişmişliği en üst düzeyde olmalıdır.
Burada asıl sorun, sınıfta öğrenciyle yüz yüze eğitim öğretim işini yürüten öğretmenin motivasyonunu üst düzeyde tutmaktır. Çok yönlü etkileyenleri olan bu süreç; kurum kültürü olarak adlandırılan ilişkilerde birlikteliği, işbölümüne dayalı yetkilendirilmeyi, yetkilere uygun sorumluluklar üstlenmeyi, sorumluluk üstlenenlerin yapılacakları zamanında ve gereği gibi yapmalarıyla istenen hedefe ulaşır.
Öğretmenlik, doğası gereği muhafazakârlığı (ailelerin en kıymetli varlıkları olan evlatlarının eğitiminden sorumlu olmaları ve önceliğin o çocukların sağlığının korunması olduğu gerçeği ve en donanımlı şekilde yetişmelerinin sorumluluğunu üstlenmiş olmaları…… gibi nedenlerle) bünyesinde barındırır. Öğrenci yaşı küçüldükçe, öğretmen muhafazakârlığı da o düzeyde artar. Küçük çocukların eğitimiyle sorumlu olanlarda, koruma ve kollama duygusu baskın olabilir. Bunun anlaşılır tarafı da vardır. Tüm dünyada muhafazakâr meslek grubundan sayılan öğretmenleri koordine etmenin kendine özgü zorlukları da vardır. Çünkü bu insanlar aynı zamanda duygularının baskısı altındadır.
Bu baskının en somut göstergesi, etkinlikler sonrası ortaya çıkan durumun; veliler açısından memnuniyet, eğitimciler-eğitim yöneticileri açısından öğrenci başarısı olarak değerlendirilmesidir. Burada yönetimin sorumluluğu; bu başarıyı sağlamanın birinci ve vazgeçilmez ayağı, öğretmenin; bu baskıdan en az etkilenecek ve işini en iyi şekilde yapacak biçimde koordinasyonunu sağlamak olmalıdır. Yönetimin bütünlüğünden kasıt; okul yönetimince, yetki karmaşasına yol açmadan işlerin en iyi biçimde yürütülmesini sağlayacak tanımların yapılması ve dayanışma içinde faaliyetlerin koordine edilmesidir.
Eğitimde amaç; bireyin tüm yönleriyle en üst düzeyde gelişmesi, kendini gerçekleştirmesi, yeni yeni kazanımlar elde etmesi, eleştirel bakış açısı kazanmasıdır. Eleştirel bakış açısının kazanılması, geliştirilmesi, kalıcılığının sağlanmasında en önemli faktör; okul ve okul eğitimleri sırasında, öğretmenin koordinasyonuyla yapılan faaliyetlerdir.
Eğitim yöneticisi; okulun tüm faaliyetleriyle ilgili iş ve işleyişten sorumludur. Bu sorumluluğun gereği; okulun eğitim hedeflerine ulaşması, çevrenin ve toplumun beklentilerinin karşılanması amacıyla yürütülen eğitim öğretim işlerini yönetir. Okulun; fiziksel ve sosyal imkânlarının en üst düzeye ulaşması, kurumsal işleyişine esas kalıcı değerlerin oluşması, kurumsal kültürün kalıcılaşması, beklenen başarısının en üst düzeye çıkarılması ve çekim merkezi haline getirilmesi için gerekli organizasyonu yapar.
Ana hatlarıyla anlatmaya çalıştığımız bu durum; yönetimde profesyonelliği gerekli kılmaktadır. Okul bir bütündür. Eğitim-öğretim ve yönetim işleri birbirini destekleyen ilişkiler zinciri şeklinde organize edilmelidir. Okulların eğitim-öğretim açısından dışa dönük yüzü okul yönetimidir. Velilerin; çocuklarının okulunda yapılanları ya da yapılacakları, yani eğitim öğretim faaliyetlerinin neler olduğunu bilmeleri doğal haklarıdır. Kayıt görüşmesi ya da bilgi almak amacıyla okula gelen velilere bu etkinlikleri anlatmak okulun/okul yönetiminin görevidir.
Eğitim öğretim faaliyeti olarak yapılacakları eğitimci diliyle anlatmak daha inandırıcı olacaktır. Zira, eğitim öğretim işi, öğretmen aracılığıyla yapılan bir faaliyetler zinciridir ve konunun kendine özgü hassasiyetleri vardır. Sınıf içi eğitim öğretim faaliyetlerini bilen bir eğitim yöneticisinin velileri bilgilendirme sırasında söyledikleriyle, öğretmenlik uygulamalarında birliktelik, güven unsurunun ortaya çıkması ve kurum kültürünün gelişmesine yardımcı olacak, kalıcı değerler yaratacaktır.
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
BURUK SEVİNÇ (Mehmet Emin Turgut)
02 Kasım 2024 14:31
TOTALİTARİZM ÇIKMAZ SOKAKTIR
14 Ekim 2024 14:31
TOTALİTARİZM ÇIKMAZ SOKAKTIR
07 Ekim 2024 14:31
BABAMIN ÖLDÜĞÜ YAŞTAYIM
19 Eylul 2024 14:31
TOTALİTARİZMİN NORMALİNDEN KUTULMALIYIZ
09 Eylul 2024 14:31
İNSAN, MERAK ve ÖĞRENME
29 Temmuz 2024 14:31
POPÜLİST YÖNETİM – VASATLAR CENNETİ
25 Haziran 2024 14:31
KIRMIZI PERÇEMLİ
19 Haziran 2024 14:31
EĞİTİM SİSTEMİNİN HAZİRAN SENDROMU
30 Mayıs 2024 14:31
DEVLETİN EĞİTİM FELSEFESİ ve YATILI OKULLAR
29 Nisan 2024 14:31
EĞİTİM SİSTEMİNDEN BEKLENTİLER
15 Nisan 2024 14:31
MÜESSES NİZAMIN KORUYUCUSU EĞİTİM SİSTEMİ
23 Mart 2024 14:31
EĞİTİM SİSTEMİNİN TARİHİ AÇMAZLARI ve MÜFREDATLAR
20 Mart 2024 14:31
EĞİTİM SİSTEMİNİN TARİHİ AÇMAZLARI ve MÜFREDATLAR
08 Mart 2024 14:31
KADIN HAKLARI
03 Mart 2024 14:31
ALIŞKANLIK, UNUTMA, HATIRLAMA
12 Şubat 2024 14:31
TÜRKİYE ZOR GÜNLER YAŞAMAKTA
01 Şubat 2024 14:31
POPÜLİZM ve OTORİTER YÖNETİMLER
08 Ocak 2024 14:31
EĞİTİM SİSTEMİ SORUNSALI
25 Aralık 2023 14:31
EĞİTİM AYKIRI RENKLERİ GÖREBİLMEKTİR
04 Aralık 2023 14:31
EĞİTİM AYKIRI İNSANLAR YETİŞTİRMELİ
09 Kasım 2023 14:31
OKULLAR ve NİTELİKLİ EĞİTİM
12 Eylul 2023 14:31
BİR ÖLÜM VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
25 Temmuz 2023 14:31
HERKESLEŞME
03 Temmuz 2023 14:31
RUHUMA DOKUNAN FİLMLER
02 Haziran 2023 14:31
SIRADANLAŞMA
02 Haziran 2023 14:31
BİREYİN EĞİTİMİ VE 'KENDİSİ' OLMASI
27 Şubat 2023 14:31