Ali Ekber Pekşen

KIRMIZI PERÇEMLİ

19 Haziran 2024 18:52

12 Eylül darbe yıllarını en sıcak şekilde yaşayan, siyasi davalarda sorumluluk üstlenen, başta Mamak olmak üzere Türkiye’nin hemen her coğrafyasındaki siyasi davalara ulaşmaya çalışan; mücadele arkadaşımız, öğretmenimiz, Avukatımız Hasan Ürel’in üçüncü kitabı.

12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin en sıcak yaşanmışlıklarının anlatıldığı, “unuturum ne olur ne olmaz” düşüncesiyle kaleme aldığını söylediği “Mahkûm Olduk Netekim-Bir Avukatın 12 Eylül Anıları” kitabıyla ilk defa okuyucularıyla buluştu.

İkinci kitabı, “Tavşan Salih’in Otobüsü” kendisinde saklı kalmasını, hafızanın derinliklerinde kaybolmasını istemediği ve de okuyanların belleğinde iz bıraksın istediği memleket hikâyelerinden oluşmakta.

Hasan Ürel, üçüncü kitabı “Kırmızı Pelerinli” ile Türkiye’nin farklı coğrafyalarındaki yaşanmışlıkları konu edinen hikâyelerle buluşturdu bizleri. “Sabahat Hanım” ın öğretmenliğe başlama serüveni, gönül hikâyeleri, mesleki tecrübelerine dair içinden geçtiği süreç, adeta ülkenin öğretmenlerinin tamamına yakınının yaşantısının özetini anlatmakta. Tarihe mal olmuş yaşanmışlıklar ve yaşadığı coğrafyanın kadim kültürleri konusundaki bilgisizliğini ikrarı ise, ülkemizin öğretmen yetiştirme eğitiminin içler acısı durumunun somutlaşmış örneği gibi.

“Kürtoğlu Ahmet” hikâyesinde, Karadeniz’in tabiat şartlarının zorluğuyla ve de yoksullukla mücadele eden insanlarının yaşantıları anlatılmakta. Bu hikâyenin belki de daha anlamlı yanı, geleneklerle belirlenen ve bireye özel alanı sınırlayan ilişkiler ağının, insanı içine ittiği ve yer yer çıkmaza sürüklediği, çaresizlikle karşı karşıya bıraktığı sosyal baskıların tartışmasız kabulü olarak gerçekleşen hayatlar. Baskılarla başa çıkabilen azimli insanların hayata bağlılıklarını tutkuyla sürdürmeleri, bu tutkuyla hayata sarılan insanların umut aşılayan kararlılıklarıyla ulaşılan menzilde elde edilen başarı ve getirdiği mutluluklar.

Her hikâye, yaşanmışlıkların imbiğinden süzülmüştür, geçtiği coğrafyanın tabiatına ve insanına dair tüm yaşanmışlıkların özetidir. Hayatın zorluklarına rağmen, ailelerin çocuklarının eğitimi konusundaki ısrarları, insanımızın geleceği eğitimde aramasının ifadesidir. Mutluluğu; geleneksel ve yöresel olanda arama yerine, bilimsel olanı, evrensel olanı tercih etmesidir.

Bu hikâye bana, Bahman Gobadi’nin yönettiği İranlı bir Kürt ailesinin fertlerinin, babalarının ölümünden sonra zor şartlar altındaki hayat hikâyelerini konu edinen Sarhoş Atlar Zamanı filmini hatırlattı. Bu filmi izlediğimde, Orta Doğu coğrafyasının hangi mıntıkasında olursa olsun, aynı yaşantı sarmalar insanı demiştim. Kürtoğlu Ahmet’i okuyunca da, Doğu Anadolu’nun ücra bir köyünde tarım ve hayvancılıkla hayatını kazanmaya, daha doğrusu hayata tutunmaya çalışan aile hayatımı, çocukluk hikâyemi buldum.

“Gecekondu” hikâyesi, köylerden şehirlere akın akın taşınan insanların serüvenini konu edinmiş. Türkiye’nin her hangi bir büyük kentine köyden göçen insanların yaşamaya adeta mecbur edildikleri hazin hikâye anlatılmakta. Bu hikâyede, kentleşme sürecini ıskalama nedenlerimiz, depremler ya da başkaca bir doğal afet karşısındaki çaresizliklerimiz gözler önüne serilmekte. Hayatın her alanının koruyanı, kollayanı, gözeteni, muktediri devletimizin, ithal ikameci mantıkla sanayileşme serüvenine çıkışındaki plansızlığı, kentleşme konusundaki duyarsızlığı, ucuz iş gücü teminini önceleyen işbirlikçi büyük sermayeyle kol kola yürüme konusundaki fütursuzluğu ve bütün bunlardan öte insan hayatını hiçe sayan anlayışı gözler önüne serilmekte.

Kitaptaki hemen her hikâyede, Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yaşanan hayatların, benzerlikleri anlatılmış gibi. Her hikâye, insanının kendisinden bir şeyler bulduğu yaşanmışlıklar barındırmakta. Hikâyelerle anlatılanlar, insana dair yaşanmışlıklardır.

Hasan Ürel, öğretmenlik mesleğine TÖB DER’li olarak başladı ve demokrasi mücadelesinin içinde oldu. Hukuk Fakültesi’ni okuyarak avukatlık mesleğiyle sürdürdüğü yaşantısında, baro yönetimlerinde yer aldı. Eşit yurttaşlık temelli hayatların bu coğrafyada da egemen olması ve adaletin tecellisi için mücadele etti. Önceliği her zaman insan, her zaman hukukun egemenliği oldu. Hikâyeleri de bu duyarlılığın izlerini taşır.

12 Haziran 2024

Ali Ekber PEKŞEN

Bodrum

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

BURUK SEVİNÇ (Mehmet Emin Turgut)
02 Kasım 2024 18:52

TOTALİTARİZM ÇIKMAZ SOKAKTIR
14 Ekim 2024 18:52

TOTALİTARİZM ÇIKMAZ SOKAKTIR
07 Ekim 2024 18:52

BABAMIN ÖLDÜĞÜ YAŞTAYIM
19 Eylul 2024 18:52

TOTALİTARİZMİN NORMALİNDEN KUTULMALIYIZ
09 Eylul 2024 18:52

İNSAN, MERAK ve ÖĞRENME
29 Temmuz 2024 18:52

POPÜLİST YÖNETİM – VASATLAR CENNETİ
25 Haziran 2024 18:52

EĞİTİM SİSTEMİNİN HAZİRAN SENDROMU
30 Mayıs 2024 18:52

DEVLETİN EĞİTİM FELSEFESİ ve YATILI OKULLAR
29 Nisan 2024 18:52

EĞİTİM YÖNETİMİ ve BAŞARIDA ÖĞRETMEN ROLÜ
27 Nisan 2024 18:52

EĞİTİM SİSTEMİNDEN BEKLENTİLER
15 Nisan 2024 18:52

MÜESSES NİZAMIN KORUYUCUSU EĞİTİM SİSTEMİ
23 Mart 2024 18:52

EĞİTİM SİSTEMİNİN TARİHİ AÇMAZLARI ve MÜFREDATLAR
20 Mart 2024 18:52

EĞİTİM SİSTEMİNİN TARİHİ AÇMAZLARI ve MÜFREDATLAR
08 Mart 2024 18:52

KADIN HAKLARI
03 Mart 2024 18:52

ALIŞKANLIK, UNUTMA, HATIRLAMA
12 Şubat 2024 18:52

TÜRKİYE ZOR GÜNLER YAŞAMAKTA
01 Şubat 2024 18:52

POPÜLİZM ve OTORİTER YÖNETİMLER
08 Ocak 2024 18:52

EĞİTİM SİSTEMİ SORUNSALI
25 Aralık 2023 18:52

EĞİTİM AYKIRI RENKLERİ GÖREBİLMEKTİR
04 Aralık 2023 18:52

EĞİTİM AYKIRI İNSANLAR YETİŞTİRMELİ
09 Kasım 2023 18:52

OKULLAR ve NİTELİKLİ EĞİTİM
12 Eylul 2023 18:52

BİR ÖLÜM VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
25 Temmuz 2023 18:52

HERKESLEŞME
03 Temmuz 2023 18:52

RUHUMA DOKUNAN FİLMLER
02 Haziran 2023 18:52

SIRADANLAŞMA
02 Haziran 2023 18:52

BİREYİN EĞİTİMİ VE 'KENDİSİ' OLMASI
27 Şubat 2023 18:52

Tüm Yazılar