Atilla Kantarcı
[email protected]

MALATYA’DA KIŞ HAZIRLIKLARI

21 Eylul 2024 14:31

Temizliğin Arap sabunuyla yapıldığı, çamaşırların çivitle beyazlatıldığı, beyazlatıcı ve yumuşatıcı nedir bilmediğimiz, bulaşık makinesi tuzu diye bir şeyi duymadığımız, “garcı geldi garcı, gar ha gar” diye kar satan satıcıdan ekmek verip kar aldığımız, diş diş olmuş karın üzerine mis gibi pekmez döküp mutlulukla yediğimiz günlerde, şehrimizde kış hazırlıkları yazın ortalarında başlardı. Bu dönem her evde hummalı bir çalışma başlar, konu komşu birbirine yardım ederek bu hazırlıkları bitirirlerdi.

Havanın durumuna göre insanların öncelik sırası değişirdi. Önce “pendir” (peynir) basılırdı. Pendir, koyun ve inek peyniri olarak iki çeşitti. Koyun pendiri, yağlı olduğu için daha çok tercih edilirdi. Şimdilerde inek pendiri koyun pendir’ine tercih edilir oldu.

Daha sonra, “tamates eşgisi” denilen domates salçası yapılır, sonra sıra (isot) “biber eşgisi” yani biber salçası yapmaya gelirdi. Yerli domatesten yapılan domates salçası tercih edilirdi. Yapılan eşgiler teştlere konur damlarda güneşlenmeye bırakılırdı. Suyu çekilen eşgiler, cam kavanozlara konulur, sonra sıra “erik eşgisi” yapmaya gelirdi. Sararmış erikler önce kaynatılıp, sonra temiz bez torbalara konup, yüksekçe bir yere asılır ve süzülmesi beklenirdi. Süzülen sıvı da teştlere konup güneşte suyunun çekilmesi beklenirdi.

Malatya’nın kızgın güneşi altında, güneşin tüm faydalı vitaminlerini alan eşgilerin tadına doyum olmazdı.

Güneş’in etkisi kaybolmadan sıra sebze ve meyve kurutmaya gelirdi. Patlıcan, biber( isot), salatalık, kabak içleri oyularak bir ipe dizilir ve güneş gören bir yere asılırdı. Bunlara “küllah” denirdi. Elma, armut, gibi meyveler de güneşe serilerek kurutulur, bunlara da “gağh” (kak) denirdi. Ayrıca günkurusu kayısı ve kara üzüm de kurutularak yenen meyvelerdir.

Güneş etkisini kaybetmeden yapılan işlerden biri de reçel yapımıydı. Başta gül reçeli olmak üzere, kayısı, vişne, kızılcık, ayva vs reçelleri yapılırdı. Reçeller de yapılıp sağlıklı cam kavanozlara konulduktan sonra, yine güneşte kurutulması gereken sucuk yapımına gelirdi sıra. Sucuğun iç harcı damak tadına göre hazırlanır ve genel olarak bez torbalara konarak kurutulurdu. Bazı evler de şimdiki gibi bağırsak kullanarak sucuk yaparlardı. Sucuklar kururken kargalara dikkat etmek gerekirdi.

Daha sonra, güneşe ihtiyaç duyan tarhana yapımına sıra gelirdi. Bizim tarhana diğer yörelerin tarhanasından farklı şekilde yapılırdı. “Gendime” ile yoğurdun, maya ile birlikteliğinden ortaya çıkan muhteşem bir tattır, bizim tarhana.

Turşu kurulması, “samut, tevek” basılması tarhanadan sonra olurdu. Yine “anuğh” ( nane) kurutulması bu günlerde yapılırdı.

Kış için tere yağı alınıp eritilir, “kef” yapılır, tuzu çıkmış, sade yağ küplere basılırdı. Şimdilerde nostaljik bir eşya haline gelen küp, pendir, yağ, turşu vs saklamak için kullanılan en önemli gereçlerden biriydi. O dönem insan sağlığına verdiği zarar tartışılmaz olan kimyasal plastik bidonlar henüz piyasaya arzı endam etmemişlerdi. Maalesef şimdi küp kullanan daha doğrusu küp yapan insan sayısı yok denecek kadar azaldı.

Güz gelmeden “degirmana gağhmağh” gerekirdi. Evlerde büyük kazanlarda kaynatılan bulgurun küçük bir kısmı “hedik” yapılarak cevizle yenir, diğer kısmı da o yıllar her mahallede bulunan değirmenlerden, gün ve sıra yani “ nöbet” alınarak götürülüp orada bulgur haline getirilirdi, bu işleme değirmene kalkmak denirdi.

“Gavurma” yapmak için ya canlı hayvan alınıp kestirilir ya da gövde ile et alınıp kavrulurdu. Kavurma yapıldıktan sonra küplere basılırdı. Kavurma yapılırken en sevdiğim şey, pişmeye yakın kazanın içine atılan ekmeklerdi. O yağlı ekmekleri kavurmayla yemek en büyük zevkimizdi.

Kuyruk yağının eritilmesiyle elde edilen “gakırdağh” bilik yapımında kullanılan en önemli malzemeydi.

Komşuların toplanarak imece usulüyle yaptıkları işlerin başında “şare” ( şehriye) dökmek gelirdi. Kadınlar hem sohbet eder, hem de makineleşmiş elleriyle küçücük şehriyeleri dökerlerdi. Çorbalık hamur kesimi de beraber yapılan işlemlerdendi.

İmece ile yapılan bir diğer şey de “erişte kesmek” di. Erişte, günümüz makarnasının o dönemki versiyonuydu. Yumurta ile besleyici değeri bir kat daha arttırılan kulak memesi kıvamındaki hamur, annelerimizin o maharetli elleriyle her yönüyle organik ve besleyici bir yemeğe dönüşüyordu.

Artık sıra ekmek yapımına gelmiştir. Ekmek dediğim, bayatlaması çok geç olan tandır ekmeği veya yuğha( yufka) ekmeği olurdu. Tandır ekmeği yapımına gece yarısından sonra başlanır, açıcı kadın gece yarısı gelir hamur yoğurulur ve açma işlemi başlardı. Sabah namazından sonra da ekmek pişirmeye başlanırdı. Bu ekmekler ıslatılarak yumuşatılır ve iştahla yenirdi.

Yukarıda saydığım tüm yiyeceklerin, tamamen organik olduğunu, içlerinde hiç kimyasal olmadığını söyleyebilirim.

Kışlık patates, sarımsak ve soğan, ayrıca şeker, çay, kahve, tuz, aydınlanmak için gazyağı, sabun, evde beslenen hayvanlar içinde “gilgil” ( Mısır), fig, vs alınıp depolara yerleştirdikten sonra kış gelse ne olurdu ki. Dışarıya ihtiyaç olmadan kışı geçirtecek tüm malzeme alınmış ve insanların üzerinden büyük bir yük kalkmıştır.

Melamin, plastik, alüminyum, veya çelikten yapılan kap kacak, tava tencere daha piyasaya çıkmadığı için bütün mutfak gereçleri bakırdan yapılırdı. Bakır kapların kullanıldıktan bir süre sonra kalaylanması gerekirdi. Bu işlem için için tüm kap kacak toplanıp bakırcı pazarına götürülürdü. Daha sonra mahalleleri gezen kalaycılar da piyasaya çıktı.

Arkası pöçüklü..! sıgaraların olmadığı en iyi sıgaranın “Yeni harman”olduğu..! günlerde halkın çoğu kaçak tütün, yani sarma sıgara içerdi. Sıgara içenler, kışlık tütünlerini toptan alır ve tütünü sererek nemini alırlardı. Kurumaya yakın toplanan tütün altına bir dalak bal bırakılmış küpe basılırdı. Tütünün üst kısmına da bazan ayva, bazan kokulu armut, bazanda fasülye konarak saklamaya bırakılırdı. Bal tütünün acılığını almak, meyvelerde koku ve hafif nemli kalmasını sağlamak içindi. Ya sıgaralar evde sarılıp tabakalara hazır halde konur veya tütün ve kağıt ayrı konarak sararak içilirdi.

Son olarak evdeki yorgan döşek sökülüp yünleri yıkanıp, daha nemliyken çırpılıp sonra tekrar kurumaya bırakılırdı. Kurutma işinden sonra, doldurup “köpüme” işlemi yapılırdı.

“Çortunlar” tamir edilip damlar loğlandıktan sonra, odunları kırdırıp kömürleri de depoya koyduysanız sizden yiğidi yoktu. Eğer evde “bastığh, kesmece, pekmez, guru üzüm, ceviz de varsa, uzun kış gecelerini yaz sıcaklığında geçirirdiniz. Ve bir kışı dışarıya ihtiyaç duymadan geçirmenin mutluluğunu yaşardınız.

Bütün bu anlattığım, tümü organik ve sağlıklı, kimyasal olmayan ortamda saklanan bu yiyecekleri yiyen çocukların ne kadar sağlıklı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Ya şimdiki çocuklar için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

Tabi ki hayır

Boşuna mı diyorum şimdiki çağalar hep “laylon” diye

Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına...

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

MAHALLEM…
21 Kasım 2024 14:31

BAKKAL AMCA
13 Kasım 2024 14:31

MALATYA KADINLAR HAMAM KÜLTÜRÜ
05 Eylul 2024 14:31

HACELİ
30 Ağustos 2024 14:31

SOHBET
12 Mayıs 2024 14:31

SİNEMA CADDESİ SANAT SOKAĞI OLARAK DÜZENLENMELİDİR…
18 Nisan 2024 14:31

PEHLİVAN DOĞAN
04 Nisan 2024 14:31

HAYRETTİN ABACI
08 Mart 2024 14:31

HÜSEYİN CAHİT FIRAT
21 Ocak 2024 14:31

MIH OSMAN
08 Ocak 2024 14:31

MALATYALIYI NASIL TANIRSINIZ
04 Ocak 2024 14:31

KANTAR KAHVESİ
14 Aralık 2023 14:31

HÜRRİYET AİLE ÇAY BAHÇESİ
02 Aralık 2023 14:31

KERNEK AİLE GÖL GAZİNOSU
29 Kasım 2023 14:31

ÖZKAN AKBULUT
24 Kasım 2023 14:31

HATIR İÇİN…
05 Ekim 2023 14:31

DEGİRMANLARIMIZ…
29 Eylul 2023 14:31

NEŞET ERTAŞ’ RAHMETLE ANIYORUM…
27 Eylul 2023 14:31

MALATYA’NIN FETHİ
23 Eylul 2023 14:31

BERBERLER
21 Eylul 2023 14:31

FAHRİ ÖZYILDIRIM
06 Eylul 2023 14:31

GARCI GELDİ HANIM
24 Ağustos 2023 14:31

DEVE CENGİZ
17 Ağustos 2023 14:31

MIŞ GİBİ YAPANLARA!…
10 Ağustos 2023 14:31

HADİ DAYI
07 Ağustos 2023 14:31

SUCEYİN KÖPRÜSÜ…
06 Temmuz 2023 14:31

ESKİ BAYRAMLAR
27 Haziran 2023 14:31

MAMİKANLI VAHAP AĞA
02 Haziran 2023 14:31

HEY GİDİ GÜNLER HEY
21 Mayıs 2023 14:31

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
16 Mayıs 2023 14:31

HASAN DERİNKÖK (HASAN BEG)
12 Mayıs 2023 14:31

NURETTİN SOYKAN
06 Mayıs 2023 14:31

EŞREF BİTLİS
04 Mayıs 2023 14:31

TURAN EMEKSİZ
29 Nisan 2023 14:31

SITMAPINARI
08 Nisan 2023 14:31

YERİNDE DÖNÜŞÜM…
20 Mart 2023 14:31

GELECEĞİMİZ İÇİN MALATYA’LILIK BİLİNCİ OLUŞTURMALIYIZ…
04 Mart 2023 14:31

ŞEHRİMİZ YENİDEN İNŞA EDİLİRKEN…
27 Şubat 2023 14:31

HAZİN BİR MÜTEAHİT HİKAYESİ…
23 Şubat 2023 14:31

KAYBOLAN MESLEKLER: SEYYAR BİLEYCİLER
07 Ocak 2023 14:31

AZİZLER CEGETİ
31 Aralık 2022 14:31

KADİR AĞA
17 Kasım 2022 14:31

ARGUVANSPOR
21 Ekim 2022 14:31

ADAB-MUAŞERET
16 Ekim 2022 14:31

Fevzi Yener
07 Ekim 2022 14:31

MALATYA’DA KIŞ HAZIRLIKLARI
30 Eylul 2022 14:31

BOZKIRIN TEZENESİ… ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SAYGILARIMLA…
25 Eylul 2022 14:31

ADNAN IŞIK
25 Ağustos 2022 14:31

CİNGENLİK
19 Ağustos 2022 14:31

MALATYA’DA LAKAPLAR
17 Temmuz 2022 14:31

ORDUZU MAHALLE KARARI!…
07 Temmuz 2022 14:31

ADIYAMANLI HACI DAYI
01 Temmuz 2022 14:31

BİR ŞEYLER EKSİK
17 Haziran 2022 14:31

TEZE CAMİ NEDEN ÖNEMLİ
01 Mayıs 2022 14:31

MALATYALIYI NASIL TANIRSINIZ
11 Mart 2022 14:31

MEZARLIK KUMARCILARI!
25 Şubat 2022 14:31

AKLIMA MUKAYYET OL
15 Şubat 2022 14:31

HÜSEYİN DOĞAN DEDE
06 Şubat 2022 14:31

MALATYA KADINLAR HAMAM KÜLTÜRÜ
04 Şubat 2022 14:31

VELİLERİMİZ (ONYEDİLİ)
18 Ocak 2022 14:31

MALATYA SOHBET KÜLTÜRÜ
24 Aralık 2021 14:31

HÜSEYİN BEG KÖRPÜSÜ
17 Aralık 2021 14:31

MALATYA KUYUMCULAR ÇARŞISI,
08 Kasım 2021 14:31

GELECEĞİMİZ İÇİN MALATYA’LILIK BİLİNCİ OLUŞTURMALIYIZ…
04 Kasım 2021 14:31

BESLENME ALIŞKANLIĞIMIZ
31 Ekim 2021 14:31

ÇİN SEDDİ
15 Ekim 2021 14:31

ASLANTEPE’NİN GELECEĞİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU!
07 Ekim 2021 14:31

2021 UNESCO AHİLİK YILI!
23 Eylul 2021 14:31

BUNLAR DA MI YALAN
10 Eylul 2021 14:31

NEREDE O ESKİ KOMŞULUKLAR
24 Ağustos 2021 14:31

Bir Malatyalıyı nasıl tanırsınız?
08 Ağustos 2021 14:31

BOHÇACI GELDİ HANIM
08 Ağustos 2021 14:31

ASLANTEPE
27 Temmuz 2021 14:31

GEL DE ARAMA...
24 Temmuz 2021 14:31

NELER OLUYOR MALATYA’DA...
10 Haziran 2021 14:31

SEVCAN ORHAN MALATYA’DA
31 Mayıs 2021 14:31

GANERE’NİN YÜKÜNÜ ÇEKENLER VE YOĞURTÇU BAZARI
29 Mayıs 2021 14:31

ESKİ BAYRAMLAR
15 Mayıs 2021 14:31

Şahin Tepesi
07 Mayıs 2021 14:31

ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE RAHMETLE ANIYORUM... NURETTİN SOYKAN
06 Mayıs 2021 14:31

KERNEK...
01 Mayıs 2021 14:31

MALATYA’DA İLK RADYO
23 Nisan 2021 14:31

SIĞIRA GATMA
02 Nisan 2021 14:31

ÇANAKKALE DESTANI
22 Mart 2021 14:31

GÜZEL MAHALLEM
22 Mart 2021 14:31

HORHOP
27 Şubat 2021 14:31

ESKİ OTOBÜS ŞOFÖRLERİ
04 Şubat 2021 14:31

PAVLİKİANLAR VE MALATYA
30 Ocak 2021 14:31

TOMMİKS
08 Ocak 2021 14:31

ÖZKAN SÜMER
25 Aralık 2020 14:31

ADNAN IŞIK
23 Aralık 2020 14:31

ARDIÇ AĞACI
18 Aralık 2020 14:31

İCATLAR
11 Aralık 2020 14:31

FABRİKATÖR MEHMET BEY. (ARABOSMAN)
04 Aralık 2020 14:31

GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİ İNŞA EDEMEZ
26 Kasım 2020 14:31

İSPANYOL PAÇA PANTOLON
20 Kasım 2020 14:31

GÜZEL GÜNLERDİ VESSELAM
13 Kasım 2020 14:31

NE GÜZEL KOMŞUMUZDUN SEN ..
06 Kasım 2020 14:31

ŞİRKET HANI
05 Kasım 2020 14:31

BESLENME ALIŞKANLIĞIMIZ
29 Ekim 2020 14:31

ZİYARETLERİMİZ
23 Ekim 2020 14:31

HÜSEYİN ÖZHAN
19 Ekim 2020 14:31

ESKİ FOTOĞRAFÇILAR
17 Ekim 2020 14:31

OYUNLARIMIZ
16 Ekim 2020 14:31

HADİ DAYI
15 Ekim 2020 14:31

ZÖHRE ANADAN Bİ MEKTUP DAHA VAR...
10 Ekim 2020 14:31

DAKTİLO
02 Ekim 2020 14:31

NEREDE O ESKİ BANKALAR
25 Eylul 2020 14:31

MIH OSMAN
23 Eylul 2020 14:31

GANERE
18 Eylul 2020 14:31

ZÖHRE ANADAN MEKTUP VAR...
11 Eylul 2020 14:31

HÜSEYİN YEŞİL
31 Ağustos 2020 14:31

MALATYA MASALI
14 Ağustos 2020 14:31

MATALCI AMCA
07 Ağustos 2020 14:31

NEDEN DÜŞER GİBİ YAPTIK!!!
04 Ağustos 2020 14:31

ESKİ BAYRAMLAR
31 Temmuz 2020 14:31

GEÇMİŞE ÖZLEM
25 Temmuz 2020 14:31

KIRK AMBAR
17 Temmuz 2020 14:31

ZALATACILAR (SALATACILAR)
03 Temmuz 2020 14:31

CEMAAT KURMA
01 Temmuz 2020 14:31

PASTANELERİMİZ
26 Haziran 2020 14:31

MALATYA RADYOSU
25 Haziran 2020 14:31

BELEDİYE BAŞKANLARININ DİKKATİNE
20 Haziran 2020 14:31

MAZİDEKİ LEZZETLER. (2)
19 Haziran 2020 14:31

MAZİDEKİ LEZZETLER.
12 Haziran 2020 14:31

TABELACILAR
05 Haziran 2020 14:31

HAYRETTİN ABACI'NIN ANISINA
01 Haziran 2020 14:31

KIŞLA CADDESİ
22 Mayıs 2020 14:31

İRAN BAYRAĞI
15 Mayıs 2020 14:31

GÜLMEK LAZIM
08 Mayıs 2020 14:31

BÜYÜK BAŞKAN NURETTİN SOYKAN RUHUN ŞAD, MEKANIN CENNET OLSUN...
06 Mayıs 2020 14:31

KORONAYA BİR DE BU AÇIDAN BAKALIM.
01 Mayıs 2020 14:31

RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ
24 Nisan 2020 14:31

EVDE KAL MALATYA
17 Nisan 2020 14:31

ASİMİLE OLMAK
16 Nisan 2020 14:31

ÇOCUKLUK LEZZETLERİ
10 Nisan 2020 14:31

NECATİ DİKMEN
03 Nisan 2020 14:31

BİR KERNEK’LİNİN GÖZÜYLE...
27 Mart 2020 14:31

KORONA, KORONA NE İŞLER AÇTIN BAŞIMA
21 Mart 2020 14:31

ÇANAKKALE DESTANI
20 Mart 2020 14:31

KERNEK AİLE GÖL GAZİNOSU
13 Mart 2020 14:31

HÜRRİYET AİLE ÇAY BAHÇESİ
09 Mart 2020 14:31

NANO TEKNOLOJİ
02 Mart 2020 14:31

OKUDUĞUNU ANLAMAK
21 Şubat 2020 14:31

TURAN ÇEVİK
14 Şubat 2020 14:31

Bedo
13 Şubat 2020 14:31

UÇURTMA .
07 Şubat 2020 14:31

UDİ NEVRES BEY.
04 Şubat 2020 14:31

ŞEHİR KUZEYE DOĞRU BÜYÜMEMELİDİR
31 Ocak 2020 14:31

KİRAZ ÇALMAK.
27 Ocak 2020 14:31

MİSAFİRLİK
16 Ocak 2020 14:31

Tüm Yazılar