Ali Haydar Koyun
[email protected]

Timsah gözyaşları dökmenin kimseye faydası yoktur

06 Kasım 2020 14:48

SÖZÜN ÖZÜ

Ali Haydar KOYUN

Yazar/Engelli Aktivist

 

E-Posta: [email protected]

Facebook, Twitter, İnstagram: @alihaydarkoyun

Doğal afet denilince ilk akla gelen deprem bu defa Ege’nin İncisi olan İzmir’i kalbinden vurdu…

30 Ekim Cuma günü saat 14.51’de meydana gelen depremde yine onlarca bina yıkıldı, yine onlarca insan enkaz altında kaldı, yine kiminin anası babası, kiminin hayat arkadaşı, kiminin evladı, kiminin sevdiği insanlar hayatını kaybetti.

Her yaşanan doğal afet olayında olduğu gibi bu defada enkaz altında kurtarılanlar, hayatını kaybedenlerin yakınları ve depremi yaşayan insanlar bu acıyı hayatları boyunca bir daha unutamayacaklardır.

Bu insanlar için ne kadar geçmiş olsun dersek diyelim yüreklerindeki bu acı bir daha geçmeyecektir…

Her depremin ardından, her yağmur sonrası oluşan sel baskının ardından yetkili yetkisiz toplum olarak acıyı paylaştığımızı ve bir daha yaşanmamasını temenni ettiğimiz açıklamalar ile paylaşımlar yapar dururuz…

Ancak deprem ve sel gibi doğal afetlerin geride bıraktığı enkazlar kaldırıldıktan sonra hepimiz bu olayı hiç yaşanmamış gibi unutup gidiyoruz…

Acıyı yaşayanların ruhlarında derin bir yara izi bırakan bu tür olayları yaşamayanlar olarak kısa zamanda hayatın normal akışına kapılıp gidiyoruz…

Yeni bir doğal afet yaşanana kadar bir daha da aklımızın ucuna getirmiyor ve hatırlamıyoruz…

Oysa doğal afetlerde insan kaybının önüne geçmek mümkünken, buna neden olan sebepleri önlemek, gerekli tedbirleri almak mümkünken maalesef toplum olarak buna oralı olmuyor ve göz yumuyoruz...

Doğal afetlerin ardından ekranlara çıkan tüm uzmanlar ile bilim insanları depremin insanları öldürmediğini, sağlıksız yapılan binaların öldürdüğünü bıkmadan usanmadan anlatır dururlar…

Ancak ne kadar anlatırlarsa anlatsınlar toplum olarak bu konularda bir türlü bilinçlenmiyoruz, bilinçlenemiyoruz…

Eğer bilinçli bir toplum olmuş olsaydık depremlerde binaların neden yıkıldığını sorgulamamız ve gereken tedbirleri almamız gerekiyordu…

1999 yılında Kocaeli Gölcük de yaşanan depremin ardından imar mevzuatıyla ilgili çıkarılan kanunlar ve yönetmeliklere rağmen halen binalar yılıyor ve insanlar hayatını kaybediyorsa ortada bir şeylerin yanlış gittiğini, uygulandığını, ihmal edildiğini görmemiz gerekiyor…

İşte, görmediğimiz, görmekten kaçındığımız nokta bu konularda toplum olarak hepimizin de suçlu olduğudur…

Siyasetçisi, genel ve yerel idarecisi, mimarı, mühendisi, müteahhidi vb gibi birbirine eklenerek devam eden zincir halkasının sonunda ise millet olarak bizler suçluyuz…

Siz gider fay hattının geçtiği yeri imara, yapılaşmaya açarsanız,

Siz gider imar yönetmeliğine uygun olmayan plan ve projelere onay verirseniz,

Siz gider inşaatta kullanılan demir, kum, çimento vb gibi malzemelerden daha fazla rant elde etme hırsıyla çalacak olursanız,

Siz gider inşaattın yapımında tespit edilen kusurları senin adamın, benim adamım, senin yandaşın, benim yandaşım diyerek görmezden gelerek göz yumacak olursanız,

Siz gider inşaatlardaki kontrolörlük görevini yüzeysel bir şekilde baştan savma yaparsanız,

Siz gider bunların sağlıklı kontrolünü yapmadan ya da eksik yaparak oturum izni verecek olursanız,

Siz gider sağlıksız yapılara elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi aboneliklere onay verirseniz,

Siz gider binanın depreme dayanıklılığını araştırmadan, soruşturmadan sadece boyasına, cilasına, oda sayısı ile genişliğine bakarak satın alırsanız,

Siz gider oy derdi ile birkaç yılda bir imar affı çıkaracak olur ve sağlıksız binaları sağlıklı diye onaylarsanız,

Toplum olarak bu hataları yapanları görmemize ve bilmemize rağmen sesimizi yükselterek haykırmıyorsak daha çok canlar enkaz altında kalacak olur…

İşte bu yanlışlıkları toplum olarak sorgulamadıkça, hatası olanlardan yargı önünde hesap sorulmadıkça daha çok bu tür acı olayları yaşamaya devam ederiz…

Sözün özü olarak, siyasetçiler ile idarecilerin en ufak bir sarsıntıda yıkılan binaların önüne giderek timsah gözyaşları dökmesinin hiç kimseye faydası yoktur… Önemli olan bunlar olmadan, yaşanmadan tedbir alınmasındadır. Sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınanlar görevlerini tam olarak yerine getirmiş olsalardı bu kadar can’ımızı yitirmezdik. 2020 yılı içerisinde dünya genelinde 7 ve 7 üzerinde meydana gelen depremlere baktığımızda 23 Haziran’da Meksika da 10 kişi ile 17 Temmuz’da Papua Yeni Gine’de 1 kişi hayatını kaybederken 30 Ekim’de İzmir’de meydana gelen AFAD’a göre 6.6 olan, Kandilli Rasathanesine göre 6.9 olan depremde ise 114 kişi hayatını kaybetmezdi.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Gurur Duyuyorum
27 Nisan 2024 14:48

Seçimler Bir Hizmet Yarışı Olmalıdır
21 Mart 2024 14:48

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
08 Mart 2024 14:48

Kelebek Düşleri
26 Şubat 2024 14:48

Enkazlar Altında Geleceğe Umutla Yürümek
08 Şubat 2024 14:48

SÖZÜN ÖZÜ
02 Ocak 2024 14:48

Vefa örneği gösteren Gürkan’a teşekkürler
21 Kasım 2023 14:48

Atasözleri ve Deyimlerimizde Engelliler – 3 –
16 Kasım 2023 14:48

Atasözleri ve Deyimlerimizde Engelliler – 2 –
08 Kasım 2023 14:48

Atasözleri ve Deyimlerimizde Engelliler – 1 –
01 Kasım 2023 14:48

Engellilere verilen değerin göstergesi
25 Eylul 2023 14:48

İnsan kendini bulduğu kalbe bağlanır…
14 Ağustos 2023 14:48

Yapılması gerekenler çok ama çok basit…
22 Temmuz 2023 14:48

Doğal Afetlerde En Çok Mağdur Olanlar
04 Mayıs 2023 14:48

Depremin ardından düşündürücü gelen rakamlar
10 Nisan 2023 14:48

Hak kaybı olmayacak mı denilmişti?
03 Nisan 2023 14:48

Her kitaplık bir hapishaneyi kapatır.
09 Ocak 2023 14:48

Unutmayın ki sizler sorumlusunuz
03 Aralık 2022 14:48

İyi ki bu fani dünyadan Yücel Ablamız gelip geçmiş
08 Kasım 2022 14:48

EXPO 2028 Kapsamında Erişilebilirlik
05 Ekim 2022 14:48

Gelen gitti, ömür bitti, sorunlar ise bitmedi…
01 Eylul 2022 14:48

Engelsiz bir Türkiye hayal mi oluyor?
05 Ağustos 2022 14:48

Vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir
16 Temmuz 2022 14:48

ENGELLİLER KANUNU, OLDU ÖTELEMENİN YOLU!
07 Temmuz 2022 14:48

Gidenlerin Ardından Teşekkür Sağanağı
04 Temmuz 2022 14:48

Bakışlarımızla son kez sessizce vedalaştık
23 Haziran 2022 14:48

İki Yıl Aradan Sonra Gerçekleşen Kitap Fuarı
25 Mayıs 2022 14:48

Hemdert, Hemdem Olanların Kitabı 'Can'ım Tenimden Ayrıldı'
26 Nisan 2022 14:48

Her Şey Engelsiz Bir Malatya İçin
10 Nisan 2022 14:48

Kızlarınızı ve oğullarınızı iyi yetiştirin
08 Mart 2022 14:48

Bir türlü erişilemeyen “Erişilebilirlik”
17 Şubat 2022 14:48

Rakamlarda Büyük Güç de Zayıf Topluluk
11 Ocak 2022 14:48

Bu bir suç duyurusu yazısıdır!
20 Aralık 2021 14:48

Ayrımcılığa Karşı Çıkılan Günde Yaşatılan Ayrımcılık
14 Aralık 2021 14:48

Cak’lar, Cek’ler ve Cuk’lar Faslı
03 Aralık 2021 14:48

İyilik yapmak isterlerken kötülük yapıyorlar
09 Kasım 2021 14:48

'İçimde koparken toz duman, dışımda her şey süt liman…'
05 Ekim 2021 14:48

Kaldırımlar işgal altında!
24 Eylul 2021 14:48

Bir insan lokantaya neden gider?
10 Eylul 2021 14:48

İşgüzar Görevlilerin Yaptıkları Hatalar
28 Ağustos 2021 14:48

Belge tamam, peki ya ceza
21 Haziran 2021 14:48

112 Çalışanları Ne Yapıyor?
10 Haziran 2021 14:48

Orkestrada Es Geçilen Erişilebilirlik Enstrümanı
31 Mayıs 2021 14:48

Can’ım tenimden ayrıldı…
21 Mayıs 2021 14:48

Konu engelliler olunca, üç maymunu oynamaya devam!
22 Nisan 2021 14:48

Makam mı insanı yüceltir, insan mı makamı yüceltir?
05 Nisan 2021 14:48

İki Ülke, Bir Konu ve Aradaki Fark
24 Mart 2021 14:48

Çözüm getirmek Gürkan’a kısmet olacak mı?
08 Mart 2021 14:48

Biz üç kişiydik, Bedirhan Nazlıcan ve ben
16 Şubat 2021 14:48

'Bu ayıp kimindir?'
04 Şubat 2021 14:48

Bu da Benim Kırmızı Çizgim
21 Ocak 2021 14:48

SMA’lı çocukların kaderi sosyal devletin elinde
18 Aralık 2020 14:48

'Erişilebilirlik Yılı'nda yanıtsız kalan erişilebilirlik soruları
03 Aralık 2020 14:48

“Talebiniz ilgili müdürlüğe iletilmiştir.”
24 Kasım 2020 14:48

Engelliler adıyla resmen sömürülüyorsunuz!
26 Ekim 2020 14:48

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
10 Ekim 2020 14:48

ÖSYM’nin fendi EKPSS’yi yendi
17 Eylul 2020 14:48

Kural tanımaz toplum olmuşuz
21 Temmuz 2020 14:48

BASINA VE KAMUOYUNA
18 Temmuz 2020 14:48

Vuslata ermemiz mahşere mi kalacak?
07 Temmuz 2020 14:48

Sözlerinizde sevginiz gibi sahte ve yalan!
23 Haziran 2020 14:48

Sevgi bir toplumu koruyan en güçlü kalkandır
12 Haziran 2020 14:48

Sahi, elinize ne geçti?
04 Haziran 2020 14:48

Engelli insanları kim koruyacak?
28 Mayıs 2020 14:48

“Gökkuşağı renklerinden birini daha yitirdik”
13 Mayıs 2020 14:48

Ben bunun olacağına inanıyorum
01 Mayıs 2020 14:48

“Engelli kişiler, kendilerini terk edilmiş hissediyor.”
21 Nisan 2020 14:48

Çok geç kalınmış olunabilir!
10 Nisan 2020 14:48

CORONADAN ONCE (CO), CORONADAN SONRA (CS)
01 Nisan 2020 14:48

Malatya’da engelli mücadelesinin bittiği tarih
21 Mart 2020 14:48

Sana ne arkadaş, size ne arkadaş?
10 Mart 2020 14:48

Sana ne arkadaş, size ne arkadaş?
10 Mart 2020 14:48

Çözümün yolu yasaları uygulamaktan geçer!
24 Şubat 2020 14:48

Acil Eylem Planlarında Engellilere Yer Yok
14 Şubat 2020 14:48

Acil Eylem Planlarında Engellilere Yer Yok
14 Şubat 2020 14:48

Görülmeyen, duyulmayan engellilerin sessiz çığlıkları
05 Şubat 2020 14:48

CİMER: Malatya'da “Erişilebilirlik Belgesi” alan bina yok
16 Ocak 2020 14:48

Tüm Yazılar