Fikri Demirtaş
[email protected]
HEKİMHANLI ÂŞIK ESİRİ BABA
08 Eylul 2021 14:47Fotoğraf - Yazı : Fikri Demirtaş
Hekimhan'lı Aşık Esiri Babanın MezarıEsiri Babanın eski mezarı.Fotoğraf: Muhtar Cemalettin TopçuÜlkemizde kahverengi yol levhası olmayan nice tarihi, turistik yerler var. Bu yerlerin kahverengi levhası olmayınca yerli ve yabancı gezginler bu yerleri görmekten mahrum kalıyorlar.Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, Aşık Esiri Baba anısına 11.Halk ozanları Hacıbektaş buluşması Afişi.2021 Bektaş Veli anısına 4-5 Eylül 2021 tarihinde Nevşehir Hacı Bektaş Kültür Merkezindeki etkinliğe katılamadığımdan 3 Eylül 2021 tarihli gezi planım önce Hekimhan’ın Türk Alevi Güvenç köyünde Sadık Babanın türbesi ve sonra Türk Alevi Yukarı Çulhalı köyünde mezarı bulunan Esiri Babaya ziyaret etmekti. Yol arkadaşlarım. Hekimhan- Güzelyurt'tan Ozan Birfani (Öğretmen Metin Özer), ve emekli öğretmen kayınım Burhan Soğukpınar.Çulhalı CemeviFotoğraf: Muhtar Cemalettin TopçuEylül ile başlayan sonbahar, yılın en güzel ayı ne yaza ne de güze ait hisseder kendini. En güzel gezme ayıdır...Yorgun Eylül güneşi tepedeyken Hekimhan'dan yola çıktık... Birinci durağımız Güvenç köyü, İkinci durağımız Yukarı Çulhalı mahallesi ( köy)olacak.Hekimhan'da önerilen yol tarifine göre Yukarı Çulhalı köyünde bulunan Esiri Babanın türbesine gitmek için Sivas yolu istikametinde bulunan Hekimhan- Çulhalı köyü arası 11 km.3 Eylül Cuma günü minarelerde öğlen ezanları okunurken yola çıkıyoruz. Sırasıyla Hekimhan Belediyesinin önünden geçip Kursıçan, Küllühan, Nato tesisleri( ANT)Boğazgören (Çırzı) yol ayrımı, Kolin Şirketinin maden işletme tesisinin görüldüğü yerde Güvenç , Basak levhasını gördükten sonra anayoldan ayrılıyoruz. Hekimhan'dan gelirken sol tarafımız Kuruçay, onu takip eden Malatya- Sivas demiryolu geçiyor.. Kuruçay'ın geçtiği yerlerin yamaçları dere boyu kavaklar kayısı ve meyve bahçeleri ile süslenmiş.Kolin Şirketinin Hekimhan Demir madeni paketleme fabrikasıKolin şirketi Demir madeni tesislerinden sonra köprüyü geçip yolun solunda bahçe içindeki evin önünde duran bir kadına gideceğimiz yeri sorduk. Evinin önünde toprak yoldan geçerek gitmemizi söyledi. Bu yol ayrımında Yukarı Çulhalı yazılı bir levha bile yoktu. Yani çok mu zor bir yön levhası koymak?
Traktör yoluna girerek başlıyoruz yolumuza . Yol ayrımında sonra Çulhalı köyünün 5 km. Olduğunu öğrenmiştik. Hayli yokuş tırmandıktan sonra yol ayrımında küçük bir tahta parçası üzerine gelişi güzel elle yazılmış Yukarı Çulhalı yön levhasını gördük.
Yukarı Çulhanın tozlu, taşlı bozuk yollarına düştük. Bir yanımız uçurum. Toprak yolları yavaş yavaş geçtik. Yüce dağların dik yamaçları küçük yeşil meşeliklerle süslenmişti.İlginç bir coğrafya dağlar tepeler bozkır ve steplerden oluşurken dere yamaçları, su kaynaklarının olduğu yerler yemyeşil birer vaha.Esiri Babanın oğlu Alinin Kızı Selver Çelebi Ana
Doğanın kucağında ilerleyen yolculuk, yaşamın ve zamanın sonsuz bir döngüye hiç durmaksızın nasıl aktığını gösteriyor yolcularına. Sürekli yükselen bu dağ çıkışı, başımızı döndürüyor. Arabayla bir - ikinci vitesle çıkıyoruz. Yol stabilize, taş, toprak, keskin virajlar...Bir saate yakın süren tırmanış sırasında göz ucuyla yöremizi seyretmeye fırsat buldukça altımızda uçurumlara boşluklarda yüreğim korkunun en tatlı yanı ile doluyor. Ama bu durumu yol arkadaşlarıma belli etmemeye çalışıyorum.Dağda çağşırlar, kevenlar, yemlikler, dağ naneleri, kekikler, çeşitli kokulu otlar dağın bağrına süslemekte. İşte bu kokulu otlar dağın meltemlerini bile öyle hoş ediyorlar ki. Yol boyunca bizi giderken ve dönerken kınalı keklik zurbaları karşıladı...
Dağlar ne de güzel taşıyor üstünden gelip geçen bulutları bağrına bastığı canları. Yaban hayvanları, bitkileri ...Çobanlarını, sürülerini, köyleri...Yolun kenarında nahırları görünce nasılda sevindik. Demek ki Çulhalı köyüne yaklaşmıştık. Her kilometrede doğanın eşsiz sergisine tanık oluyoruz. Manzaranın aklınızı alacağı bu müthiş serüven. Çulhalı köyü, deniz seviyesinden 1500 metre yükseklikte, az da sayılmaz yani.Çulhalı KöyüKöyün girişinde tepede yolun iki yamacında mezarlık. İlerde mezarlığın bitiminde bir çeşme başında katır üstünde bir kadın ve katırın yularını tutan bir adamın yanına yaklaştık. Arabadan inip soruyoruz." Eseri Babanın türbesi nerede? Köylü eliyle göstererek " Aha şu yeni yapılan çeşmenin 10 metre arkasındaki mermer büyük mezarı" diye gösterdi.Kabristanda bazı mezarlar yapılı çoğu mermer mezar taşlarında adları yazılı. Çoğu eski yapılı adı yazılı olmayan çok mezar var. Ölüler güneşte , kızgın taşlar, mermerler altında , bizce bilinmeyen kendi inanç alemlerini yaşıyorlar...Çulhalı köyü yolun altında kalıyor.. Mezarlığın tepesinden bakıp kuşbakışı aşağılarda kalan köyleri, mezraları geniş bir alanı seyrediyoruz. Fotoğraf panoraması çekiyoruz. Bu köyler Boğazgören (Çırzı), Erdehen, Hacılar, Dereköy, daha uzaklarda Leylek dağı. Yukarı Çulhalı'da saysan 15-20 evi geçmez.Mezarlıkta rüzgar sesinde konuşmalarımızı zor duyuyoruz . Fotoğrafları ellimiz titremeden zor çektik. Burhan öğretmen videoya alırken Birfani ile birlikte Esiri babanın mezar taşındaki yazıları ve nakşedilmiş şiirini okudum.Birfani ile birlikte Esiri Babanın mezarındayızEsiri Baba'ya Köyün mezarlığının içinde yolun kenarına Çulhalı köyünden Kürt Hüseyin lakaplı biri hayrına mermerden bir mezar yaptırmış. Mezarın yan alt yüzeyinde M. Yapılış tarihi: 20.05.2011 yaptıran: (Kürt Hüseyin Tanrıverdi) yazılmıştı.Yine mezar taşının baş kısmına ve yan yüzüne Esiri 'den iki şiir nakşedilmişti. Üst kısmında bir küçük silindir şeklinde siyah, diğeri büyük turuncu renginde silindir taş bırakılmıştı. Ayak tarafındaki taşta Hz. Alinin, Zülfikar ve teslim taşı kazınmış, kırmızı ile boyanmıştı.Bazı Alevi türbelerinde Esiri Babanın mezarının üstünde olduğu gibi, mezar üzerinde oval biçimde kaygan parlak taş vardır. Bu taşı ziyarete gelen canlar şifa niyetiyle sağ ellerine alarak ağrıyan yerlerine kollarına, ayakların vücuduna sürerler. Bu esnada ana dillerinde içinden geldiği gibi dua ederler. En sonunda da can, taşı sırtına birer kez hafifçe vururken "Allah, Muhammet ,Ya Ali "der. Ve taşı hafifçe aldığı yere bırakırlar.Gerek mezarlar ve gerekse türbeler ölümün son mekânsal durakları olmasının ötesinde çok büyük sembolik anlama sahiptirler. Ölüm algısından, dünyevi ihtiraslara karşı ahireti hatırlatmaktan tutun da geride kalanlarla ölenin ilişkisinin insani boyutuna, şehrin kültürel kimliğine kadar bir çok husus bu sembolik anlamlar dünyasından neşet eder.Aslında kabirler, türbeler ve mezarlar bir toprağı vatan yapan en önemli semboldür.Anadolu'da türbeler âlim, ulema, evliya, komutan, devlet yöneticisi, vs bu topraklarda korunduğu muhafaza edildiği, onların ziyaret edildiği yerlerdir .Fotoğraf: Muhtar Cemalettin TopçuAdına onlarca tebliğ, tez yazılan, anma günleri yapılan , kitap yazılan Âşık Esiri Babaya neden bir türbe yaptırılmamış? Merak etmekteyim... Acaba mezarımın üstüne türbe yapılmasın diye vasiyetimi var?Benim önerim Esiri Baba için bir mimar marifetiyle bir türbe yaptırılması. Türbede kullanılacak taşların yöreye ait taşların kullanılması. Çünkü iklim şartları onu gerektiriyor. Yazılacak yazıların kabartma olması.Aşık Esiri Baba'ya Türbe yapılması için İnönü Üniversitesi, Malatya Valiliği, Kültür ve Turizm il Müdürlüğünü, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Hekimhan ilçe Belediyesini bu Kültür değerimize sahip çıkılmasını mezarın yeniden elden geçirilerek eski doğal taşlı durumuna getirilmesi , mezarın üstüne türbe yapılmasını başta köylüleri ve emekli bir öğretmen olarak bekliyoruz...
Fotoğraf: Muhtar Cemalettin TopçuKöy yolunun asfaltlanması, eğer türbe yapılırsa, türbenin bahçesine Esiri Babanın temsili bir büstünün yapılması. Etrafının ağaçlandırılması, Çeşme ile birlikte sosyal ihtiyaçlar için bir mekan yapılması güzel olacaktır. Yapılacak her iş türbe, mezar yazısı, örtüsü Alevi inanç ve yol erkanına göre yapılmalıdır.Dönüş vaktimize kadar tabiatın dağ güzelliklerini doya doya seyrettik. Dağların havasını ciğerlerimizin en derin yerlerine kadar gönderdik. Saat akşamın yedisini geçiyordu. Güneş nerdeyse ise batacak. Çevremizdeki dağlar, bizi uğurlamaya hazırlanarak Mor renkli giysilerini giyinmeye başladı.***Çulhalı tarihi
Hekimhan, Sivas yolu üzerinden Çulhalı Köyü Hekimhan ilçe merkezine 11 kilometre mesafe uzaklıktadır.
"Çulhalı Köyü 14. yüzyılın ortalarında (1350'lerde) kurulmuş bir yerleşimdir. Köye ilk yerleşenler Oğuzların ( Türkmenlerin ) Avşar Boyunun Beylikli kolundandır. Bunlar aynı zamanda Halep Türkmenleridir. Köyün ilk yerleşimleri Eski Kent, Delüler (Deller ya da günümüzdeki Dellal Baba. (Günümüzde ziyarettir), Buldi (Buldu), Konik mezralarıdır."
(Alıntı Türkçe bilgi.com.)HEKİMHANLI ESİRİEsiri'nin asıl adı Mehmet'tir. Babası Kasım Ağa Hekimhan'ın Hasançelebi bucağına bağlı Basak köyü halkından olup XVIII. yüzyılda yörenin en ünlü aşıklarından biri olarak bilinen Baboğ Dede'nin dördüncü oğludur. Kasım Ağa, Baboğ Dede'nin vefatından sonra kardeşlerinden ayrılarak Basak köyü yakınlarında bulunan Güvenç köyüne yerleşmiştir.
Mehmet (Esiri) 1259 (miladi 1843)'da ailenin üçüncü çocuğu olarak Güvenç köyünde dünyaya gelmiştir. Köyde okuma yazma öğrenip günlerini çobanlık yaparak geçiren Mehmet, dedesi Aşık Baboğ gibi iyi saz çalar, usta malı şiirlerin yanında kendi deyişlerini de söylemeye başlayarak yakın çevresinde Aşık Mehmet olarak adını duyurur.
Bir şiirinde :
''Pir elinden dolu içip mest oldum
Aldım sattım her kıymetten üst oldum
Mürşit meydanında kemerbest oldumYüzümde yedi hat ağlara düştü''
diyen Esiri , badeli aşıklardan olduğunu belirtir. Yine bir şiirinde:''Gönül kuşu ulağına gelince
Aşıklar mest olur bade dolunca
Kaşların yayına nazar kılınca
Dedim Hak'tan ola yardım erenler''
deyişinde, bir şiirinde :''Erenler yaktı çıramız
Çok şükür rüşan olduk
Aşıklıkta bu töremiz
İçtik bade sultan olduk''
biçimindeki söyleyişinde ve:
"Aşık olmayınca bade içilmez
Okuyup yazmasan mana seçilmez
Har biten yerlerde gülşen açılmaz
Bülbüle bu nale efgan elverir''
biçimindeki söyleyişlerinden badeli aşıklardan olduğu anlaşılmaktadır.
Aşık Mehmet 20 yaşına geldiği zaman artık kabuğuna sığmaz olur ve bir gün kardeşlerine "Benim özümde muhabbet coş eyledi. Ben Hacı Bektaş'ta Feyzullah Çelebi'yi ziyarete gideceğim" diyerek köyünü terk edip Hacı Bektaş'a gider. Feyzullah Çelebi'den manevi himmet alarak aşıklığını beyan eder. Aşığın sazını ve sözünü dinleyen Feyzullah Çelebi "Söyle Esiri'm sakla sırrımı" deyince artık şiirlerinde Esiri mahlasını kullanmaya başlar.
Güvenç köyünde evlenen Esiri , ileri yaşına rağmen köyünü terk ederek çocuklarıyla yine Hekimhan 'ın merkez köylerinden Çulhalı köyüne yerleşir. 1329 (miladi 1913) yılında 70 yaşındayken Çulhalı köyünde vefat eden Esiri, bu köyde defnedilmiştir.
Esiri'nin şiirlerinin toplandığı iki büyük defter mevcuttur. Bunlardan biri Hamza adlı torununda kalmış, diğeri de 1952 yılında Malatya ili Yazıhan ilçesi Karaca köyünden Abdurrahman Ünlüer tarafından alınıp Ankara'da Avukat Cemal Özbey'e verilmiştir. Cemal Özbey tarafından uzun yıllar saklanan bu defter Cemal Özbey'in vefatından kısa bir süre önce 1993'te Malatya 'ya gelişinde bizzat kendisi ''yaşlandım ve rahatsızım. Bu şiirleri değerlendiremedim. Bunların kıymetini ancak siz bilirsiniz'' diyerek bana vermiştir. Halen bende olan bu defterde 250 şiir bulunmaktadır. Hekimhan ve çevresinde yaptığımız araştırmalar sonucu elimizdeki şiir sayısı 270'e ulaşmıştır. Şiirlerinin bu kadar olmadığı, sayının daha da artabileceği kanısındayız.
Cemal Özbey'e Yazıhan'ın Karaca köyünden 4.2.1956'da yazılan ve Özbey tarafından fotokopisi bana verilen bir mektupla yine Cemal Özbey'e yazılan isim yerinde bir imza bulunan tarihsiz bir mektupta belirtildiğine göre Esiri hayatında 17 defa Hacı Bektaş'a gitmiş olup dergahtan ilgisini hiç kesmemiştir. Yine aynı mektuplardaki ifadelere göre Esiri uzun boylu, kumral, ince uzun sakallı, uzun bıyıklı bir zattır.
Bilindiği gibi Hacı Bektaş dergahı dönemin bir eğitim kurumu niteliğindedir. Ham gelen, hizmeti ölçüsünde pişmiş döner. Hacı Bektaş'a gelen Esiri dini tasavvufi ve manevi kültürünün yanı sıra ilmini de bir hayli artırmış ve divan-gazel gibi türlerde aruz ölçüsü ile olgun şiirler yazabilecek duruma gelmiştir.
Bir şiirinde:
"Batıl dava kılmam birdir pazarım
Anın için böyle sermest gezerim
Üç huruftan dört kitabı yazarım
Okudum defteri divana geldimdeyişinde bu durumunu dile getiren Esiri'nin aynı şiirde
"Gel Esiri; oku dercet bu dersi
İsm-i azam budur ayet-i kürsi
Ne Süryani ne Arabi ne Farsi
Aşka düşüp Türk; lisana geldim"
deyişi öz be öz Anadolu Türkü olan aşığın Türkçe'ye olan sevgisinin bir ifadesidir.
Bazı şiirlerinde sosyal konuları da dile getirip gelecek kuşaklara dizelerini tarihi birer belge gibi aktarmıştır. 23 dörtlükten oluşan "Ağ Yeli'' isimli destanında:"Hep takavüt oldu dağların kışı
Ömürde görmedik böylesi kışı
Ne bir çalı kaldı ne bir taş başı
Kerem edip ihsan eyle ağ yeli
Sene bin iki yüz doksan bir tarih
Hem dasıtan olsun hem bir tavarih
Ne şiddetten gayrı candan bi zarih
Kerem edip ihsan eyle ağ yeli''
biçimindeki söyleyişi ile miladi 1875'teki büyük kışı çarpıcı dizelerle anlatılan aşığın şiirlerinden engin bir kültüre sahip olduğu sezilmektedir.
***
PARELENDİMİ
(Sarı Turnam)
Fırgatlı fırgatlı ne inilersinSarı turnam sinen parelendi mi
Niçin el değmeden sen inilersin
Sarı turnam sinen parelendi mi
Sazım sana yad düzen mi düzdüler
Tellerini haddeden mi süzdülerYad el değip perdelerin bozdular
Sarı turnam sinen parelendi mi
Sana kelam söyler davudi diller
Şu senin sedana maildir eller
Göğsüne takayım alışkın teller
Sarı turnam sinen parelendi mi
Beş perdeden çalınıyor bağlama
Esip fırgatınan sinem dağlama
Bulam ustasını canan ağlama
Sarı turnam sinen parelendi mi
Niçin yas tutarsın giydin karalar
Ahiret derdine nedir çareler
Esiri der nedir derde çareler
Sarı turnam sinen parelendi mi
(Alıntı, Türküler.com / Ozan)Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!Yazarın Diğer Yazıları
Tüm YazılarIŞIKLAR SÖNMESİN
08 Ocak 2024 14:47Ali Kapısı Derneği Abdal Musa Birlik Lokması
20 Aralık 2023 14:47Sazlılar Derneğinde Abdal Musa Lokması
07 Aralık 2023 14:47Zeynel Abidin Vakfında Abdal Musa Lokması
03 Aralık 2023 14:47Seyituşağı Köyünde Abdal Musa Birlik Lokması
16 Kasım 2023 14:47MALATYADA REKLAM TABELACILIĞI
03 Kasım 2023 14:47Endüstri mirası tescili Tuğla Bacası restorasyonu bekliyor
28 Ekim 2023 14:47GÜNDÜZBEY- PINARBAŞI KAPTAJ GEZİSİ
17 Ekim 2023 14:47KABAH ABDAL TÜRBESİ ve GÜRGÜR DEDE TÜRBESİ
10 Ekim 2023 14:47ELEMENDİK PINARI
02 Ekim 2023 14:47HEKİMHAN'DA 'TORLAKÇILAR' EKMEKLERİNİ ATEŞ VE KÜLDEN ÇIKARIYOR
09 Eylul 2023 14:47HEKİMHAN KÖYLÜKÖYÜNDE SARIÇAM ORMANI
29 Ağustos 2023 14:47BATTALGAZİ'DE ASIRLIK KARA DUT
22 Ağustos 2023 14:47Zeynel Abidin'de Aşure Lokma Etkinliği
18 Ağustos 2023 14:47Hekimhan'da Dört Yüz Yılık Ceviz Ağacı
05 Ağustos 2023 14:47VEFA KONAĞI, DEPREMZEDELERE MESKEN OLDU!
03 Ağustos 2023 14:47TARİHİ ESERLERE SAYGI
31 Temmuz 2023 14:47AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNDE SİNEMA ANILARI
28 Temmuz 2023 14:47Profesyonel Fotoğrafçı HÜSEYİN KOÇ Son Yolculuğuna Uğurlandı
09 Temmuz 2023 14:47BİR BOZKIR KÖYÜ GEBELİ / ARAPGİR
09 Temmuz 2023 14:47Karapınar'da ŞAH -I MERDAN Ziyareti
09 Temmuz 2023 14:47DOĞANYOL'UN YENİDEN DOĞUŞU
15 Haziran 2023 14:47GELİNCİK TEPE
07 Haziran 2023 14:47AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ 6 ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
27 Mayıs 2023 14:47ÂŞIK VEYSEL... Sivrialan köyüne yolculuk...
16 Mayıs 2023 14:47MEMLEKETİM YIKIK VİRANE OLDU
19 Mart 2023 14:47MALATYA'DA SITMA SAVAŞ VE BABAMIN ANILARI
13 Ocak 2023 14:47MALATYA SÜMERBANK FABRİKASI İŞÇİSİNİN RÜYASI
28 Kasım 2022 14:47AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNÜN ' GARİP' MEZARLIĞINA SAHİP ÇIKILDI
25 Kasım 2022 14:47ENGÜZEKLİLER CEM EVİNDE ABDAL MUSA - BİRLİK CEMİ
08 Kasım 2022 14:47ADINI YİTİREN OKUL...Akçadağ Köy Enstitüsü
13 Ekim 2022 14:47Hekimhan Ballıkaya (Mezirme) Mahallesi
22 Eylul 2022 14:47HEKİMHAN-GİRMANA 1. KÜLTÜR ŞENLİĞİ
01 Eylul 2022 14:47RUS PAZARI / BİT PAZARI
20 Ağustos 2022 14:47MALATYA ÜÇ HORAN KİLİSESİNDE İKİNCİ AYİN
14 Ağustos 2022 14:47Kiliseden Kültür Merkezine
28 Temmuz 2022 14:47Aspuzu Bağları: Karadut Ağacı
11 Temmuz 2022 14:47TEMMUZ SICAĞINDA İKİ KARA GÜN
04 Temmuz 2022 14:47Fetiye Uzun Hasan Cami
30 Haziran 2022 14:47Vefalı Malatyalıların Doğanşehir Gezisi
29 Haziran 2022 14:47Malatya'da Venk Şapeli
29 Haziran 2022 14:47CHP KÖY ENSTİTÜLERİ MASASI VE PROJELERİ
21 Haziran 2022 14:47MALATYA'DA UMUMİ TUVALETLER SORUNU
20 Haziran 2022 14:47SEYYİD AZİZ DEDE(Ape Aziz) ANMA ETKİNLİĞİ
15 Haziran 2022 14:47MAVİ DEĞİRMEN / Seferihisar - İzmir
15 Haziran 2022 14:47Bir Gezi Anısı
06 Haziran 2022 14:47ASPUZU BAĞLARI
06 Haziran 2022 14:47Hüseyin Doğan Dede 39.Ölüm Yıl Dönümünde Anıldı
25 Mayıs 2022 14:47MALATYA DEMİRYOLU MENFEZİNİN HAZİN SONU
13 Mayıs 2022 14:47MELİTA
10 Mayıs 2022 14:47YAZAR ÖZGÜR SİNAN'LA ÇANAKKALE'DE KEYİFLİ BİR RÖPORTAJ
07 Mayıs 2022 14:47KARAGÜL
30 Nisan 2022 14:47TARİHİN İZİNDE... Mezar Taşlarından Yapılan Demir Yolu Menfezi
30 Nisan 2022 14:47NE BAHARLARIMIZ GEÇTİ ÖMÜRDEN
11 Nisan 2022 14:47MALATYA'DA KAYISI AĞAÇLARI ÇİÇEK AÇTI
04 Nisan 2022 14:47AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNÜN SAHİPSİZ MEZARLIĞI
01 Nisan 2022 14:47Akçadağ Köy Enstitüsü 1947 mezunu Öğretmen MUAZZEZ YILMAZ
17 Mart 2022 14:47ELAZIĞ/ KEBAN- DENİZLİ KÖYÜ KERVANSARAYI
25 Şubat 2022 14:47Balıkesir'de Tahtakuşlar Köyü
14 Şubat 2022 14:47GÜLE GÜLE BİLGE İNSAN, İSMAİL KAYGUSUZ...
04 Şubat 2022 14:47Lütfi Özgünaydın: 'Bir zamanlar Kemaliye'
30 Ocak 2022 14:47Malatyalı Yazar Necati Güngör beyi İstanbul'da ziyaret
25 Ocak 2022 14:47KÖY ENSTİTÜLERİNDE KÜTÜPHANELER
24 Ocak 2022 14:47AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNDE SİNEMA ANILARI
24 Ocak 2022 14:47Gazateci Hrant Dink katledildiği yerde anıldı.
24 Ocak 2022 14:47Geçmişin İzinde DAMASCUS Sergisi
13 Aralık 2021 14:47DEMİRYOLU KÜÇÜK İSTASYONLARI
03 Aralık 2021 14:47MALATYADA YENİ FiDANCILAR SİTESİ HAZIR
22 Kasım 2021 14:47Malatya'da Vanlı Hoca: Şeyh Hacı Hamid Hamd-î Vânî El- Malatî (1873 1955)
22 Kasım 2021 14:47Malatya'da Venk Manastır ve Kilisesi
16 Kasım 2021 14:47Malatya'da 'Venk' Manastır ve Kilisesi
25 Eylul 2021 14:47ARGUVAN YOLLARINDA
15 Eylul 2021 14:47HEKİMHANLI SADIK BABA
15 Eylul 2021 14:47Malatya ERHAÇ Askeri Hava üssü Adı Nereden Geliyor
15 Eylul 2021 14:47SÜRYANİ KADİM MOR BARSAUM MANASTIRI / DİLBER KALESİ
24 Ağustos 2021 14:47ASLANTEPE HÖYÜĞÜ'NÜN UNESCO YOLCULUĞU... Temmuz 31, 2021
03 Ağustos 2021 14:47Malatya'ya kuşbakışı bakanları şaşırtan dairesel tarlalar
27 Temmuz 2021 14:47Aşağıbağlar Suflâ Cami (1850) Yeşilyurt/Malatya
26 Temmuz 2021 14:47MALATYA'DA ROMA ODA MEZARLARI... YİNE TOKİ
26 Temmuz 2021 14:47Okulun Atatürk Anıtına Saygısızlık
08 Temmuz 2021 14:47MALATYA CASA ŞEHİTLİĞİNİN KÜNYELİ MAHZUN AĞAÇLARI
08 Temmuz 2021 14:47ŞEKER FABRİKASININ ALKOL ÜNİTESİ KADERİNE TERK EDİLDİ
05 Temmuz 2021 14:47AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ YERLEŞKESİNDEN HÜZÜNLÜ KARELER
28 Haziran 2021 14:47BİN YILLIK SELÇUKLU KIRK KARDEŞLER MEZARLIĞI İÇLER ACISI HALDE
28 Haziran 2021 14:47Ulu Camii Sit Alanına 30 yıl önce yapılan okul binası yıkıldı
07 Haziran 2021 14:47Battalgazi Çolakoğlu Köyü
24 Mayıs 2021 14:47Malatyada sebze fidelerini dikme, dönemi başladı
04 Mayıs 2021 14:47Hurda Depolarının Şehir Dışına Çıkarılması
04 Mayıs 2021 14:47Malatya'da İlkbahar
14 Nisan 2021 14:47YOLUM DÜŞTÜ HACI BEKTAŞ'A
05 Nisan 2021 14:47SANCAKTAR ABDULVAHAP GAZİ TÜRBESİ
18 Mart 2021 14:47TOPKAPI SARAYI ve CELLAT ÇEŞMESİ
07 Mart 2021 14:47KARACA AHMET SULTAN TÜRBESİ
07 Mart 2021 14:47AYASOFYA'YA YOLCULUK.
27 Şubat 2021 14:47MALATYA ÇINARLI CAMİİ / SURP ASDVADZADZİN Kilisesi
21 Şubat 2021 14:47ŞAHKULU SULTAN DERGÂHI
07 Şubat 2021 14:47ZEYNEP- KAMİL HASTANESİ ÖLÜMSÜZ BİR AŞK HİKAYESİ
01 Şubat 2021 14:47MALATYALI İSMAİL AĞA CAMİİ. HAMAMI, ÇEŞMESİ
30 Ocak 2021 14:47Koca Vaiz Baba Türbesi
30 Ocak 2021 14:47TÜRBE VE TABUTDA ÖRTÜ (PÛŞÎDE) KÜLTÜRÜ
28 Aralık 2020 14:47ŞEYH BEDREDDİN'İN MEZARINI YAPIN
25 Aralık 2020 14:47UMUMİ TUVALETLER
09 Aralık 2020 14:47HEKİMHAN, TARİHİ SURP PIRGİÇ KİLİSESİ
03 Aralık 2020 14:47HEKİMHAN'IN TARİHİ MEZARLIKLARI ve YENİ MEZARLIĞIN HİKAYESİ
29 Kasım 2020 14:47Hekimhan Hükümet Binası Yangını
26 Kasım 2020 14:47ARAPGİR'İN KAHVERENGİ YOL LEVHALARI
19 Kasım 2020 14:47İÇİNDE MEZARLIĞI OLAN OKUL
12 Kasım 2020 14:47HEKİMHAN DİPSİZ GÖL (SÜLÜK GÖLÜ)
04 Kasım 2020 14:47Malatya'dan Hatay'a Hafta Sonu Gezisi
28 Ekim 2020 14:47MALATYA'DA İLYAS TENEKELİ KÖŞK MİNARELİ CAMİ
22 Ekim 2020 14:47HEKİMHAN CEVİZiNİN HİKAYESİ
16 Ekim 2020 14:47MALATYA SURP YERRORTUTYUN (Taşhoran ) Kilisenin Yeni Kubbesi.
14 Ekim 2020 14:47Yüce dağ başında bir garip mezar
11 Ekim 2020 14:47Hekimhan'ın Tarihi Çeşmeleri Kaderine mi Terk Edildi?
07 Ekim 2020 14:47Kapatılan Köy okulları kaderine mi terk edildi?
06 Ekim 2020 14:47DİLEYİCİ ROMANI-Fatma Çağlayan
16 Eylul 2020 14:4712 EYLÜL KARANLIĞINDA KAYBOLAN BİR NESİL
13 Eylul 2020 14:47SULTANSUYU HARASINA HİPODROM NEDEN YAPILMIYOR?
25 Temmuz 2020 14:47MALATYA'DAN ERZİNCAN-BAŞBAĞLAR KÖYÜNE YOLCULUK...
23 Haziran 2020 14:47Hekimhan-Güzelyurt Ilıca Tıpka Ocağı
19 Haziran 2020 14:47HEKİMHAN - YAĞCA GEYİK ve DAĞ KEÇİSİ ÜRETİM MERKEZİ
16 Haziran 2020 14:47FUGACI ABBAS USTA (Abbas Soğukpınar)
15 Haziran 2020 14:47MALATYA KAYISI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
22 Mayıs 2020 14:47Aziz Mor Ahron Kadim Süryani Manastırı (M.S 329)
17 Mayıs 2020 14:47MALATYA SÜMER İLKOKULU BİNASI YIKILIYOR
11 Mayıs 2020 14:47IŞIKLAR SÖNMESİN
23 Nisan 2020 14:47370 YAŞINDA KIZILCIK AĞACI
19 Mart 2020 14:47MEZAR TAŞLARINDAN YAPILAN DEMİRYOLU KÖPRÜSÜ
18 Mart 2020 14:47