Malatya'dan yol arkadaşım emekli eğitimçi yazar Adil Aktaş ile birlikte Yazıhan - Arguvan Keban'a doğru yol alıyoruz. iki-üç güvenlik noktasını aşıp koştura koştura yol alan arabamızla, bir Türk alevi köyü olan Denizli Köyü’ne doğru gidiyoruz. Doğa sararmış, Topsöğüt, Dilek, Topraktepe, Sütlüce köylerinden geçip Tohma köprüsünden sonra benzinlikte arabımıza mazot takviyesi yaptık. Yol boyu Yazıhan yol ayırımına kadar ağaçların yaprakları sarı, kızıl, kahverengi renkleri ile görsel şovu devam ediyordu. Alabildiğine ağaçsız bozkırda hozan tarlalarında yol boyunca gözümüze çarpan Afgan çobanların nahırları, koyun sürüleriydi. Bazen durup bu doğal ortamın fotoğraflarını kadrajıma aldım. Çobanlarla sohbet ettik. Özbek Türkleri olduklarını söylediler. Arapgir, Kemaliye, Ağın, Keban kara yolunun yol ayrımında doğuya dönüp Keban istikametinde yaklaşık 4 km. sonra Denizli köyü Makıt Han kahverengi yol tabelası yolun solunda sapıp köy yoluna giriyoruz.
Nihayet çıplak bir dağın yamacına konuşlanm9ış köy 1 km den sonra görüş alanımıza giriyor. Köye doğru hafif kıvrımla ilerleyen yol, köyün giriş kısmında yamaç da bulunan mezarlığın önünden uzanıp gidiyor.Ana yoldan köye girişin iki yolun arasında karşılıklı olarak bulunan köy mezarlığı, kuş-bakışı köy manzaralı. Badem ağaçlarının, akasyaların arasından yavaş yavaş ilerliyoruz. Yol üzerinde evlerin önünde tavuklar, köpekler ... Köy konağının bahçe kapısında duruyoruz. Bahçede bulunan kadın erkek herkes hoş geldiniz, diyor. Hoş geldiniz derken de kendilerini tanıtıyorlar.Köy konağı kapının girişinde Lokman Baba Türbesi var.
Mezar taşında Arap harfleri ile Esmaül Hüsna'dan Allahını isimlerinden " Ya Gaffar" anlamı( O tektir o teki sever)Lokman Baba Haz. R. Fatiha . Doğum Ölüm Tarihi yok. Bu zat hakkında da bilgi edinmek için çalışma yapacağım. Alevi erkanına göre, "R. Fatiha ve Arapça Hüvel Bakî" yazıları Alevi canların mezar taşlarına yazılmadığını, son zamanlarda mezarlıklarda alevi canların mezar taşlarına da bu kalıpta yazıldığını söylediler. Muhtarlık, misafir odası, taziye evi, köy kahvesi ,kütüphanesinden oluşmaktadır. Bahçede Atatürk büstü dikkatimizi çekti. Geçmişte burası ortaokul binasının yeri imiş. Sonra köylüler burayı yeniden yaparak Köy Konağı olarak kullanmaya başlamışlar. Büstte okuldan hatıra kalmış. Bakımlı etrafı çiçeklerle bezenmiş. Ağaçlardan gazeller dökülsede güz gülleri açmıştı.
Sabah kahvaltısını Bahçedeki piknik masasına kahvaltı sepetinden çıkardığımız sofra bezini serip yaptık. Köyün kahvesinden bize çay ikram ettiler.Okuma oranı yüksek, okumaya meraklı, meslek sahibi, kariyerli insanı bol olan aydınlık bir Türk Alevi köyü.
Daracık sokakta yürüyoruz . Kadın erkek herkes hoş geldiniz, diyor. Sohbet esnasında Makıt hanı görmeye geldiğimizi gezgin öğretmen olarak gazeteye bir gezi yazısı daha yazacağımı, üç yıl önce yine geldiğimi Makıt Han yazısını medyada dile getirdiğimiz söyledim. Köylüler daha çok yakınlık gösterdiler. Misafirlere karşı olağanüstü konukseverler.çay içirmeden, yemek yedirmeden" misafir"göndermek ayıp sayıyorlar.
Köylülerin ortak görüşü" yıllardır muhtarlık olarak da, sosyal medyada bu tarihi hanın restorasyon çalışmasını yapılmasını istiyoruz ama sesimizi duyan olmadı. Göz göre göre kervansaray harabeye dönüyor" dediler . Köyde kanalizasyon sistemi var. Evlerde su, elektrik, banyo, tuvalet, televizyon, telefon, İnternet bağlantısı var. Evlerin çoğu tek katlı betondan, çatılı bahçeli.Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı bağlı bahçeli güzel bir köymüş. Hayvancılık bitmiş.17 bin dönüm susuz arazilerinde arpa, buğday ekilmekte.Üzüm ve badem yetiştirilmektedir. Keban barajı 7 km.olmasına rağmen sulama suyu yoktur , hatta içme suyu sıkıntısı çekmektedirler.
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak yeterli öğrenci olmadığından köylerde taşımalı eğitimle öğrenciler ilçeye veya uygun olan bölgeye gönderiliyor. Okullar harabe halde, bayrak direğinde gönderde bayrağımız dalgalanmıyor. Yanlış politikalar yüzünden ülkemizde köyler boşaldı. Tarım hayvancılık bitti.Köylerde bir kaç yaşlıdan başka kimse kalmadı. Köyümüzden İstanbula , batıda kentlere göç edildi. Köylerimize yazlık oldu.
Alevi - Türk yerleşimi bu köy de yanındaki Bayındır köyü gibi Bayındır boyundan gelmiştir. İki köyde 1240'ta buraya yerleşmiş Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur ve yazılı secereleri vardır. Köyde tam 780 yıldır ''ot kurbanı'' kesilir. Ot kurbanı, köylünün her ilkbaharın son haftası ot ve yağmur için kurban kesmesidir. Alevilerin her köyünde, bugünkü söylemle mahallesinde bir türbe vardır. Ve halk dilinde bu türbelere aynı zamanda ‘Ziyaretlik’ denir. Oralara gidilir, dua, niyaz edilir, çerağlar uyandırılır, istekler, talepler olur ve manevi güç alınarak ayrılınır. Kurbanlarını kesiyor, lokmalarını hazırlıyor ve orada bulunanlarla paylaşıyorlar. Kalan lokmalar ihtiyaç duyulan şekilde dağıtılıyor. Denizli köyünde de Geyik Baba , Lokman baba türbeleri vardır. Cemi eskiden salonu geniş olan bir evde yapılıyordu."
Köyün Camisi
1970 yıllarda devlet tarafından yapılan caminin yerine yeniden 1999 yılında taş yapılı, saç çatılı cami Denizli Köy tüzel kişiliği tarafından yapılmış. Cemaati olmayan köyümüzde cami de imam da var. Ama Cemevimiz , okulumuz yok. Köy muhtarları ve yurttaşlar ise köylerine cami yapılması gibi bir taleplerinin olmadığını, yapılan camiye kimsenin gitmediğini belirttiler. İmam hafta bir gün Cuma günü camiye geliyormuş. Köylülerle yaptığım sohbette köylüler "Asimilasyon için alevi köylerine cami yapıp Sünnileştirmek isteniyor. Köyde bir iş yapılacaksa bizleri ararlardı. Ama cami yapılırken sorma gereği bile duymadılar. " dediler.
Köylülerinden Hasan amca, Alevi köylerine cami projesinin amacının köyün Alevi dokusunu bozmak olduğuna vurgu yaptı. Keşke yıllar önce cami yaptıracaklarına atalarımızın emaneti kervansarayı restorasyon yapsalardı. Ziyarete gelenler burada namazda kılırdı. Hatta Cemde yapılırdı." diye görüşünü söyledi.
Denizli köyü iç yolu üzerinde bulunan köy konağını geçilerek çeşmenin bulunduğu köşede Makıt Han yazan kahverengi yön levhası istikametinde köy evlerinin önünden geçip mahalle içindeki Makıt Hana yürüyerek gittik.Hanın etrafı evlerle çevrili, damında otlar, bitmiş.
Hanın taş duvarlar muhteşem görünüyordu. Sabah güneşi hanın yıkık olan yerlerinden içeriye sızmış. Taş duvarlar bal sarısı rengini almıştı. İçeri çok serindi. Sabah yeli ney çalar gibi ses çıkarıyordu. Emekli öğretmen mihmandarımız la bir yandan da Han ile ilgili sohbet ediyorduk. Bir taraftan da fotoğraf çekiyordum.
MAKIT HAN
Kahverengi levhalı "Denizli Kervansarayı, Selçuklu Kervansarayı Makıt Han Denizli Köyü’nün içerisinde, K41A19B pafta 199 ada 3 numaralı parselde kayıtlı ve mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait bir yapıdır . Yapı, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunmaktadır . Eser yalnızca plan özellikleriyle kapalı kısmı olan kervansaray plan tipindedir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte planı ve yapım tekniği itibariyle 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir .
Keban’ın; bakır, krom ve çinko madenlerine yakın oluşu sebebiyle Osmanlı’nın son dönemlerine kadar faal olduğu bilinmektedir. Bu hareketlilik beraberinde konaklama ihtiyacının doğmasına neden olmuştur. Yapının ağırlıklı olarak bu işleve karşılık geldiği belirtilebilir. Eserin bulunduğu çevreye yakın ayakta kalan başka kervansarayın olmaması, araştırmaya konu olan hanı daha da önemli kılmaktadır."( Alıntı -Dr. Öğretim üyesi Korkmaz ŞEN Fırat Üniversitesi )
Peki, Malazgirt Zaferi ile Anadolu'nun kapılarını Türklere açan Selçukluların bıraktığı kültür mirası binlerce eserlerden biri Makit Han içler acısı durumuna ne demeli? Gerçekten böylesine kıymetli tarihi bir yapıya sahip olduğumuzun tam anlamıyla farkında mıydık acaba? Tarihi kervansaray ziyaretçiye hasret. Bir an önce restorasyon yapılmasını bekliyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, arkeolojiye, eski eserlere ve müzelere özel bir ilgi duyuyordu. Hasta yatağında bile Türkiye’nin dört bir yanında sürdürülen arkeolojik kazıları yakından takip ediyordu. Arkeolojide bugün geldiğimiz noktada onun payı büyüktür.
Türk varlığına karşı sınırlarımız dışında ki komşu devletlerin hoşgörüsüzlüğünü, tarihi eserlerimizi tahrip etme yarışlarını yanarak, içimiz kan ağlayarak anlatıyoruz da, kendi yurdumuzda, kendi tarihimize yaptığımız haksızlığı, değil haksızlığı vahşiliği niye dile getirmeyelim? Yoksa nankörce yok etmeye başladığımız kültürel değerlerimizin yanı sıra birer sanat ve uygarlık abideleri olan tarihi eserlerimize sahip çıkmak Türklüğün, insanlığın ta kendisi değil midir? Eğer kendi değerlerimizi böyle hoyratça yok edersek, elin Arap'ın, Yunan’ın, Bulgar'ın yaptığına ne demek düşer bize?
750 yıllık Kervansaray , restore edilip turizme kazandırılmayı bekliyor. Makıthan'a biraz ilgi, biraz şefkat dilemek devlet büyüklerimizden çok şey mi istemek olur? Üç yıl önce Bu Makit Hanla ilgili Malatya Yerel Sonsöz gazetesinde bir yazı kaleme almıştım. "Makıt Hana Sahip Çıkalım." Kasım 2021 'de bir grup arkadaşla Denizli köyüne gittik değişen bir şey yok. Yetkililerden ne gelen varmış nede soran. Köylüler Hanın yıkılan yerlerine kalaslarla destek vermişler, Han'ın içini süpürmüşler, açık olan yerleri taşlarla kapatmışlar hayvanla girip kirletmesin diye.
Kervansaray dış kapıdan girildiğinde ortada büyük bir salon şeklinde sağda ve solda iki oda , 6 bölmeden oluşuyor. Daha önce Selçuklu Devletinin sembolü olan çift başlı kartal bulunduğu taş blok Keban barajı yapılırken çalındığı söyleniyor. Buranın restorasyonu yapılsa kültür evi, sığınak , depo olarak kullanılır, O yöreye ait tarihi eserler, araç ,gereçler sergilenir. Ticaret amacıyla kullanılabilir. Köylü ürettikleri ürünleri gelen turistlere burada satabilir.
Anadolu'nun gözden uzak yerlerinde köylerinde, dağlarında, tepelerinde, ovalarında binlerce kahverengi levhası olmayan Türk , Süryani, Ermeni , Rum , eski medeniyetlere ait eserler harabeler içinde yok olmaya terk edilmiş. Yoksa nankörce yok etmeye başladığımız kültürel değerlerimizin yanı sıra birer sanat ve uygarlık abideleri olan tarihi eserlerimize sahip çıkmak Türklüğün, insanlığın ta kendisi değil midir?
Bizden sonraki torunlarımıza; ABD. ’de olduğu gibi, ancak son birkaç yüz yılda yapılan, o da eskisini bin kere arattıran eserlerle mi soylu, büyük geçmişimizi göstereceğiz? Haa! Bazıları diyebilir, yahu o kadar çok eser var ki, nasıl olsa birkaç tanesi gelecek nesile kalabilir!? Evet doğrudur, bazı eserler sonsuza kadar yaşar, yaşamlarını sürdürürler. Ama yeryüzünün gerçekten en büyük açık hava müzesi olan güzel yurdumuzun her karış toprağının bir hazineyi barındırması, onları çok devasa olmayan bütçelerle onarıp, koruyup, hem bugüne, hem geleceğe daha sağlıklı aktarmanın ne yükü var bize? Yoksa gerçekten bazı uluslar gibi şuursuzlaştırılıyor muyuz bizde?
Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
IŞIKLAR SÖNMESİN
08 Ocak 2024 10:56
Ali Kapısı Derneği Abdal Musa Birlik Lokması
20 Aralık 2023 10:56
Sazlılar Derneğinde Abdal Musa Lokması
07 Aralık 2023 10:56
Zeynel Abidin Vakfında Abdal Musa Lokması
03 Aralık 2023 10:56
Seyituşağı Köyünde Abdal Musa Birlik Lokması
16 Kasım 2023 10:56
MALATYADA REKLAM TABELACILIĞI
03 Kasım 2023 10:56
Endüstri mirası tescili Tuğla Bacası restorasyonu bekliyor
28 Ekim 2023 10:56
GÜNDÜZBEY- PINARBAŞI KAPTAJ GEZİSİ
17 Ekim 2023 10:56
KABAH ABDAL TÜRBESİ ve GÜRGÜR DEDE TÜRBESİ
10 Ekim 2023 10:56
ELEMENDİK PINARI
02 Ekim 2023 10:56
HEKİMHAN'DA 'TORLAKÇILAR' EKMEKLERİNİ ATEŞ VE KÜLDEN ÇIKARIYOR
09 Eylul 2023 10:56
HEKİMHAN KÖYLÜKÖYÜNDE SARIÇAM ORMANI
29 Ağustos 2023 10:56
BATTALGAZİ'DE ASIRLIK KARA DUT
22 Ağustos 2023 10:56
Zeynel Abidin'de Aşure Lokma Etkinliği
18 Ağustos 2023 10:56
Hekimhan'da Dört Yüz Yılık Ceviz Ağacı
05 Ağustos 2023 10:56
VEFA KONAĞI, DEPREMZEDELERE MESKEN OLDU!
03 Ağustos 2023 10:56
TARİHİ ESERLERE SAYGI
31 Temmuz 2023 10:56
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNDE SİNEMA ANILARI
28 Temmuz 2023 10:56
Profesyonel Fotoğrafçı HÜSEYİN KOÇ Son Yolculuğuna Uğurlandı
09 Temmuz 2023 10:56
BİR BOZKIR KÖYÜ GEBELİ / ARAPGİR
09 Temmuz 2023 10:56
Karapınar'da ŞAH -I MERDAN Ziyareti
09 Temmuz 2023 10:56
DOĞANYOL'UN YENİDEN DOĞUŞU
15 Haziran 2023 10:56
GELİNCİK TEPE
07 Haziran 2023 10:56
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ 6 ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
27 Mayıs 2023 10:56
ÂŞIK VEYSEL... Sivrialan köyüne yolculuk...
16 Mayıs 2023 10:56
MEMLEKETİM YIKIK VİRANE OLDU
19 Mart 2023 10:56
MALATYA'DA SITMA SAVAŞ VE BABAMIN ANILARI
13 Ocak 2023 10:56
MALATYA SÜMERBANK FABRİKASI İŞÇİSİNİN RÜYASI
28 Kasım 2022 10:56
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNÜN ' GARİP' MEZARLIĞINA SAHİP ÇIKILDI
25 Kasım 2022 10:56
ENGÜZEKLİLER CEM EVİNDE ABDAL MUSA - BİRLİK CEMİ
08 Kasım 2022 10:56
ADINI YİTİREN OKUL...Akçadağ Köy Enstitüsü
13 Ekim 2022 10:56
Hekimhan Ballıkaya (Mezirme) Mahallesi
22 Eylul 2022 10:56
HEKİMHAN-GİRMANA 1. KÜLTÜR ŞENLİĞİ
01 Eylul 2022 10:56
RUS PAZARI / BİT PAZARI
20 Ağustos 2022 10:56
MALATYA ÜÇ HORAN KİLİSESİNDE İKİNCİ AYİN
14 Ağustos 2022 10:56
Kiliseden Kültür Merkezine
28 Temmuz 2022 10:56
Aspuzu Bağları: Karadut Ağacı
11 Temmuz 2022 10:56
TEMMUZ SICAĞINDA İKİ KARA GÜN
04 Temmuz 2022 10:56
Fetiye Uzun Hasan Cami
30 Haziran 2022 10:56
Vefalı Malatyalıların Doğanşehir Gezisi
29 Haziran 2022 10:56
Malatya'da Venk Şapeli
29 Haziran 2022 10:56
CHP KÖY ENSTİTÜLERİ MASASI VE PROJELERİ
21 Haziran 2022 10:56
MALATYA'DA UMUMİ TUVALETLER SORUNU
20 Haziran 2022 10:56
SEYYİD AZİZ DEDE(Ape Aziz) ANMA ETKİNLİĞİ
15 Haziran 2022 10:56
MAVİ DEĞİRMEN / Seferihisar - İzmir
15 Haziran 2022 10:56
Bir Gezi Anısı
06 Haziran 2022 10:56
ASPUZU BAĞLARI
06 Haziran 2022 10:56
Hüseyin Doğan Dede 39.Ölüm Yıl Dönümünde Anıldı
25 Mayıs 2022 10:56
MALATYA DEMİRYOLU MENFEZİNİN HAZİN SONU
13 Mayıs 2022 10:56
MELİTA
10 Mayıs 2022 10:56
YAZAR ÖZGÜR SİNAN'LA ÇANAKKALE'DE KEYİFLİ BİR RÖPORTAJ
07 Mayıs 2022 10:56
KARAGÜL
30 Nisan 2022 10:56
TARİHİN İZİNDE... Mezar Taşlarından Yapılan Demir Yolu Menfezi
30 Nisan 2022 10:56
NE BAHARLARIMIZ GEÇTİ ÖMÜRDEN
11 Nisan 2022 10:56
MALATYA'DA KAYISI AĞAÇLARI ÇİÇEK AÇTI
04 Nisan 2022 10:56
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNÜN SAHİPSİZ MEZARLIĞI
01 Nisan 2022 10:56
Akçadağ Köy Enstitüsü 1947 mezunu Öğretmen MUAZZEZ YILMAZ
17 Mart 2022 10:56
Balıkesir'de Tahtakuşlar Köyü
14 Şubat 2022 10:56
GÜLE GÜLE BİLGE İNSAN, İSMAİL KAYGUSUZ...
04 Şubat 2022 10:56
Lütfi Özgünaydın: 'Bir zamanlar Kemaliye'
30 Ocak 2022 10:56
Malatyalı Yazar Necati Güngör beyi İstanbul'da ziyaret
25 Ocak 2022 10:56
KÖY ENSTİTÜLERİNDE KÜTÜPHANELER
24 Ocak 2022 10:56
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNDE SİNEMA ANILARI
24 Ocak 2022 10:56
Gazateci Hrant Dink katledildiği yerde anıldı.
24 Ocak 2022 10:56
Geçmişin İzinde DAMASCUS Sergisi
13 Aralık 2021 10:56
DEMİRYOLU KÜÇÜK İSTASYONLARI
03 Aralık 2021 10:56
MALATYADA YENİ FiDANCILAR SİTESİ HAZIR
22 Kasım 2021 10:56
Malatya'da Vanlı Hoca: Şeyh Hacı Hamid Hamd-î Vânî El- Malatî (1873 1955)
22 Kasım 2021 10:56
Malatya'da Venk Manastır ve Kilisesi
16 Kasım 2021 10:56
Malatya'da 'Venk' Manastır ve Kilisesi
25 Eylul 2021 10:56
ARGUVAN YOLLARINDA
15 Eylul 2021 10:56
HEKİMHANLI SADIK BABA
15 Eylul 2021 10:56
Malatya ERHAÇ Askeri Hava üssü Adı Nereden Geliyor
15 Eylul 2021 10:56
HEKİMHANLI ÂŞIK ESİRİ BABA
08 Eylul 2021 10:56
SÜRYANİ KADİM MOR BARSAUM MANASTIRI / DİLBER KALESİ
24 Ağustos 2021 10:56
ASLANTEPE HÖYÜĞÜ'NÜN UNESCO YOLCULUĞU... Temmuz 31, 2021
03 Ağustos 2021 10:56
Malatya'ya kuşbakışı bakanları şaşırtan dairesel tarlalar
27 Temmuz 2021 10:56
Aşağıbağlar Suflâ Cami (1850) Yeşilyurt/Malatya
26 Temmuz 2021 10:56
MALATYA'DA ROMA ODA MEZARLARI... YİNE TOKİ
26 Temmuz 2021 10:56
Okulun Atatürk Anıtına Saygısızlık
08 Temmuz 2021 10:56
MALATYA CASA ŞEHİTLİĞİNİN KÜNYELİ MAHZUN AĞAÇLARI
08 Temmuz 2021 10:56
ŞEKER FABRİKASININ ALKOL ÜNİTESİ KADERİNE TERK EDİLDİ
05 Temmuz 2021 10:56
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ YERLEŞKESİNDEN HÜZÜNLÜ KARELER
28 Haziran 2021 10:56
BİN YILLIK SELÇUKLU KIRK KARDEŞLER MEZARLIĞI İÇLER ACISI HALDE
28 Haziran 2021 10:56
Ulu Camii Sit Alanına 30 yıl önce yapılan okul binası yıkıldı
07 Haziran 2021 10:56
Battalgazi Çolakoğlu Köyü
24 Mayıs 2021 10:56
Malatyada sebze fidelerini dikme, dönemi başladı
04 Mayıs 2021 10:56
Hurda Depolarının Şehir Dışına Çıkarılması
04 Mayıs 2021 10:56
Malatya'da İlkbahar
14 Nisan 2021 10:56
YOLUM DÜŞTÜ HACI BEKTAŞ'A
05 Nisan 2021 10:56
SANCAKTAR ABDULVAHAP GAZİ TÜRBESİ
18 Mart 2021 10:56
TOPKAPI SARAYI ve CELLAT ÇEŞMESİ
07 Mart 2021 10:56
KARACA AHMET SULTAN TÜRBESİ
07 Mart 2021 10:56
AYASOFYA'YA YOLCULUK.
27 Şubat 2021 10:56
MALATYA ÇINARLI CAMİİ / SURP ASDVADZADZİN Kilisesi
21 Şubat 2021 10:56
ŞAHKULU SULTAN DERGÂHI
07 Şubat 2021 10:56
ZEYNEP- KAMİL HASTANESİ ÖLÜMSÜZ BİR AŞK HİKAYESİ
01 Şubat 2021 10:56
MALATYALI İSMAİL AĞA CAMİİ. HAMAMI, ÇEŞMESİ
30 Ocak 2021 10:56
Koca Vaiz Baba Türbesi
30 Ocak 2021 10:56
TÜRBE VE TABUTDA ÖRTÜ (PÛŞÎDE) KÜLTÜRÜ
28 Aralık 2020 10:56
ŞEYH BEDREDDİN'İN MEZARINI YAPIN
25 Aralık 2020 10:56
UMUMİ TUVALETLER
09 Aralık 2020 10:56
HEKİMHAN, TARİHİ SURP PIRGİÇ KİLİSESİ
03 Aralık 2020 10:56
HEKİMHAN'IN TARİHİ MEZARLIKLARI ve YENİ MEZARLIĞIN HİKAYESİ
29 Kasım 2020 10:56
Hekimhan Hükümet Binası Yangını
26 Kasım 2020 10:56
ARAPGİR'İN KAHVERENGİ YOL LEVHALARI
19 Kasım 2020 10:56
İÇİNDE MEZARLIĞI OLAN OKUL
12 Kasım 2020 10:56
HEKİMHAN DİPSİZ GÖL (SÜLÜK GÖLÜ)
04 Kasım 2020 10:56
Malatya'dan Hatay'a Hafta Sonu Gezisi
28 Ekim 2020 10:56
MALATYA'DA İLYAS TENEKELİ KÖŞK MİNARELİ CAMİ
22 Ekim 2020 10:56
HEKİMHAN CEVİZiNİN HİKAYESİ
16 Ekim 2020 10:56
MALATYA SURP YERRORTUTYUN (Taşhoran ) Kilisenin Yeni Kubbesi.
14 Ekim 2020 10:56
Yüce dağ başında bir garip mezar
11 Ekim 2020 10:56
Hekimhan'ın Tarihi Çeşmeleri Kaderine mi Terk Edildi?
07 Ekim 2020 10:56
Kapatılan Köy okulları kaderine mi terk edildi?
06 Ekim 2020 10:56
DİLEYİCİ ROMANI-Fatma Çağlayan
16 Eylul 2020 10:56
12 EYLÜL KARANLIĞINDA KAYBOLAN BİR NESİL
13 Eylul 2020 10:56
SULTANSUYU HARASINA HİPODROM NEDEN YAPILMIYOR?
25 Temmuz 2020 10:56
MALATYA'DAN ERZİNCAN-BAŞBAĞLAR KÖYÜNE YOLCULUK...
23 Haziran 2020 10:56
Hekimhan-Güzelyurt Ilıca Tıpka Ocağı
19 Haziran 2020 10:56
HEKİMHAN - YAĞCA GEYİK ve DAĞ KEÇİSİ ÜRETİM MERKEZİ
16 Haziran 2020 10:56
FUGACI ABBAS USTA (Abbas Soğukpınar)
15 Haziran 2020 10:56
MALATYA KAYISI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
22 Mayıs 2020 10:56
Aziz Mor Ahron Kadim Süryani Manastırı (M.S 329)
17 Mayıs 2020 10:56
MALATYA SÜMER İLKOKULU BİNASI YIKILIYOR
11 Mayıs 2020 10:56
IŞIKLAR SÖNMESİN
23 Nisan 2020 10:56
370 YAŞINDA KIZILCIK AĞACI
19 Mart 2020 10:56
MEZAR TAŞLARINDAN YAPILAN DEMİRYOLU KÖPRÜSÜ
18 Mart 2020 10:56