Prof.Dr. Mustafa Talas
[email protected]

Kaybedeni Olmayan Seçim: Seçim 2023

16 Mayıs 2023 13:09

lkemiz “Asrın Felaketi”nden sonra “Asrın Seçimi ”ne girdi. Hem felaket için hem de seçim için asrın değil, asırların felaketi ve seçimi dense yeridir. Neden? Çünkü her ikisi de dünyada eşi ve benzeri görülmemiş özelliklere sahip olmuştur.

Deprem ülke ekonomisini derinden sarsacak etkileriyle ülke gündemini uzunca süre meşgul eden bir husus olmuştur. Adeta dünyanın en önemli seçim vurgusu ile ünlenmiş olan seçimler bile depremden yoğun bir biçimde etkilenmekten kendini alamamıştır.

Seçimin önemini ortaya koyan hususlardan biri de Türkiye Cumhuriyetinin 100. Yılına tekabül etmesidir. 1923’te kurulmuş olan cumhuriyetin daha fazla güçlenmesi ya da iyiden iyiye zayıflatılması ile ilgili tezler seçimlerin de temel anlaşmazlık noktalarından birini oluşturmaktadır.

Önemini bu şekilde özetleyeceğimiz “Asırların Seçimlerinin” analizini sosyolojik bağlamda şu şekilde izah edebiliriz:

Başlıkta da ifade ettiğimiz gibi bu seçimlerin adeta kaybedeni yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim kampanyası esnasında miting meydanlarında “bu seçimin kaybedeni olmasın” diye beyanlarda bulunması belki de bugünü öngörmesiydi denilebilir.

Evvel emirde seçimin en büyük ivmesini yakalayan MHP’nin bu seçimin en önde gelen kazananı olduğunu öne sürmek yerinde olacaktır. Bütün anket firmalarının tahmininin en az iki ya da üç katı oy alması Türkiye’deki anketlerin güvenilirliğini bir defa daha sorgulatma hakkını ortaya çıkarmıştır. Seçmen üzerine kurulan baskıya ve enerji kaybına yol açacak bütün anlamsız girişimler vatandaş tarafından çöpe atılmıştır.

İkinci olarak MHP’nin gördüğü anket saldırılarının bir örneğini daha yaşamış olan AK Parti de bütün bu saldırıları boşa çıkaracak sonuçlar almıştır. Bu da kazananlar olarak Cumhur İttifakının iki büyük ortağının kaydedilmesinin gerekli olduğunu ortaya koyacaktır. Aynı ittifakın diğer ortakları olan Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi de beklenenin üzerinde oy alarak kazananlar grubunda olmuştur. Bütün bunların sonucu olarak da Cumhur İttifakı meclis aritmetiğinde çoğunluğun sahibi olmuştur. Bu durumun ikinci turda çoğunluğu sağlayana avantaj sağlayacağı da açıktır. Çünkü istikrara düşkün olan Türk Seçmeni bu farkı ortaya koyabilecek durumundadır.

Bu seçimin bir başka kazananı Sinan Oğan olmuştur. Hem ittifakından fazla oy almıştır, hem de Muharrem İnce’nin çekilmesini avantaja dönüştüren bir yön kazanmıştır. Hangi koşul ile olursa olsun Sinan Oğan da beklenenin üstünde oy almayı başararak ikinci turda kilit konumunu yakalamıştır.

Her parti yetkilisi kendisini kazanan konumda göstermekte ancak bunların gerçekten geçerli olup olmadığına doğru bakmak icap etmektedir. CHP ittifak ile girdiği seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’na giden oyun kendisinin olduğu vurgusu ile kendini başarılı görmektedir. İyi Parti anketlerin oynaklığını iliklerine kadar hissetmiş bir parti olarak aldığı oyun küçümsenmeyecek bir başarı olacağı vurgusu ile kendini savunmaktadır. Millet İttifakının diğer üyeleri olan muhafazakâr partilerin tamamı yalnız başına seçime gitmekle çıkaramayacakları vekil sayısına ulaşmış olmakla başarılı olduklarını söylemektedirler.

Seçim öncesindeki şımarık, toplum mühendisliği ürünü siyasal mesajlar içeren, yönlendirme amaçlı yaklaşımlar, seçimi bitirmeden dağıtılan kadrolar ve kamu imkanları ile ilgili mesajlar seçim sonuçlarıyla anlamsız hale gelmiştir. Seçim öncesinde seçimden sonraki ilk gün yapılacağı söylenen  çok büyük değişimler bütünüyle devre dışı kalmıştır. Seçim öncesi Türkiye Cumhuriyeti’nin içeride ve dışarıda yerleşik devlet politikalarının tümüyle değiştirileceği savı büyük oranda kabul görmemiştir.

Seçimin Millet İttifakı ile beraber dışarıdan anlaşmalı ortaklık yürüten PKK Destekli Yeşil Sol Partisi de bir başka kaybedeni olmuştur. Daha önceki oy oranı ve temsil düzeyinin gerisinde kalmıştır.

Ülkeyi dışarıdan odaklı aktörler ve politikalar ile değiştireceğini öne süren blok kesin olarak kaybetmiştir.

Seçimin ülke ile ilgili sonuçlarından sonra Malatya için geçerli olan sonuçlarını da şu şekilde ifade edebiliriz:

Malatya’da genelde basın mensuplarının yanılgı içerisinde olduğunu seçim sonuçlarıyla anlamış olduk. AK Parti’nin listesinin beğenilmemesinden ötürü CHP’nin 3 vekil çıkaracağını söyleyen gazeteci ve televizyoncular sınıfta kaldı. AK Parti’nin üçüncü parti olacağını ve İyi Partinin ikinci olacağını, MHP’nin vekil çıkaramayacağını söyleyen gazeteciler de şaştı. Hesapları tutamadı. Havayı soluma anlayışları nasıldır bilemem ama halkı tanıyamadıkları açık ve nettir denilebilir. Ayrıca ilçe dengesi kurulmamış diyenler de doğru tahminde bulunamamıştır.

Bir önemli husus da şudur: Sokak röportajı adıyla bir kamera ve bir mikrofon ile cumhurbaşkanı oylaması yapanlar da çok büyük oranda iflas etmişlerdir. Seyrettiğim hiçbir röportajda Erdoğan’ı Malatya’da kazandırmayan mikrofonlar yüzde 69 destek karşısında ne düşünmüşlerdir bilemiyorum. Acaba bu yalan yanlış eylemlerini gören vatandaş bunlara güvenmeye devam ediyor mudur? Hiç sanmıyorum.

Malatya’da yapılan anketlerin de Türkiye’deki anketlerden bir farkı olmamıştır. Malatya’da da doğru tahmin edilmeyen partisi MHP olmuştur. Şişirilen partisi de CHP ve İyi Parti olmuştur. AK Parti 4 vekil, CHP 1 ve MHP 1 vekil çıkararak yine anketleri ve medyayı yanıltmayı başarmıştır. Malatya’da Veli Ağbaba’nın öncülüğündeki pek çok CHP’li belediyenin Malatya’da deprem yaralarını sarmaya çalışması beklentilerin aksine seçmenin ilgisine mazhar olamamıştır. CHP için Malatya’da  Alevi-Sünni dengesine dikkat etmemiş olmak belki de depremdeki ilgiden daha çok belirleyici olmuştur. Burada CHP’nin dikkat etmesi gereken belki de en önemli ayrıntılardan biri gecekondu semtlerine yardım götürürken işbirliği yapılan STK’lar konusudur. Bu STK’lar ne ölçüde bunu kendileri için ne ölçüde CHP için fırsata dönüştürmeye çalıştı bunun aydınlığa kavuşturulması gereklidir. İyi Parti ise nereli olup olmamasından çok halkta tabanı olan aday adayları yerine karşılığı olmayanları listeye almasının acı bir sonucunu yaşamıştır. Vatandaşın çok olumlu anlam yüklediği insanlar liste dışındayken hangi tabanda ve nerede olduğunu daha önce vatandaşın bilemediği şahsiyetler listede olunca çok ağır bir yenilgi kaçınılmaz olmuştur. Depremden kaynaklı nüfus kaybının en fazla yarayacağı söylenen Yeşil Sol Parti ve CHP’nin AK Parti’nin başarılı örgütsel cevapları karşısında çaresiz kalmışlardır. MHP’nin de nüfus kaybından olumsuz etkilendiği sahadan edindiğim bilgilerde mevcuttur. Nüfus kaybının sonuçları etkilediği bir realitedir ancak bu etkilenme AK Parti için liste krizini bertaraf eden boyutta olmuştur. Zaten burada bir hatırlatma yapılacaksa o da siyasetin örgütlü olan grupların başarılı olabileceği bir alan olmasıdır. Örgüte hakim olan seçmenine egemen olmayı daha kolay başarır.

Bir hususu da Malatya kamuoyuna hatırlatmadan edemeyeceğim. O da şudur: Herkes il Başkanının neden aday olmamasına rağmen ikinci sıradan aday gösterildiği ile uğraşıp duruyor. Aslında bu konuya bir de tersten bakmak gereklidir. Milletvekili olan herkesin Malatya’dan ayrıldığı ve bir daha dönmediği bir ortamda bir insan, milletvekilliği bittiğinde işini de evini de Malatya’ya taşıyorsa, ortada bir gurur duyulacak ayrıcalık vardır. Örgüte hakim olmanın bir Ak Parti klasiğini ortaya koyan İhsan Koca taraftar olmayanların anlayamayacağı bir başarı hikayesi yazmıştır. Aday gösterilmeyen Öznur Çalık aynı modele uygun davranıp da evini ve işini Malatya’dan hiç taşımayarak adaylardan daha iyi çalışan bir ağırlık merkezi olması yine takdir vesilesi olacaktır.

Ak Parti’nin 21 yıllık başarı hikayesinin örgütün dışındakiler tarafından anlaşılamayacak başka bir yönü de şudur: Başka örgütlerin kabul edemediği ve ondan beceremediği birlik olma anlayışını AK Parti siyasal elitleri ve tabanı becerebilmektedir. İçeride ayrı düşseler de dışarıya karşı birlik olma en uzlaşmaz olan aktörler de bile mevcuttur. Sonuçta bir ki defalık başarılar tesadüf olabilir ama 21 yıllık başarı hikayesi tesadüflerle izah edilemez.

Sonuç olarak özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi asrın seçimi olarak toplumu ve dünyayı etkileyecek tarzda bir seçimdir diyebiliriz. Buna bağlı olarak milletvekilliği de bu dönemin cumhurbaşkanını çalıştıran yasama organını oluşturacağı için önemlidir. Toplumun Cumhuriyetinin ikinci yüzyılının mimarı olacak bu seçimlerin belirleyeceği siyasal aktörler dünyaya da önemli bir mesaj olacaktır.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Malatya’nın Depremle İlgili Öncelikli Sorunları…
30 Ağustos 2024 13:09

Seçim 2024’e Doğru Malatya…
28 Kasım 2023 13:09

Bizim İşimiz Memleket Meselesi…
01 Kasım 2023 13:09

Paşalar Diyarı Arapgir’in Paşa Tavırlı Başkanı Cömertoğlu’nun Konukseverliğinde Oğuz Boyları Sempozyumu..
10 Ekim 2023 13:09

Malatya’da Hırsızlık Olayları Bel Büküyor!..
06 Eylul 2023 13:09

Çevre Katliamları Bu Kadar Kolay Olmamalı…
02 Ağustos 2023 13:09

Yüzyılın Seçimi İkinci Tura Kaldı…
19 Mayıs 2023 13:09

Malatya’yı Unutmak Tükenmektir….
06 Mayıs 2023 13:09

Malatya Kan Ağlıyor? Sesini Gören, Duyan Var Mı?…
10 Mart 2023 13:09

Kayısıkentimizi Harapkent Yapanlar... Hayrettin Abacı’yı Hatırlayın!
04 Mart 2023 13:09

Sanal Alemde Çocukların Yaşadığı Problemler…
10 Nisan 2022 13:09

'Arapgir Modeli' Arapgir ve Arapgirliler İle Etkileşim Kurularak Anlaşılabilir
23 Kasım 2021 13:09

Tüm Yazılar