Dr. Hüseyin Aydıncak

BİR 'SENS CLİNİQUE' VAKASI

15 Kasım 2023 15:00

          -Doktorun kişisel programları olmaz. Daha doğrusu olamaz. Bugün Pazar eşimi, çocuklarımı alıp şöyle güzel bir yerlere götüreyim, piknik falan yapalım diye ince, ince ayrıntılı planlar yapan doktorun planı kısa süre içinde kapıya dayanan bir hasta tarafından güncellenir. Bu yüzden doktor istemesine rağmen ailesiyle yeteri kadar zaman geçiremez. Çocuklarının büyüdüğünü bile fark etmez. Aslında her fırsatta pikniklere, denize giderek ailem ile zaman geçirmişimdir, ama eşim Özcan Aydıncak sen çocuklarınla yeteri kadar zaman geçirmedin, onların elinden tutup bir yürüyüş, şehirde bir tur atmadın diye ömrüm boyunca beni suçladı. Valla billa benim suçum yok, SUÇ MESLEĞİN.

           -Bir Pazar günü Hakim Celal Taş beyler ile birlikte Sinop Ayancık Çamurca plajına gittik. Soyunduk, havlularımızı serdik, uzanıp güneşlenecektik ki sahilde birinin sahildeki insanlara birşeyler sorarak geldiğini gördüm. Geleli daha iki dakika bile olmamıştı, denizden, muhabbetten, güneşten hiç de kopacağım yoktu. Zaten gece 3-4 defa uykudan uyanıp muayenehaneme hasta muayenesi için gitmiştim. Yani çok yorgundum Sorarak gelen Beni tanımasın diye yüzümü aksi istikamete döndüm.

Biraz sonra yüzüme işaret parmağı aşağı dönük bir elin gölgesi düştü. Kalleş Hakim Celal bey beni ispiyonlamıştı. Bir de gevrek gevrek gülmesi var ki suya sokup boğasım geldi.

"Ulan bu dünyada Hakim olmak varmış, hekime dinlenme haram" diye söylenerek giyindim, muayenehaneme doğru yola çıktım

          -Muayenehanemin kapısını açtım, hasta ve hasta yakınları 18 basamağı çıkana kadar muayene odama geçtim masama oturdum. Biraz sonra 2 bayan, 2 erkek salona girdiler. Bayanın biri eli belinde geliyordu. Muayene odama bayanlar girdi, erkekler salonda kaldı. Sahile geri dönmeyi düşündüğüm için muayene kapısını kapatır kapatmaz kadınlara ne şikayetle geldiklerini sordum, biraz orta yaşlı olan bayan anneymiş genç olanı işaret ederek

"Bunun beli ağrıyor" dedi. Kapıdan girdiklerinden beri gözlemlerime dayanarak

"Yok anam o doğuruyor" dedim. Şidetle bu sözüme karşı çıktılar.

Anne:

"Doktor bey sen ne diyorsun,bu daha bekar, daha dokunmadan,elini bile sürmeden, ta karşıdan karşıya gebeliği ,doğuracağını nereden çıkarttın. Ben annesiyim gebe olsa ben  " diye isyan edince, hastanın muayene masasına uzanmasını söyledim.

Hasta muayene masasına uzandı, karnını açtım Miadında 9 ay 10 günlük karın ortaya çıktı. Steteskop ile çocuk kalp seslerini dinledim.  Köyünden Tarakçı İsmail'in karısı Fatma anadan öğrendiğim gibi altın zincire altın yüzük takıp karının üstüne tuttum yüzük fırıl fırıl dönüyordu. Bebek kız görünüyordu…

Anneye "Bak hanım bu kız gebe,hemi de kız doğuracak,bu bel ağrısı çekmiyor doğum sancısı çekiyor,doğuracak" dedim.

"Olur mu doktor bey bunun Nişanlısı düğün masraflarını karşılamak için İstanbul'da iş buldu çalışmaya gitti."

"Valla neyse ne,bunu hemen hastaneye götürün bu doğum yapacak" dedim.

Hastayı kaldırdım, tekrar, tekrar "Hemen hastaneye götürün" diye gönderdim.

Biraz muayenehanede oyalandıktan sonra ben de çıktım. Hastane tarafından geçerek durumu bir kontrol edeyim dedim. Hastanenin önüne gittim ki Anne  yanlarında gelen erkeğin biri ile oyana, buyana yürürken, diğer erkek Hastayı bir köşeye sıkıştırmış sorgu sualden geçiriyor. Hemen arabamdan indim yürüyüş yapanlara sordum

"Ne yapıyorsunuz ,neden hastaneye girmiyorsunuz" dedim.

Anne "Amcası oğlu çocuğun babasını öğrenmeye çalışıyor, dayısı ile onu bekliyoruz" dedi

"Yav hele içeri girin, doğum yapsın sonra babasını ararsınız" dedim.

Amcası oğlunun itirazına rağmen hamile kızın kolundan tuttum hastaneye girdik, o zamanlar çok deneyimli bir ebe olan Meliha ebeye "Ebe hanım al bunu doğurt " diye teslim ettim. Ben özel doktordum, devlet ile ilişkim yok du müdahale edemezdim. Biraz sonra ebe heyecanla geri geldi

"Doktor bey bu kızmış, bu çocuğun babası yokmuş"

"Ebe hanım kız, bıraz sonra bir kız dünyaya getirecek, babasından sana ne sen doğumunu yaptır, babası sonra bulunur" dedim.

Ebe söylenerek gitti.10 dakika sonra geldi "Doktor bey nur topu gibi, sağlıklı bir kızımız oldu" diye müjde verdi.

Hasta yakınları kendi aralarında konuşup duruyor, Çocuğun ve annenin başına bir bela getirmesinler diye onlarla konuşmaya, teskin etmeye çalıştım. Bizim bu çocuğu bir hal etmemiz lazım, köye götüremeyiz gibi laflar ediyorlardı. Onları teskin etmeye çalışırken hemşirelerden biri geldi

"Doktor bey anne hasta yatağına yatmıyor, bebeği boğmaya çalışıyor" deyince yukarı çıktım, doğum yapan yeni anne bebeği boğmak için uğraşıp duruyordu.

Eee artık BEŞ KARDEŞ reçete etmekten başka çare yoktu. Biri sağa, biri sola 2 tokat yapıştırdım, biraz da ağzımı bozup yüksek perdeden

"Yat ulan şuraya eşek oğlu eşek, bebeğin ne suçu var, yaparken düşüneydin" dedim.

Yatağa yatırdım. Ve savcılığa suç duyurusunda bulundum. Güvenlik kuvvetleri geldi, zabıtlar tutuldu. Ben Bebek ve annenin güvenliğinin sağlandığını gördüm. Sonra ayrıldım, kaldığım yerden devam etmek için plaja gittim ,İspiyoncu Hakim Celal gene pis pis gülüyordu…

          -Sonradan aldığım haberlere göre bebeğin babası bir saatçı çırağıymış.

Nişanlısı gurbette düğün parası kazanmaya çalışırken kız saatçı çırağından çocuk kazanmıştı

 

NOT

"SENS CLİNİQUE"

 Hekim sezgisi, Tıbbi sezgi, yeti/durum. klinisyenin bir hastada pek ön planda gözükmeyen bir hastalığın varlığını “hissetmesi” durumu.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

BUGÜN BİR GENÇLİK ANIMI PAYLAŞACAĞIM, SEVERSİNİZ SANIYORUM
19 Kasım 2024 15:00

DOKTORUN, PROĞRAMINI BİR HASTA ALT ÜST EDER
13 Kasım 2024 15:00

YAZIM BİRAZ UZUN AMA SIKILMAZSINIZ
11 Kasım 2024 15:00

Size LOŞO'NUN ÜZÜCÜ HİKAYESİNİ ANLATAYIM
02 Kasım 2024 15:00

BUGÜN GENE BÖYGANAMI (BABAANNEMİ) ANACAĞIM.
05 Ağustos 2024 15:00

İTİRAF EDİYORUM
27 Haziran 2024 15:00

İLK DEFA LOKANTADA YEMEK YEDİM!
21 Haziran 2024 15:00

ŞİMDİ KAMU KURUMLARINDA İTİBARDAN TASARRUF EDİLMİYOR
29 Nisan 2024 15:00

YAV BİZLER TESADÜFEN YAŞAMIŞIZ... İBO HAŞHAŞTAN AĞULANDI
13 Nisan 2024 15:00

BİR ÇIRAKLIK ANISI KÖMÜRLÜ ÜTÜ
23 Mart 2024 15:00

Ne Yediğimizi Bilmiyoruz
30 Ocak 2024 15:00

KESTANE KEBAP YEMESİ SEVAP
28 Ocak 2024 15:00

Malatya Usulü Kaburga Dolması
23 Ocak 2024 15:00

KURO (KIRO) OLSAK DA KÜLTÜR BİZDEN SORULUR
21 Ocak 2024 15:00

ESKİDEN YENİ YILI BİZLER NASIL KUTLARDIK
30 Aralık 2023 15:00

BİZ ÖMÜR BOYU UZAK DURDUK
14 Aralık 2023 15:00

DİPDEN DORUĞA DOKTOR KIYMETİ BİLİNMİYOR
28 Kasım 2023 15:00

AKIL VEREN ÇOOOKKK, FİKRİ OLAN YOOOKKK…
17 Kasım 2023 15:00

BU DOKTORLAR NASIL OLUYOR DA DELİRİYOR?
09 Kasım 2023 15:00

2 Adet Hastalık Kestirme, Jiletlleme Vakası
05 Kasım 2023 15:00

İNSAN SEVDİĞİ MESLEĞİ YAPMALI
03 Kasım 2023 15:00

HASTAM İÇİN SUÇ İŞLEDİM, PİŞMAN OLMADIM...
11 Ekim 2023 15:00

SERUM SETİNDEN İDRAR YOLU SONDASI YAPTIM
05 Ekim 2023 15:00

MUAYENE ÜCRETİM
26 Eylul 2023 15:00

DOKTORCUĞUM SENİN JARGONUNU SEVSİNLER
21 Eylul 2023 15:00

HELE Bİ SORUN NEDEN DÖVDÜM?
31 Ağustos 2023 15:00

AYAKLARINIZI SEVİN ONLARI KORUYUN
04 Ağustos 2023 15:00

BİR KARA TREN ANISI
11 Temmuz 2023 15:00

Olmaz Olmaz Demeyin
02 Temmuz 2023 15:00

3 Milletvekilini Rahmetle Anıyorum
21 Haziran 2023 15:00

BU RUHSATLARI HATIRLADINIZ MI?
16 Haziran 2023 15:00

AVRAT KÜFDESİ
02 Haziran 2023 15:00

BUGÜN GÖR KİMLER KOMALIK OLACAK
16 Mayıs 2023 15:00

PENDİR GELDİ PENDİR
13 Mayıs 2023 15:00

ODTÜ'LÜ HÜSEYİN...
13 Nisan 2023 15:00

ANNEMİN KARA ÇARŞAF VE MAHALLE BASKISINA KARŞI VERDİĞİ MÜCADELE
03 Nisan 2023 15:00

YURDUM ÖĞRETMENLERİ NELER YAŞIYOR...
02 Nisan 2023 15:00

BİRÇOK İNSAN KIRSAL YAŞAMDAN HABERSİZDİR
19 Mart 2023 15:00

BİR 14 MART TIP BAYRAMI ANISI
16 Mart 2023 15:00

PSİKİYATRİSTE GİTMEK, PSİKOLOĞ DESTEĞİ ALMAK DELİLİK DEĞİLDİR!
27 Şubat 2023 15:00

OLMAZ OLSUN BÖYLE ÖRF, OLMAZ OLSUN BÖYLE TAZİYE
25 Şubat 2023 15:00

Güvenlik Meseleleri
10 Aralık 2022 15:00

İster İnanın İster İnanmayın
22 Kasım 2022 15:00

Pöt Pöt Pötürcek
11 Kasım 2022 15:00

TERZİ ÇIRAKLIĞINDAN-DOKTOR OLMAK KOLAY OLMADI BE...
08 Kasım 2022 15:00

HOBİ ÇİFTLİĞİMİN HALLERİ
05 Kasım 2022 15:00

MEZARLIKTAN GEÇERKEN KORKTU, SONRA ORMANDA KENDİNİ ASTI
05 Kasım 2022 15:00

Tüm Yazılar