ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Transfer sezonu gelmiş, Mıh Osman’ında içinde bulunduğu bir kaç kişilik yönetici heyeti İstanbul’a gitmişler...

Dört koldan çalışmaya başlamışlar...

Mıh Osman’da gözüne kestirdiği bir futbolcuyla görüşmek için Şişli’de bir mekanda randevulaşmış...

Malatyaspor’a fazla masraf olmasın diye otel yerine Beşiktaş’ta bir akrabasında kalan Mıh Osman, ertesi gün Şişli’deki randevuya gitmek için dolmuş beklemeye başlamış. Dolmuş beklerken bir şöför Osmanbey-Şişli, Osmanbey- Şişli diye bağırınca Mıh Osman hemen dolmuşa atlamış ve şöföre sormuş;

-"Gardaş sen Malatya'lı mısın?”

-"Hayır amca değilim, demiş şöför

Mıh Osman şaşırmış,

-"Peki...hadi, Osmanbey olduğumu bildin, Şişli'ye gideceğimi nasıl bildin"...

Osman Çağlı, nam-ı diğer Mıh Osman, tanımakla, beraber vakit geçirmekle onur duyduğum, anlattıkları nesilden nesile geçecek efsanevi Beden Terbiyesi Bölge müdürümüz...

Çok kullandığı eski hesapla 1335 yılında yani 1919 yılının yağışlı bir Ekim ayının ilk günü Malatya’da doğan Mıh Osman, hayatı boyunca altmış kiloyu geçmemiş, ceketi, fötr şapkası, ve kravatı üzerinden yaz kış hiç çıkmamış, üzerindeki paltoyu ve içindeki içlikleri 1 Mayıs gelmeden çıkarmayan sözleri nükte dolu nev-i şahsına münhasır bir kişilikti...

Babası Hasan Efendi müteşebbis bir şahsiyetti. Ünlü iş adamı Sakıp Sabancı’nın babası Hacı Ömer Sabancı ile ortak bir işe girdikleri için küçük Osman ilk okulu Adana’da okumuş, ilkokulun bitiminde Malatya’ya geri dönmüştür. Orta okulu Malatya’da bitirdikten sonra liseyi’de Malatya’da bitirmek nasip olmamış, can ciğer arkadaşı Hamit Fendoğlu’nun (Hamido) ile birlikte Malatya Lisesi yangınıyla ilişkilendirildikleri için, Hamido Eşkişehir Lisesine, Mıh Osman da İstanbul Erkek Lisesine sürülmüştür.

Yeri gelmişken Malatya Lisesi yangınıyla ilgili yanlış bir kanıyı da düzeltmem icap eder.

Şimdiki Milli Eğitim Müdürlüğünün yerinde bulunan Malatya Lisesi yangınını çıkaranların, o yıllarda orada talebe olan Hamit Fendoğlu (Hamido) ve Osman Çağlı (Mıh Osman) olduğu ve bu yüzden okul değiştirdikleri rivayeti vardır. Ben de bu olayı aydınlatmak için Mıh Osman’a sordum.

-Ağabey liseyi siz mi yağhtınız?

- Osman abi, anlatmaya başladı:

-Ağhşam üstü, Evde oturuydum. Pencereden bağhtımki polis cipi bizim evin ögünde durmuş. Ben kimi soruylar acaba derken bizim gapı çalındı. Gapıyı açtım ki polisler beni soruylar. Üstünü gey de gel dediler sertçe, bende üstümü geydim, gelip cipe bindim.

Polisler Mıh Osman’ı evden alıp karakola götürürken, suçunu sorar, polisler Hamido ile beraber liseyi yakmışsınız derler.

Karakola vardıklarında nezarethanede Hamit Fendoğlu beklemektedir,

-Mıh Osman sorar

-"Oğlum Hamit, ne poğh yedin, liseyi sen mi yağhtın?" cevap muhteşemdir,

-"Poğh yeme Osman yağhsak beraber yağhmaz mıydık" ...

Bu cevap hem mükemmel bir dostluğun hem de yangınla ilişkilerinin olmadığını gösteren muhteşem bir kanıttır...

...

Liseyi İstanbul’da bitirdikten sonra Malatya’ya dönen Mıh Osman, bu defa vatani görev için Erzurum’un yolunu tutar. O yıllarda lise mezunları asteğmen olarak askere alındıkları için askerliğini Asteğmen olarak yapar. Yine bu dönemde yani takvimler 1946 yılını gösterdiğinde Hatice hanımla 65 yıl sürecek mutlu bir evliliğe adım atar. Askerlik dönüşü Malatya Belediyesinde muhasip olarak 1.5 yıl çalışır. Daha sonra 36 yıl 8 ay bilfiil görev yapacağı Beden Terbiyesi Müdürlüğüne geçer.

4 çocuğu olan Osman Çağlı 1983 yılında emekli olur.

Emekliliğinden sonra da Malatyaspor ve Malatya sorunlarıyla ilgilenen Osman Çağlı vefasızlıktan çok şikayet ederdi. İnönü stadyumunun, Kapalı Spor Salonunun ve yüzme havuzunun yapımında çok emeğinin olduğunu fakat kendi adıyla anılan bir yerin olmadığını söyler hatta şakayla “Cümbüşçü Fahri’ye bile cadde ismi verdiler” bana niye yok diyerek üzülürdü.

Ben de çok sevdiğim ve saygı duyduğum Osman Abim için, Belediye Meclisinde görev yaptığım yıllarda, arkadaşlarımı ikna edip oturduğu sokağa onun ismini vermek için önerge verdim. Önergem kabul edilince evlerinin olduğu sokağın ismini “Mıh Osman” sokağı olarak değiştirdik.

Yapılan bir törenle sokağa isim levhasını kendi elleriyle çaktı. O günkü mutluluğunu ve gururunu görmenizi isterdim.

Spekülasyon yapılan çok iyi bildiğim bir konuyu da açığa kavuşturmakta fayda var. Mıh Osman değil, Mıho Osman diyenlere doğrusunun Mıh Osman olduğunu belirtirim. Bunun hikayesini bana kendisi anlatmıştı, bende de kalsın...

Mıh Osman’ı anlatmaya gülümseten bir hikayeyle son verelim...

Mıh Osman, zemini çim yapılan İnönü Stadının çiminin bakımlı olması için olağanüstü çaba gösterirdi. Yine zeminin bakımının yapıldığı bir gün, bu işlere bakan görevli Ali Seydi’ye;

“Oğlum Ali Seydi, Başbakan bile gelse sahaya sokmayacaksın” diye kesin bir talimat verir.

Bir süre sonra da misafir takımın otobüsü görünür. Boluspor idman için stada gelmiştir.

Fakat dev gibi cüssesiyle kesin kararlı bir Ali Seydi karşılamıştır onları. Boluspor’un antrenörü, Fenerbahçe ve milli takımın efsane ismi Lefter Küçükandonyadis den başkası değildir. Lefter’in dil dökmesi sonuç vermemiş ve Ali Seydi onları stada sokmamıştır. Bunun üzerine Lefter yetkiliyle görüşmek için Mıh Osman’ın odasının yolunu tutar. Lefter’i karşısında gören Mıh Osman onu ayakta karşılar ve onu oturtup çay söyler. Lefter, stada sokulmadıklarını söyleyince odacı Basri Dayıya, Ali Seydi’yi çağırmasını söyler;

“Oğlum, sen Lefter Begi niye sahaya soğhmadın”

“Müdür Beg, sen Başbakan gelse sahaya soğhma demedin mi?”

“Oğlum, ben sana Başbakan gelirse soğhma dedim. Lefter Beg gelirse soğhma dedim mi?...

...

7 Ocak 2010 da vefat eden Osman Çağlı’ya rahmet diliyorum...

Mekanı cennet olsun...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.