ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Bu haftaki yazım bu olmayacaktı, fakat aldığım bir haber üzerine bu yazıyı yazma gereği duydum.

Haber şöyleydi:

Çocukluğumun ve mahallemin tüm kahrını çeken bakkalı, ki ikinci kuşak olan oğlu çalıştırıyordu, o da dükkanı kapatmak zorunda kalmıştı.

Acımasız kapitalist düzen ona ve onun gibi küçük esnafa yaşama hakkı tanımamış ve oyun AVM lerin kesin üstünlüğüyle sonuçlanmıştı. "Tüketiyorum o halde varım" dedirten "vahşi kapitalizm" bu küçük dükkanı da mengeneleri arasında ezerek tarihin tozlu sayfalarına, bizim de anılarımızın bir köşesine fırlatıp atmıştı.

Bu sebepten bu hafta her gün biri yitip kaybolan bakkal amcalarımızı hatırlayalım istedim...

İstanbul'da marketteyim, her zaman olduğu gibi etraf çılgınca alış veriş yapanlarla dolu. Vahşi kapitalizmin tuzakları market müşterisine öyle tuzaklar kuruyor ki, ne olduğunu anlamadan gerekli gereksiz bir çok şeyi market arabasına atıyorsunuz.

Markette altı turnikede altı kasiyer kafalarını kaldırmadan para almaktalar. En kısa gördüğüm kuyruğa ben de dahil oldum. Sıra önümdeki kadına gelince bir problem olduğunu hissettim.

Meğer kadının yaptığı alışveriş neticesinde iki lirası eksik kalmış, kadın kasiyere, sonra getireyim diye yalvarıyor ama kasiyerin cevabı gayet net: Olmaz!

Kuyruğun arka kısmından homurdanmalar başlıyor, öyle bencilleşmişiz ki bir başkasının problemi bizi zerre kadar ilgilendirmiyor.

-Paran yoksa niye alışveriş yapıyorsun kardeşim...

-Hadi bayan! hadi işimiz var...

-Yeter beklettiniz hadi...

Sinirlerim bozulmuştu, biz ne ara böyle olduk diye düşünürken, kadına

-Hanımefendi müsaade ederseniz eksiğinizi ben tamamlayayım, dedim, kadının yüzü sevinsem mi, üzülsem mi kararsızlığında!

-Teşekkür ederim, zahmet olmasın...

O an aklıma yitip gitmekte olan, vahşi kapitalizmin hilelerine aklı ve gücü yetmeyen, saf, temiz güvenilir ve bizim tabirle ev külfeti saydığımız bakkallarımız, bakkal amcalarımız geldi.

Ne güzel dostlarımızdın sen bakkal amcamız, bir baba, bir dede, bir dost, bir arkadaş gibiydin hepimize. Nasıl da sessiz sedasız çıkıp gittin hayatımızdan, gittiğini anlayamadık bile. Oysa sensiz bir hayat düşünemezdik, seni seviyor, sana güveniyorduk. Buna rağmen gidişine sessiz kaldık, hiç çaba göstermedik, hatta sevilenlerimiz bile oldu, daha modern, daha çağdaş olmuştuk çünkü!

Yerini 'süper, mega, hyper marketlere bıraktın, suçlu sen miydin? Yoksa seni çaresiz bırakan bizler mi? O güzel mekanları görünce, yıllarca verdiğin emeklerin hepsini unuttuk, sana nankörlük ettik.

Banka gibiydin be mübarek! Kredi kartı denen meret icat edilmemişti henüz, elden para verirdin, paramız olmazsa gelir borç alırdık, tüpçü geldi, evde para yok, babam gelince veririz diye az mı para aldık senden. Doktora giderken, sinemaya giderken... Faizsiz banka gibiydin, bizi hiç sömürmedin, deftere yazdın ay sonunda bile hepsini alamazdın kalırdı öteki aya.

Nasıl çevirirdin dükkanı bu kadar veresiyeyle, muhakkak çok zorlandın ama bize hiç hissettirmedin, hissettirsen de anlamazdık zaten! Kendi rızkından keserek yaptığın bu fedakarlıkları yeni anlıyoruz, gerçekten çok ama çok vefasızmışız seni bir kalemde nasıl da kenara attık.

Bizi affet desek de, faydası yok.

Çünkü terk edip gittin.

Bağışla bizleri Bakkal Amca.

Çocukluğumun kerneğinin bakkalı Battal emmi, az kahrımızı çekmedin, seni hiç unutmadım.

Bizler bu güzellikleri kaybettik, çevrenizde bu güzel insanlardan tektük kaldıysa lütfen onların kıymetini bilin,

Yoksa ararsınız ama, nafile...

Bulamazsınız...

Selam olsun Malatya'mın güzel insanlarına…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.