- Eskimalatya Hanardı mahallesinde yaşadığımız zamanlarda yani 7-8 yaşlarındaki Çocukluğumda hatırladığım ilk yılbaşlarda kimsede para bulunmadığı için hediye almak-vermek, beğenme-beğendirme dertleri de yoktu.
Elektrik yok, radyo yok. Gaz yağı yok. Şimdiki gibi ultralüx fırınlar yok.
Dergilerimizde, ders kitaplarında anlatıldığı gibi Kestane kebabı yok, Tavuk doldurma, hindi doldurma alışkanlıklarıda yok.
Analarımız 31 aralık öğleden sonra telaşlanırlardı. Amcamlarla aynı avluda yaşadığımız için Amcamın Şahanım dediği (Ki ben ona Emoş Bacı derdim.) Emine yengem ile annem odunlar tedarik eder Geniş birkaç tepsinin dış kısımlarını çamurla sıvarlar, onların üzerlerini kapatacak genişlikte bir sac ayarlarlardı. Köz verecek odunlar bulurlardı.
Un evde bulunduğundan bu un onların ellerinde börek, katmer, Baklava şekillerine dönüşerek lezzetlenirdi. Ama Kadayıf Aspuzudan, kadayıfçıdan para ile alınacağı için biraz sıkıntı yaratırdı. Kimsede para çıkmazdı. Yağ yumurta, yoğurt satanlarda 3- 5 lira çıkarsa birleştirilir kadayıf da kızartılırdı.
Dış tarafı is, kara olmasın diye çamurla sıvanmış tepsilere kömbeler, börekler, baklavalar, kadayıflar yerleştirildikten sonra ocaktaki korların üzerine tepsi yerleştirilir. Tepsinin üzerine de bir başka tepsi, genelde bir sac kapatılır, üsttende kızartma olsun diye üzerine ocaktan alınan közler yerleştirilerek akşam için nefis el ve emek ürünleri hazırlanırdı.
Bir de köylük yerde süt eksik olmadığından bol miktarda sütlaç yapılırdı.
Şeker için para bulunmaz, ya da şeker bulunmazsa evlerde eksik olmayan pekmezler devreye girerdi.
Kuru yemiş olarak ceviz, kabak çekirdeği, mismiş çekirdeği, gün kurusu mişmiş, kuru dut, pestil gibi kendi ürünlerimiz vardı.
Hep bir alanda toplanırdık. Yakılan gaz lambaları idare lambaları ışığında Yemekler, börek çörekler yenildikten sonra kuruyemişler atıştırılırken Kitaplar okunur, masallar anlatılırdı. Sonra büyüklerin ellerini öper, sarılıp öpüşerek yeni yılın huzur, sağlık, mutluluk, bolluk, Bereket getirmesini diler, Uyku için yataklarımızın yolunu tutardık.
-10 lu yaşlarımda artık şehirdeydik. Önceki yıllardaki kutlama etkinliklerine ilave olarak kutlamalarımıza kestane kebabı, tombala oyunu eklenmiş, yaşamımıza elektrik ve radyo girmişti. Evimizdeki Neutron Radyodan türküler dinleyerek yılbaşını kutlardık.
-Şimdiki zamanda mı, bir çılgınlık var ki benim yaşlı beynim ona adapte olamıyor. Mütevazi bir akşam yemeği sonrası hane halkı ile muhabbet edip gece yarısı kutlamamızı yapıp, sarılıp öpüşüp iyi dileklerimizi ifade edip normal yaşama devam ediyoruz.
MUTLU YILLAR