RAHMETLİ VEDAT DALOKAY:
“Yiğit, biraz deli gerek” DERDİ, BENDE BU DELİLİK BİRAZ FALAN DEĞİLDİ.
NE DELİLİKLER YAPTIM, NE.
BİRİ DE AŞAĞIDA...
DELİLİKLERİM HASTALARIMIN ÇOOOK İŞİNE YARADI ÇOOOK...
-Evde, otelde, iş yerinde, sokakta, kahvehanede, eczanede baygınlık geçirenler için arayanlar telaşla "Yetiş doktor hasta kendinden geçti" derler.
Çantayı kapar yaya veya bir araçla en kısa sürede ulaşmaya çalışırdım.
Birgün belediye iş hanının 5.katındaki Diş tabibi arkadaşım Fatma telaşlı bir sesle "Yetiş Hüseyin abi hastamın dişini çekecektim koltukta bayıldı"
"Ağzını temizleyin. Ağzında yabancı madde kalmasın, başını arkaya doğru gerdirin, nefes almasını sağlayın. Baş tarafını aşağı indirin, ayaklarını biraz yukarı kaldırın geliyorum"
Yetiş demesi kolay 2 kat in, 5 kat çık. Asansör de yok. Diş tabibine nefes nefese zor çıktım. Dişçi koltuğunda 20 li yaşlarda genç bir bayan baygın yatıyor.
Tansiyonunu, solunumunu, kalbini kontrol ettim terine baktım kurumaya başlamış.
Bilmem Diş Hekimliği Hocalarımız bu işe ne der...
"Doktor Hanım sen gel bu hasta henüz baygınken dişini çek kurtar"
"Olur mu doktor bey"
"Olur olur, yoksa sen bunun dişini her çekmeye kalktığında bu tekrar bayılacak, O da sen de sıkıntı yaşayacaksın" dedim.
Diş hekimi çekinerek benim desteğim ve motivasyonumla bir dakikada dişi çekti. Çok geçmeden de baygın hasta ayıldı. Dişinin çekildiğini duymamanın mutluluğu yüzündeki gülücüğe yayılmıştı.