-1975 yılında Göğüs Hastalıkları stajı yaparken hastalarımdan biri o zaman CHP Adıyaman Millet Vekili KEMAL TABAK' ın babasıydı. Hastalığı son aşamada akciğer kanseriydi. Kemal Tabak sık sık ziyaretine gelir uzun süre de babasına refakat ederdi, Konuşmalar esnasında bana "Nerelisin" diye sordu.
Öğünerek "Malatyalıyım" dedim
"Memnun oldum ben de Malatyalıyım" diye yakınlık kurmaya çalıştı
"Sayın Vekilim siz Adıyamanlısınız" dedim, Cebinden Nüfus Cüzdanını çıkarttı. Nüfusa kaydolduğu yer, Doğum Yeri hanelerinde MALATYA yazıyordu. O da gururla gösterdi
"Siz Adıyaman Malatya'nın ilçesiyken doğduğunuz için Malatya yazıyor" dedim. Gülldü.
Demokrat Parti zamanında 1954 seçimlerinde Malatya'yı CHP kazandığı için Malatya'dan Adıyaman 1954 de bölünerek İl yapılmıştı. Kırşehir'i de de Osman Bölükbaşı'nın CMP kazandığı için Kırşehir de 1954 de ilçe yapılarak Kayseri'ye bağlanmıştı.
Hemşerim Kemal abinin Babasına elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım, Kemal Bey ile muhabbetimiz ilerledi, Bir süre sonra babası vefat etti. Ondan sonra da görüşmelerimiz devam etti.
-1976-1977 yılları arasında Adıyaman SSK dispanserinde yetkili hekim olarak çalıştım. Bekar olarak gittiğim için Şehrin 5 km kadar dışındaki Sümerbank iplik fabrikası misafirhanesinde kalıyordum. Akşamları genelde dışarıda yemek yiyordum. Çoğunca da Kureyş arkadaş ile birlikte köylere onun tanıdık ve akrabalarına gidiyorduk. Alkol alabilecek lokanta 1-2 tane ancak vardı. En güzeli o zamanki ismiyle Sümer lokantasıydı.
Bir akşam muayenehanemi kapattıktan sonra o lokantaya gittim. Lokantanın önünde taksiden indim, birileri hoş geldin doktor bey falan diye hitap ederken kravatlı bir babayiğit elime sarıldı aman yaman diyene kadar kendine doğru çekip şap diye elimi öptü.
Sonra içtimadaki askerler gibi kendini tanıttı;
"Ben Samsat kaymakamı M______ yım hoş geldiniz sayın vekilim" dedi.
Ben durumu anladım zamanki Adıyaman Milletvekili Meslektaşım Kemal Tabakla benzerliğimiz vardı O da benim gibi kolorimetrik gözlükler kullanıyordu. Çevredekilerin saygılı davranışları Doktor diye de hitapları karşısında sayın Kaymakam beni Milletvekili meslektaşım sanmıştı. Çok zor durumda kaldım. .Onu incitmemek için yanaklarından öptüm. Beni benzettiğini ifade ettim. O ara da sohbet ettik. Gece Milletvekiline çiğ köfte yapılacağını öğrendim, adresi ve saatini de aldım.
Zamanında çiğ köfte yapılan mahalle gittim. Harika bir ortam vardı, entegre oldum. Çiğ köfteyi yoğuran biraz sonra tavana bir sıkma attı köfte tavana yapıştı, düşmedi. Tamam çiğköfte olmuştur dediler.
Öğrencilikten yeni kurtulmuşum, böyle cemaatlerde bulunmamışım...Bu test işini ilk defa görmüştüm.
