ALTIN
 3.043,36
DOLAR
 35,4900
STERLİN
43,1978
EURO
 36,2820

Adını 1945 yılında metrekareye bir koltuk sloganıyla reklamı yapılan ve günümüz sinema anlayışı ile inşa edilen devrin tek kaloriferli mükemmel sineması, İstanbul Sinemasından alan caddemiz Malatya’nın seçkin ailelerinin oturduğu bir yerdi. Daha sonra bu caddenin ismi restorasyonu yapılan konaklardan dolayı Beş Konaklar olarak değişmiştir

1950 ve 1960 lı yıllarda Malatya'ya gelen üst düzey bürokratların ikamet ettikleri ve 1966 yılına kadar Fuzuli Caddesiyle bağlantısı olmayan caddemiz İstanbul Sinemasından başlar Fuzuli Caddesinde son bulurdu.

Şimdi sizden ricam çayınızı alın ve nostaljik bir yolculuğa çıkmak için rahat bir yere oturun ve okumaya başlayın…

….

İstanbul Sinemasının yan tarafında çıkış kapıları vardı. Buranın alt kısmında da küçük dükkanlar… Bunlardan biri Berber Ziya’nın dükkanıydı. Berber Ziya Erzurum’un Teyo Emmisi gibi palavralarıyla ünlü biriydi. Onun gülümseten bir hikayesiyle caddemizi anlatmaya başlayalım…

1964 yılında ki Kıbrıs olayları sırasında Rumlar'la gerginlik başlayınca, İsmet Paşa Malatya'nın savunmasından endişe duyduğu için, Malatya'nın savunmasını Berber Ziya’ya verir. Berber Ziya ve bir kaç arkadaşı sapanlarını alarak beyler deresinde mevzilenip Yunan uçaklarını beklemeye başlarlar. Bir süre sonra ilk Yunan uçağı görünür. Berber Ziya sapanını alır ve mevziden çıkarak ilk taşını uçağın motoruna doğru atar. Taş motorun en can alıcı yerine değer ve motor stop eder. Pilot ne oluyor acaba deyip tek motorla uçmaya çalışırken aşağıda elinde sapanıyla Berber Ziya’yı görür ve vitesi boşa alıp uçağı havada durdurur, camı açıp kafasını dışarı çıkararak seslenir

"Berber Ziya Allah'ını seversen sen bu işe karışma"…

Şimdiki Gazi parkı denilen yerde Vali beyin otomobilinin garajı vardı. Vali beyin şoförü Habip Usta her sabah tahta kapılı garajı açar vali otosunu çalıştırır, siler, pırıl pırıl yaptıktan sonra Vali beyi almak için hareket ederdi. Akşam da yine aracı garaja bırakırdı.

Garajdan sonra şen çocuk seslerinin eksilmediği, Gazi İlkokulu ve Atatürk Ortaokulu’nun bahçesi gelirdi. Bahçeden sonraki ilk ev, şimdi yerinde Hitit Ecza Deposuna giden sokak olan Tütüncülerin eviydi. Bu evde manifaturacı Kazazlar ailesi ve iki oğlu ile birlikte Hacı Kutlu oturuyordu. Malatya’nın önemli kuyumcularından Büyük Mağaza adlı kuyumcu dükkanının sahibi Hüseyin Altınbüken’in evi de bu sıradaydı. Atatürk Ortaokulu Müdürü Mustafa Kaya Yiğit ve çocukları Bülent ve Levent’in evi de buradaydı.

Burayı geçince 1900 lü yılların başında Hacı Sait Turfanda tarafından dört kardeşi için yaptırılan muhteşem mimarisiyle Beşkonaklar karşılardı sizi. Beşkonaklar'ın ilk evi Dr. Ali Turfanda'nın evi idi yanındaki ikinci konakta Malatya’nın ilk yorgancısı Süleyman Sözen ve Meryem Sözen otururlardı. Darende kökenli olan bu ailenin Fuat, Nihat, Nahit ve Nahide Sözen isimli çocukları vardı. Üst katta Ağır Ceza Reisi Rıza Bey otururdu. Daha sonraki yıllarda Şoförler Odası Başkanı olan Kadir Arabacı ve eşi Saniye hanım da bu evde oturdu. Diğer konakta Malatya'da noterlik yapan Ankara Sinemasının sahibi Hediye Yücebilgin otururdu. Bir sonraki Konak Malatya'nın önemli tüccarlarından Hüseyin Nevzat Elmalı'nın evi idi. Eşi Münire hanım ve çocukları Tahsin, Keşaf, Yılmaz, Metin ve Abdulkadir Eriş'in eşi rahmetli Müşerref Eriş (Elmalı) da bu evde otururdu. Yanlarındaki binada Nuri (şişko) bey, Emsal Hanım, Meral ve Ethem isimli evlatlarıyla birlikte yaşarlardı.

Daha sonra Turfanda ailesinden Faik Turfanda ve eşi Güzide Turfanda’nın kızları Leyla ile oturdukları ev gelirdi. Yanında ise İzzet Hanım iki kızı Dilek ile Özden ve Ahmet adlı oğlu ile otururlardı yanlarında Nahiye Müdürünün evi denilen bir ev vardı. Şerif Kelleci ve Yemenici Hüseyin Yenigünde burada otururlardı.

Kanal boyuna çıkan sokağa geldiğimizde Makbule Hanım ve eşi Muhsin Bey’in oturduğu devasa Konak arz-ı endam ederdi. Onların yanında İzzet hanımın kardeşi Zeynep hoca otururdu Zeynep hoca kadınlara Mevlüt okurdu. Bitişiğindeki 3 katlı evin üst katında Yahya Turfanda, eşi Havva Hanım ve kızları Sadiye Ünsalan otururdu. Sadiye Ünsalan daha sonra Eski milletvekli Dr. Tevfik Ünsalan ile evlendi. İki katlı bu güzel ev Bedrettin Arpacı tarafından satın alındı. Bu güzel evin yanında Recep hocanın bahçesi diye bilinen bahçe vardı bu bahçenin yola bakan küçük bir kısmında Elif Ana diye bildiğimiz yaşlı bir kadın tek başına otururdu.

Kanal boyuna çıkan ikinci sokağı da geçtikten sonra Abit Erenler ve Saadet Erenlerin evine ulaşırdınız. Oğulları Fevzi, Ferit Erenler ve Ticaret Lisesinde öğretmenlik yapan iki kızıyla birlikte otururlardı. Bitişiğinde Antepli’nin evi diye bilinen evde meşhur “Gelelli Kebabı” ustası Ganeredeki Lezzet Lokantası'nın sahibi Halis Aslantürk hanımı Hamiyet ve Nazire, Neriman, Saadet isminde kızları ile birlikte otururlardı. Yanlarında Zafer Turizm’in efsane şoförlerinden Ali Barut'un akrabası olan Azzet Bacının evi vardı. Şoför Ali Barut da uzun yıllar bu evde oturdu. Daha sonraki bina Malatya’nın en eski nakliyat ambarlarından olan ve Mesut Erdoğanın çocukları Şenol ve Mehmet Erdoğan’la birlikte çalıştırdıkları Yeni İş Nakliyat Ambarıydı.

Buradan sonrasında su yolu şeklindeki kıvrımlı bir cegetten kanal boyuna çıkılırdı. Bu su yolunun karşı tarafında düğünlerin aranan ismi Defci Zöhre ve Kahveci İbrahim’in evi bulunuyordu, bu evde Aytekin, Gültekin, Hafize adlı çocuklarıyla birlikte otururlardı.

Daha sonra Huboş Bacının oğlu elbiseci Temur’un evi gelirdi. Oğlu Taner kızları İrfan ve Lütfiye idi. Lütfiye Malatyaspor’un ünlü futbolcusu Eskişehirli Küçük Yusuf (Es-es) ile evlendi. Daha sonra Oduncu Faik İplikçi eşi ve çocukları radyocu Ülkü ve Ünsal onların bitişiğinde de Saray Camisi'nin müezzini kör Ali dayı ve çocukları tenekeci Özdemir kalaycı Cobbaz Yılmaz otururdu. Noter memuru Remzi ve soğuk demirci Ahmet bunların bitişiğindeydi. Daha sonra Şaban dayının evi gelirdi. Bu evi anahtarcı Orduzu’lu Kenan Demirel satın aldı.

Karşı sıradaki birbirini andıran beş konaktan ilki Kunduracı Nusret Ustanın eviydi. Nusret Kurdal eşi Hafize Hanım çocukları Malatyaspor asbaşkanlığından hatırlayacağınız Cahit Kurdal, Nahit Kurdal ve Eray Kurdal ile birlikte otururlardı. onların yanında ismini hatırlayamadığım bir hemşehrimiz vardı hanımı Zeliha çocukları Mahir Abidin, Sema ve Nemika idi, bitişiklerinde Ali Turfanda'nın annesi Emine Turfanda otururdu. Daha sonra Kalem Reis'inin evi gelirdi. Askerlik dairesi başkanı demek olan Kalem Reisi Miralay Hüseyin Hüsnü beydi. Hanımının ismi Adviye idi fakat Malatyalı ona Adeviye derdi çocukları Ali, Ayten, Nurten, Türkan ile birlikte otururlardı. Cenazesi Askeri Törenle kaldırılan Kalem Reisimizin evinden sonraki ev Bedreddin Arpacı’nın konağıydı. Benim de kayınpederim olan Bedreddin Arpacı sevilen sayılan bir kişilikti. Hanımı Müşerref, çocukları, Asiye, Mebrure, Zehra, Tahir, Emine ve Hatice ile birlikte otururlardı. Bu evin alt katında terzi Hilmi Kermen otururdu. Çok güzel ud çalan Hilmi Kermen’in Günay, Nurhayat, Tülay, Nuray, Hayriye isimli kızları ve erken yaşta vefat eden Naci isminde bir oğlu vardı. Bedreddin Arpacının evinin müştemilatında kalan mahallenin tüm işlerine koşan Ramazan (Ramo) ve eşi Hanife çocukları, Toto, Cemile, Nazmiye’yi de anmazsak vefasızlık etmiş oluruz.

Daha sonra Osman Arpacı, Emetullah Arpacı’nın evi gelirdi. Çocukları Halis, Nevzat, İsmet Arpacı (Yeni Melek ve Ar Sinemasının sahipleri) idi. Bu evde daha sonra Perihan Arpacı, çocukları Taçnur ve Tevfik ile birlikte oturdu. Bu evde bir dönem öğretmen ve yazar Osman Şahin'in eşi Almanca öğretmeni Sevilay hanım da oturdu.

Daha sonra mahallenin bakımlı ve büyük konağı Arpacı konağı gelirdi. Bir dönem Barbaros İlkokulu olarak kullanılan 1915 -1920 yılları arasında Malatya Belediye Başkanlığı yapan Belediye Başkanlığından sonra 1920 yılında IV dönem Meclis-i Mebusan’ına seçilen Mehmet Rıfat Arpacı ve eşi Asiye Hatun’a ait bu Konakta, Süheyla, Fahrettin, Selahattin, Cengiz ve Asiye’nin babaları Sıddık Arpacı otururlardı. Sıddık Arpacının eşi, Saadet Hanım kızı Asiye’yi doğururken vefat etmişti.

Hayrettin Arpacı'nın bakkal dükkanının önünden Saray Mahallesi'ne ve Fuzuli caddesine inilirdi. Hayrettin Arpacı mahallede çok sevilen biriydi. Doğruları söyleyen, dürüst, hak yemeyen bir kişi olarak tanınırdı. Bitişiğinde Tacettin Dayının ve mevlüthan eşi Firdevs hoca'nın sıvası yapılmamış evi gelirdi. Kadın mevlütlerinin aranan ismi olan ve Firdos hoca olarak tanınan hocamızın Yaşar ve Gülten adında iki kızı vardı ve Yaşar hanım Zafer Turizmin şoförlerinden Sarı Cemil'in eşiydi. Yanında Belediye Zabıta memuru Şerif Dayının ve İş Bankası'nda çalışan Hikmet Bey'in evi vardı. Annesi İfakat Hanım kızları Solmaz ile birlikte otururlardı. Solmaz hanım Necati Günaydın ile evliydi.

Sonrasında Darende eşrafından Sözen ailesinin evi gelirdi. Gıda toptancısı İbrahim Efendi’nin oğlu Kazım Sözen eşi Şaziye Hanım, evlatları Hizbullah, Fatih ve Selim Sözen ile bu evde otururlardı. Daha önceki yıllarda burada oturan Şemi Sözen’in annesi Arife Sözen ve oğlu Bekir Sözen'i de yad ettikten sonra köşedeki Hediye hanımı anıp, çıkmaz sokak içindeki mahallenin ve civar mahallelerin belki de tek elektrikle çalışan değirmeni olan, mahallenin ve civar mahallelerin buğday öğütme ihtiyacını karşılayan “Muhammed’in ataş degirmanı” diye anılan elektrikli değirmene gelelim. Bu çıkmaz sokağa girdiğinizde karşınıza çıkan konak Kuloğlu İsmail Beyin konağıydı.

Değirmenden sonraki, caddemizin son evi Deveceloğlu Uzun Mahmut’un eviydi.

Caddenin sonunda, saati 25 kuruşa bisiklet kiraladığımız Bisikletçi Enver Usta ve Jawa marka motosikletiyle akrobasi denemeleri yapan Gotto Mino ile caddemiz nihayete ererdi…

Ölenlere rahmet kalanlara sağlıklı ömürler diliyorum…

Unuttuklarım varsa…

Affola…

Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.