ALTIN
 3.043,36
DOLAR
 35,4900
STERLİN
43,1978
EURO
 36,2820

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü çıkışında trafik çevirmesine denk geldim.... Evraklarımı isteyen trafik polisi Malatya’lı olduğumu anladığında hiç beklemediğim bir tepkiyle haykırdı: “Şimdi ben sana nasıl ceza yazacağım”...

Şaşırmıştım...

Malatya’lı mısınız diye sordum? Hayır dedi...

Askerliğinizi Malatya’da mı yaptınız dedim? Hayır dedi...

O halde kesin yenge Malatya’lı dedim. Ona da hayır dedi...

Niye o zaman dedim...

Kardeşim Çapa’da Mesut Parlak diye bir hoca var, eşimin hayatını kurtardı, ona minnet borcum var. Ben Malatya’lılara nasıl ceza yazayım...

...

Rahmetli Memiş Doğan’ın babası hastalanmıştı... Malatya’da sağlık imkanlarının kısıtlı olduğu günler... Hemen İstanbul’a götürdüler, İstanbul’da da akıllarına ilk gelen kişi Mesut Parlak’a... Mesut Parlak hemen hocasını aradı, hocam ellerinizden öpüyorum bir hemşehrimi gönderiyorum bakar mısınız? Dedi...

Hoca’ya gittiklerinde hocanın ilginç tepkisi ile karşılaştılar, “Kardeşim, niye önce Mesut’un yanına gidiyorsunuz, oradan bizi arattırıyorsunuz. Mesut’u da meşgul ediyorsunuz bizi de... Bu Çapa’da ne işiniz varsa biz Malatya’lıyız deyin gelin yeter kardeşim! işiniz çok rahat görülür”...!

...

Özal’lı yıllar...

Mesut abiyle Malatyaspor yönetiminde beraber çalışıyoruz.

Rahmetli Özal Malatyaspor’a bir milyarlık bir yardım çeki verecek, biz yöneticiler de bunun için yapılacak törene katılmak için İstanbul Tarabya otelindeyiz...

Turgut Özal, kısa bir konuşmadan sonra çeki başkana uzatırken, Mesut abinin sesini duyuyoruz:

-”Çeki kontrol ettirin hele karşılığı var mı yok mu?”...

Bu fısıltıyı Özal duydu mu?...Bilmiyorum...Duysa da çok bir şey değişeceğini düşünmüyorum. Çünkü Mesut abinin belki doktorluğunun da önüne geçen bu esprili ve nüktedan kişiliğini Başbakan dahil herkes çok iyi biliyordu...

Evet, Malatya’lı olmakla her zaman övünen ve bu aidiyetini her fırsatta belirten, arkadaş ortamlarında esprileriyle ortalığı kırıp geçiren, bulunduğu mecliste etrafına neşe saçarak insanlara pozitif enerji yükleyen, kendiyle dalga geçebilen, sağlıkla ilgili sorunları olan tüm hemşehrilerinin baş vurup akıl danıştıkları nesli tükenmekte olan gerçek Malatya’lılardan biri ve abim diye hitap etmekten onur duyduğum “Baba Dostu” Prof. Dr. Mesut Parlak.

Dilerseniz Mesut Parlak’ı bir iki cümle ile yine Mesut Parlak anlatsın:

-“İsmimin önüne şucu bucu sıfatlarının gelmesinden hoşlanmam. Ben, vatanına, bayrağına, ezanına, coğrafyasına bağlı bir vatanseverim. Hayatı boyunca doğru olmayan bir şeyin yanında olmayan ve bu ülkenin zararına hiç bir şey düşünmeyen biriyim”...

Prof. Dr. Mesut Parlak 1940 yılında Ahmet ve Emine Parlak çiftinin altı çocuğundan biri olarak Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde doğdu. Celal ve Ömer isminde İki erkek, Sabiha Topaloğlu, Sevim Kutsal ve Sevgi Günbak isminde üç kız kardeşi vardı.

İlk, orta ve lise öğrenimini Malatya'da tamamlayan Mesut Parlak, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Patolojik Anatomi Kürsüsünde göreve başladı. 2005 ve 2009 yılları arasında İstanbul Üniversitesi'nde rektörlük yaptı. İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olarak başladığı akademik hayatını İstanbul Üniversitesi Rektör'ü olarak tamamladı.

Malatya Eğitim Vakfı'nda üç dönem yönetim kurulu üyeliği üç dönem başkanlık görevini yürüttü. İnönü Üniversitesi Vakfı'nın da kurucu üyeleri arsında yer alan Parlak'ın çeşitli dergilerde yayınlaşmış 100'ün üstünde makale ve bildirisi mevcuttur.

Türk Tıp Derneği, Ulusal Cerrahi Derneği, Meme Hastalıkları Araştırma ve Tedavi Derneği, Gastroenteroloji Derneği, Onkolojik Cerrahi Derneği üyesi olan Parlak, İnönü Üniversitesi Vakfı'nın kurucu üyesi ve BJK Spor Kulübü Kongre ve Divan Kurulu üyeleri arasındadır.

Annesi ve eşi adına yaptırdığı Emine Nezihe Parlak İlkokulu ve Ortaokulu, kardeşleri ile beraber babasının adına yaptırdığı Ahmet Parlak İlkokulu ve Ortaokulu eğitime verdiği diğer desteklerindendir.

Öğrenci olarak girdiği Türkiye’nin en büyük üniversitesine rektör olan Mesut Parlak, üniversitelerin bu günkü durumuyla ilgili şöyle diyor:

- “Üniversiteler bugün siyasetle girift olmuş durumdalar, siyasetin tam göbeğindeler. Bu hiç sağlıklı bir durum değil. Çünkü üniversitelerin özgür olması gerekir ki hem dünyayı tanısın hem ülkesini hem de bilimsel açıdan toplumun önünü açabilsin” ...

Rektörlük yaptığı dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a:

“Sayın Başbakanım, bize müteahhitlik yaptırmayın, biz işin akademik boyutuna bakalım. Üniversite akademik bir kurum. Diğer boyutunu ikinci bir rektör veya yasayla düzenlenecek bir kurul tarafından götürün” diyecek kadar açık sözlü ve kitabın ortasından konuşan biri...

Yine Mesut Parlak’la ilgili bir kaç komik anıyı nakledip noktayı koyalım.

Çapa Tıp Fakültesi Dekanı iken İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayırlı olsun ziyaretine gelir. Mesut Parlak başkana kayısı ikram eder ve Erdoğan çekinerek bir tane alır. Bunun üzerine Mesut Parlak taşı gediğine koyar; “Al başkan al, bir kaç tane al, bu Malatya kaysısını yiyen Cumhurbaşkanı oluyor”...

...

80 li yılların sonu, Mesut Parlak’la beraber Malatyaspor’da yöneticilik yaptığımız yıllar:

Sıra dışı işler yapıyorduk o dönem...

Bunlardan biri de Mesut abinin önerisiyle futbolculara İngilizce dersi verilmesi etkinliğiydi.

Futbolculara takılmayı çok seven Mesut abi, bu dersler başladıktan sonra, bir gün futbolcumuz Şeyhmus Suna’yla tesislerde karşılaşır. Şeyhmus’a takılmak ve Diyarbakır şivesiyle konuşturmak için sorar:

MP- “Şeyhmus nasılsan oğlum, İngilizce’yi öğrenmişmisen?

ŞS- “Hocam heç bi şey anlamamişem”

MP- “Niye ki?”

ŞS- “One yazıylar,

Van diye oğhuylar

Türkçesine de bir diyler ...

Şeyhmus ne p.ğh yiye”...

...

...

“Bir profesörün devlete maliyeti... liradır. Bizi yetiştiren devlete olan borcumuzu çalışarak son kuruşuna kadar ödemeliyiz diyecek kadar devletine sevdalı tanıdığım en büyük Atatürkçü...

Bilim insanlarının da somurtmadan, gülümseyerek ve gülümseterek de saygınlık kazanabileceğini tüm ülkeye gösteren, her zaman gurur duyduğumuz bir hemşehrimizdir.

Mesut Parlak’a iki kızı ve kıymetli eşi Nezihe Hanımla birlikte, sağlıklı, neşeli, esprili ve komedi tadında bir ömür diliyorum...

Yine bir değerimizi andık ve de sizlere hatırlattık...

Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.