Benim 02.04.2018 günü Selçuk, Çamlık Buharlı Lokomotif müzesini gezmem de öyle oldu, Her gördüğüm araç beni yıllar öncesi anılarıma taşıdı. Duygularımı sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim, paylaştım...
Sıktıysa bağışlayın.
27 Mayıs 1960 darbesi sırasında; Terzi çıraklığı yapıyor hemde orta okula devam ediyordum.
Bizim patron, aynı zamanda da sendika başkanı olan DP il başkanı ile sendika lokalini ortak işletiyorlardı.27 Mayıs darbesi olunca korkan parti başkanı tarafından güvende olmak için DP il başkanlığının belge ve malzemeleri çıraklık yaptığım terzi dükkanının ardiyesine zulalanmıştı İçlerinde bir de F klavye DAKTİLO vardı. Klavye ile ilk o daktilo sayesinde tanıştım ve halen ilişkimiz devam ediyor. Dükkânda kimseler olmadığı zamanlar takır tukur tuşlara basıp hevesle yazı yazmaya çalışırdım. Ama hevesim kısa sürdü. Sıkıyönetim komutanlığına yapılan bir ihbar sonucu güvenlik kuvvetleri gelip ardiyeyi boşaltıp daktiloyu da alıp gittiler...
1972 yılında, Tıp fakültesinde yarı steno tuttuğum ders notlarımı borçlanarak edindiğim İMPERİAL marka daktiloda ilki birinci hamur, sonrakiler parşömen kağıdı olmak üzere aralarına karbon kağıdı koyup 11 nüsha baskı yapar, ilk sayfayı kendime alıp sonraki sayfaları 1 tl den not tutamamış arkadaşlarıma satar yaşamıma maddi katkı sağlardım.
Hey gidi günler heyyy. Zordu vesselam.
Doktor olduktan sonra muayenehanemdeki, polikliniğimdeki yazışmalarımı bu daktilo ile yaptığım gibi hastalarıma yazdığım REÇETELERİ de uzun yıllar bu daktilo ile yazdım. İki renk şerit kullanırdım... Siyah ile ilacın adını, kırmızı ile de altına
-Sabah 8 de 1 adet (1ölçek)
-Öğleden sonra saat 4 de 1 adet (1 ölçek)
-Gece saat 12 de 1 adet (1 ölçek) diye de tarifini yazardım ki okuma yazması olan birisi okuyup da hastanın ilaç kullanmasına yardımcı olsun...Yazdığım reçetelerin
-Bir kısmı Doktor yazısı okunmaz zihniyeti ile okunmadı
-Bir kısmı tekrar gelişte göstermek için katlanıp para cüzdanlarına konuldu okunmadı
-Bir kısmı da az da olsa okunup ona göre ilaç kullanıldı
-Daktilo ile yazmama rağmen bazılarına da eczacıların yanlış ilaçlar verdiği ortaya çıktı
Ben bıkmadan, usanmadan 2009 yılına kadar daktilo ile reçete yazmaya devam ettim.