İstanbul'dan tatile gelen oğlum Oğuzhan ile birlikte gökyüzünün açık güneşli olduğu kavurucu temmuz sıcağında bir pazar günü ikindi vakti Malatya'dan arabamızla, yarım saatlik bir yolculukla Malatya Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğüne vardık.Hedefimiz önce at fotoğrafları çekmek ...
Malatya'da bu aya 'ham olduran ay' da denir. Ham insanlar hariç doğada meyvelerin sebzelerin her şeyin olgunlaştığı aydır.
Şehrin karmaşası ve gürültüsü arasında her hafta sonu farklı bir şeyler yapalım, şehirden uzaklaşalım düşüncesine giriyoruz ancak çoğu zaman gidecek, nefes alacak bir yer bulamıyoruz. Alışveriş merkezlerinde vakit geçirmekten bıktık, şehir parkı desek Sümerpark, Hürriyet Parkı, Kernek Parkı, Orduzu Pınarbaşı, Gündüzbey’den başka bir yer bilmiyoruz. Bu gibi yerlere de sürekli gitmekten gına gelmektedir, orman havası alalım desek ormanımız yok, baraj havası desen sahilde yeterli tesis ve düzenleme yapılmamış. Aynı yerlerde sıkışıp kalıyoruz. Bir hafta sonu Sultansuyu Harasına gidelim, en azından her zaman gittiğimiz bir yer değil, Yarış atlarını görür fotoğraf çekeriz. Piknik yaparız.
Ata binmeyi biliyorsanız burada turlara katılabilir, serbest binicilik yapabilir, bilmiyorsanız ata binme eğitimleri alabilir, seyisler eşliğinde gezintilere çıkabilirsiniz. Ata binmekle ilgilenmiyor, sadece temiz havasını soluyayım, atları seveyim diyorsanız sıcak havalarda doğanın güzelliği karşısında ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Çocuğunuz varsa, at ile tanışıp küçük yaşta ata binmeye başlamaları ya da doğum günlerini bu çiftlikte atlarla birlikte kutlamaları mümkün.
Koronavirüs salgınından önce, Sultansuyu Tarım İşletmelerinde açılan terapi merkezi ile artık günün her saati rahatlıkla atlara biniliyordu. Özellikle hafta sonları haraya ziyaretçi akını yaşanırken güzel bir hafta sonu geçirmek isteyenler çocukları ile birlikte hem ata biniyor hem de doğada piknik yapma fırsatı buluyordu.
Ücret karşılığında çocuklar terapi merkezinde midilli cinsi atlara binerek keyifli anlar yaşarken, açık alanda büyük atlara da binmek tercihler arasında yer alıyordu.
800 metrekare kapalı ve 900 metrekare açık at eğitimi alanı ile hizmet veren komplekse Malatya ve çevre illerden at sevgisini yaygınlaştırmanın yanı sıra özellikle otistik ve down sendromlu çocukların da gelerek atlarla terapi edildiği belirtiliyor.
Sultansuyu Harası Akçadağ ilçesi sınırları içerisinde Sultansuyu Çayı üzerinde bulunmaktadır.
Yapılan barajın etrafında kavaklar, söğütler, dış budak, çamlar ve meyve ağaçları binlerce badem , kayısı ağaçları , insan boyunca cayır bitkileri ve mis kokulu narpuzlar ve yoncalıklar vardır. Göldeki kurbağa korosunun resitali ve rengarenk kuşların uçuşmaları ayrı bir güzellik katıyor yaşantınıza. Serinlik,kuş ve Ağustos böceklerinin sesleri eşliğinde geçen güzel bir gün geçirilir.
Sultansuyu Harasının karşısında gölette bir balıkçı motorun sesi yankılanıyor. Baraj göletinde kafes kültür balıkçılığı da yapılıyor. Alabalık yetiştiriliyor.
Kıyı avcılığı yapnlar Baraj gölünün soğuk suyuna oltasını atıp aynalı sazan balığı yakalamak için saatlerce bekleyenler de var.
Böyle balık avları daha zevkli geçmektedir.
Sultansuyu ; barajının kenarında doğal güzelliklerin içinde huzurlu saatler vadediyor.Şehrin stresinden biraz olsun uzaklaşıp, doğa ile baş başa bol oksijenli ağaçlar arasında, harika çiçek kokuları eşliğinde huzur dolu dört dörtlük bir tura hazır mısınız!
Binlerce at görüp; onları besleyip, sevebileceğiniz bir yer.. Ayrıca güzel fotoğraflar çektirmek ve huzur dolmak isteyenler için doğru adres.
Asil atlar, zalim insanlar gibi ayrım yapmazlar. Ona sevgi gösterenlere karşılıksız sevgi vermeyi doğası gereği öğrenmiştir. Sözün doğruluğunu at hikayelerinde, romanlarında , anılarda örneklerini okuduk ve gördük.
Malatya Sultansuyu Harasının Tarihçesi :
Akçadağ ilçesi sınırları içinde bulunan Sultansuyu Harası, Malatya’nın 27 kilometre batısında Malatya-Kayseri karayolu üzerinde Sultansuyu vadisinde bulunmakta olup, Malatya Erhaç Havaalanı ile Tohma Vadisi arasındadır.
Hara, 1865 yılında “Sultansuyu Çiftlikatu Hümayun” adı ile kurularak, ordunun binek at, keçe, yapağı vb hayvansal ürün ihtiyaçlarını karşılama görevini 1908 yılına kadar sürdürmüştür. Meşrutiyet’in ilanından sonra (1908) Çiftlikatu Hümayun lağvedilerek hazineye devredilmiş, 1915 yılına kadar halka yarıya vermek suretiyle işletilebilmiştir. 1915 yılında halen hara merkezi olan Aziziye Kışlası ve civarındaki 500 dekarlık arazide bir tay deposu kurulmuş ve ilk defa hara ismini almıştır.
Bu kuruluş 1924 yılında feshedilerek, yerine topçu alayı kurulmuştur. 1928 yılına kadar hizmetini sürdüren topçu alayı buradan kaldırıldıktan sonra Doğu ve Orta Anadolu vilayetlerinin, at ıslahı ve aynı zamanda çöl karakterine sahip safkan Arap atı yetiştirerek, bu suretle memleket atlarının kan değişikliğini sağlamak, aynı zamanda ordunun ihtiyacı olan hafif süvari bineği atı yetiştirmek amacıyla yüksek vekiller heyetinin 29 Temmuz 1928 tarihli ve 6943 Sayılı Kararnamesi ile “Sultansuyu Harası” kurulmuştur.
Halen Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünce işletilen hara, safkan Arap atlarıyla ünlüdür. İşletme, yöre çiftçisine tarım ve hayvancılık alanında destek de sağlamaktadır. Sultansuyu Harası’nda ve yakınındaki Sultansuyu Barajı ve çevresinde piknik yapma ve dinlenme imkânı bulunmaktadır."
Kaynak: Malatya Valiliği Yayını, Malatya Kent Rehberi, İstanbul 2013
***
TİGEM Sultansuyunda şampiyonlar yetişiyor.
Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte, Atatürk’ün talimatıyla Safkan Arap atı yetiştiriciliği konusunda bir komisyon kurulmuştur. Bu doğrultuda 1933 yılında Karacabey Harası’na Baba Kuruş ve Baba Sa’ad isimli atlar Irak ve Suriye’den getirilmiştir. 1932’de 22 ve 1936’da 119 baş Safkan Arap aygır ve kısrak satın alınarak hara ve aygır depoları takviye edilmiştir. Getirilen damızlıklardan Hilalü Zaman Çifteler ve Sultansuyu Haralarında; Dabi, Çifteler; Kuruş Şatra, Hamdani, Karacabey ve Çifteler Haralarında baba aygır olarak kullanılmış, Al Kuruş, II. Seklavi’den sonra Sultansuyu Harasında etkisini göstermiştir.
.jpg)
.jpg)
