Malatya evvel eski delilerini seviyor, doğru. Onları dışlamıyor, onları hayatın dışına atmıyor. Onlarla yatıp onlarla kalkıyor. Onlarla gülüp onlarla ağlıyor...
Düşünürseniz, Malatya'nın delileri, çevresine uyum sağlamış hastalardı. Delilerimiz kimseye zarar vermez, kendi hallerinde yaşarlardı; otur dersiniz oturur, kalk dersiniz kalkarlardı.
Kimi akıllılar o akıl hastalarının sözleriyle, davranışlarıyla eğlenirdi. Kimi onların karnını doyururdu. Kimi para verir; kimi üstüne başına giyecek bir şeyler alırdı.
Kimi akıllılar da delileri kızdırmak için çabalardı! Onları rahatsız eder, sövdürür, bundan kendince eğlence çıkarırdı.
Bu deli kızdırma işini daha çok gençler yapardı. Yaşlılar uzaktan bakar, suskun kalarak, yapılanlara katılmadıklarını belli ederlerdi.
Evet, Malatyalılar delileri severdi. Herkes kendi aklınca severdi. Kimi iyiliğine, kimi kötülük derecesinde...